İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, hükümetin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamlelerine karşı net bir tavır almadığı yönünde yapılan eleştirilerle ilgili açıklama yaptı.
Twitter hesabında yayınladığı videoda halka seslenen Herzog, "Biz, ülkeyi parçalayan derin bir çatışmanın içindeyiz. Bu kutuplaşma beni ve İsrail ile yurt dışındaki halkın büyük kısmını çok endişelendiriyor. Şahsıma yöneltilen eleştirilere saygı duyuyorum ancak şuan iki kritik noktaya odaklanıyorum, tarihi anayasal bir krizin ve toplumun daha fazla parçalanmasını engellemek" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanının evinin, tüm tarafların güvendiği ve herkesin kabul edeceği şekilde meselenin ele alınabileceği "belki de tek yer olduğunu" dile getiren Herzog, geçen hafta krizin taraflarıyla, bir diyalog ortamı oluşturmak adına görüşmelerde bulunduğunu aktardı.
Bu görüşmelerin başarılı olup olmayacağından emin olmadığını, tarafların bu konuda "iyi niyetli" olsa da yolun uzun ve ayrılık noktalarının çok olduğunu kaydeden Herzog, "Tüm gücümle çalışmaya devam edeceğim. Umuyorum bu krizden çıkış yolunu buluruz" değerlendirmesinde bulundu.
Netanyahu hükümetinin 'yargı reformu'
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açıyor.
Adalet Bakanı Levin, 5 Ocak'ta, Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlandıran, yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan ve Meclis'in mahkeme kararlarını geçersiz kılmasına izin veren bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
Yeni yargı planına göre, koalisyon hükümeti, yargı mensuplarını atama komitesinde şu an 9 olan üye sayısını 11'e çıkaracak ve bu üyelerin 7'sini kendisi seçecek. Bu üye çoğunluğu, hükümetin, yargıçların atanmasında tek söz sahibi olacağı anlamına geliyor.
Ayrıca Netanyahu hükümetinin, daha önce yolsuzluktan hüküm giymiş koalisyon ortağı Arye Deri'nin bakan olarak görev yapmasına izin veren tartışmalı yasayı onaylaması da kamuoyunda tepkilere yol açmıştı.
İsrail'in başkenti Tel Aviv'de dün yaklaşık 80 bin kişi söz konusu yargı reformunu protesto etmişti.