Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvenlik protokolü için verilen araç sayısını beğenmeyerek iptal ettiği Glasgow'da gerçekleşen COP26 programına dünyadan yüzü aşkın lider katıldı. Dünya liderlerinin bir araya gelerek ülkelerinde ve çevrelerinde meydana gelen çevre kayıplarına dikkat çektikleri, Paris İklim Anlaşması kapsamında emisyon azalımı taahhüdü verdikleri toplantılarda ülkeler, şirketlerin kömür tüketimini sonlandırma tarihleri üzerinde henüz bir anlaşmaya varamadı.
Net sıfır emisyon, insan faaliyeti nedeniyle atmosfere salınan karbondioksit, metan, azot gibi gazların miktarının yeryüzü tarafından doğal olarak emilen sera gazı miktarıyla dengelenmesi ve karbon nötr olması anlamına geliyor.
"Net sıfır emisyon" kavramı ilk olarak 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’nda kullanılırken, bu kapsamda küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için verilen taahhütler kapsamında net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen ülke sayısı giderek artış gösterdi.
Kömüre bağımlı ülkesi için AB'den fon istedi
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki Glasgow'daki İklim Zirvesi'ne katıldı. Morawiecki, burada yaptığı konuşmasında iklim hedeflerine ulaşmak için kömüre bağımlı ülkesinin Avrupa Birliği fonlarından yararlanması gerektiğinin altını çizdi.
Avrupa Birliği ile Polonya arasında krize neden olan 'ulusal hukukun üstünlüğü' tartışmaları devam ederken 7 Ekim'de Polonya Anayasa Mahkemesi’nin AB hukukunun Polonya yasalarından üstün olamayacağı yönünde hüküm vermesi, tansiyonu yükseltmişti. Ardından Avrupa Adalet Divanı, Varşova'yı günlük 1 milyon euro ödeyeceği para cezasına çarptırmıştı.
İklim Krizi: Çin ve ABD denklemi
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmek için attığı adımlar dünyanın en büyük karbon emisyonu üreticisi olan Amerika Birleşik Devletleri’nin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki inanınırlığını zedelemişti. Trump’ın ardından göreve gelen ABD Başkanı Joe Biden ise Trump’ın dünyada yankı uyandıran iklim anlaşması adımları ardından ABD’yi Paris İklim Anlaşması'na geri döndürmeyi en önemli gündem maddelerinden biri olarak gördü.
Eski ABD Başkan adayı şimdinin ABD İklim Elçisi John Kerry ise Biden’ın Paris İklim Anlaşması gündemini takiben dünya çapında görüşmeler yapmaya devam ediyor. Tüm bu çalışma ve eforuna rağmen emisyon üretimi konusunda Çin’e karşı sert bir tavır takınan Kerry’nin iki ülke arasındaki emisyon anlaşmazlığını çözüp çözemeyeceği ise ilerleyen zamanlarda belli olacak.
COP26’da Biden, Trump dönemi için özür dileyip iklim kriziyle mücadele çağrısı yapsa da dünyanın en büyük iki karbon emisyonu üreticisi ABD ve Çin arasındaki politik sorunların gölgesi iklim sorunlarıyla mücadelenin üzerine düşmeye devam ediyor. Biden'ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapıcı bir telefon görüşmesi yaptığı da belirtildi ancak bunun yeterli olup olmayacağına dair iddialar var.
'Dönüm noktasındayız'
ABD Başkanı Joe Biden, iklim değişikliğinin halihazırda dünyaya büyük zarar verdiğine dikkati çekerek, "Şu anda dünya tarihinde bir dönüm noktasındayız." uyarısında bulundu. Biden, "Açıkça söylemek gerekirse, tarihin gözlerinin üzerimizde olduğu ve önümüzde derin soruların olduğu bir zamanda toplandık. Konu basit. Harekete geçecek miyiz ve gerekeni yapacak mıyız? Önümüzdeki büyük fırsatı kullanacak mıyız, ya da gelecek nesilleri acı çekmeye mahkum mu edeceğiz? İklim değişikliği, dünyayı mahvediyor ve insanların yaşamını tehlikeye atıyor. Ülkelere trilyonlarca dolara mal oluyor" dedi.
Çin Devlet Başkanı COP26'ya katılmadı
'Dünyayı en çok kirleten ülkeler' listesinde Amerika ile beraber yerini koruyan Çin'in Devlet Başkanı Şi Cinping'in bu yılkı BM İklim Değişikliği Konferansı'na katılmadı. Cinping'in Konferans'a çevrim içi de katılmayacağı belirtilirken bir not göndereceği ifade edilmişti.
Her ne kadar karbon emisyonu azaltımı konusunda henüz anlaşmaya varılamasa da ABD ve Çin'in diğer yüzden fazla ülkeyle birlikte orman kaybına karşı mücadele konusunda mütabık kaldığı bildirildi.
İngiltere Başbakanı: Gece yarısına 1 dakika var
İngiltere Başbakanı Boris Johnson da bu yıl Glasgow'da gerçekleştirilen COP26 kapsamında dikkat çeken yorumlar yapan isimler arasında yer aldı. İklim değişikliğiyle mücadele konusunda zamanın çoktan aşıldığını, "gece yarısına 1 dakika kaldığını" ifade ederek somut adımlar atılmaması durumunda gelecek nesillerin mevcut liderleri affetmeyeceğini söyledi.
Macron: 15 gün içinde öneride bulunun
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dünyanın en büyük sera gazı emisyonunu gerçekleştiren ülkelere küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması hedefine ulaşmak için 15 gün içinde önerilerde bulunması çağrısı yaptı.
Macron, "Pandemi sürecinde bunu hepimiz yaşadık, bu uluslararası zorlukların üstesinden ancak koordineli olursak gelebiliriz. İklim krizinin ilk sonuçlarını en yoksul ülkeler yaşıyor. Tüm gelişmiş ekonomiler payına düşeni vermeli, en zengin ülkelerin bu yardımı hızlandırması için tüm imkanları bulmalıyız. Gençlerimiz taahhütlerde bulunduğumuzu görmek istiyor, eylemlerimizi takip ettiğimizi görmek istiyorlar. Eylemlerimizi titiz ve şeffaf bir şekilde izlemeliyiz. Harekete geçersek, COP26’nın başarısı bizim elimizin altında" dedi.
Merkel: İklim değişikliğinin etkileri yıkıcı
Almanya Başbakanı Angela Merkel Glasgow'da yaptığı iklim değişikliğine dair konuşmasında, "Biz Paris İklim Anlaşmasını uygulayabiliriz ve uygulamamız gerekiyor. Bunu bu yüzyılın içinde değil, G20 ülkelerinin söylediği gibi 21'inci yüzyılın ortasına kadar yapmamız gerekiyor" dedi.
COP26, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in katılacağı son BM İklim Değişikliği Konferansı olması açısından önem taşıyor. Almanya'da kurulacak koalisyon hükümetinin ardından Merkel 16 yıldır devam ettiği Başbakanlık görevini devredecek.
Trudeau: Varoluşsal bir tehdit
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, iklim değişikliğiyle ilgili Nisan ayında yaptığı açıklamada "Varoluşsal bir tehdit" vurgusu yaparak, "Kirli bir gezegene karşı aşı olmadığı için şimdi harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullanmıştı.
Hindistan'ın hedefi: 2070
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, "net sıfır" karbon emisyonu hedefine 2070'de ulaşmayı planladıklarını açıkladı. 26'ncı Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) konuşan Modi, Hindistan'ın 2030'a kadar fosil olmayan enerji kapasitesinin 500 GW'a ulaşacağına işaret ederek, "net sıfır" karbon emisyonu hedefini ise 2070'de gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Hindistan'ın 2030'a kadar enerji ihtiyacının yüzde 50'sini yenilenebilir enerjiden karşılayacağını vurgulayan Modi, "Öngörülen toplam karbon emisyonları 2030'a kadar 1 milyar ton azalacak" dedi.
BM Genel Sekreteri: Bu bir intihar
"İnsanlık doğaya savaş açıyor. Bu intihar. Doğa her zaman karşılık verir ve bunu zaten artan bir güç ve öfkeyle yapıyor" bu ifadeler BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e ait. Guterres iklim değişikliği konusunda yaptığı uyarılarla ülkeleri bilimsel uyarıları dikkate alması konusunda uyarmaya devam ediyor.
Bu yazın insanlık için bir "kırmızı kod" anlamına geldiğini ifade eden Guterres, "Karbon ile kendimizi öldürmeye, doğaya tuvaletmiş gibi davranmaya artık son verelim. Kendi mezarlarımızı kazıyoruz" dedi.
'COP26 Sıcak Hava Bandosu'
Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam üyeleri, İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen COP26 sırasında ABD Başkanı Joe Biden, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un maskelerini takarak "COP26 Sıcak Hava Bandosu" oluşturdu.
Glasgow'da Borsa Meydanı'nda bir araya gelen ve dünyanın en zengin ülkelerinin sera gazı emisyonlarını azaltmada çok yavaş kaldığını savunan aktivistler, liderlere "konuşmayın, eyleme geçin" çağrısı yaptı.
Biden'dan Putin ve Çin'e "İklim Konferansı" tepkisi
ABD Başkanı Joe Biden, Çin'in İskoçya'nın Glasgow şehrinde düzenlenen iklim zirvesine katılmayarak büyük bir yanlış yaptığını ve bu nedenle etkisini kaybettiğini söyledi.
Biden, devam eden 26'ncı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP26) ardından basın toplantısı düzenledi.
Söz konusu zirvede iklim konusunda büyük yol kat ettiklerine inandıklarının altını çizen Biden, ABD'nin bu konuda diğer ülkelere elinden gelen desteği vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Biden, iklim konusunun tüm dünya için çok önemli olduğunu belirterek, "Çin, iklim konusunu terk etti. Şimdi nasıl lider olduğunuzu iddia edeceksiniz. Aynısı Putin için de geçerli." dedi.
"Çin ile rekabet istiyoruz"
Çin, Rusya ve Suudi Arabistan'ın iklim zirvesine katılmamasını "sorunlu" olarak nitelendiren Biden, "Biz buraya geldik, tüm dünyanın ABD'ye ve liderlik rolüne baktığını düşünüyorum. Buraya katılmamak bilhassa Çin için büyük bir yanlış. Çin, tüm dünyadan insanları etkileme yetisini kaybetti." ifadesini kullandı.
Biden, bir gazetecinin "Çin ile silahlı çatışma ihtimali sizi korkutuyor mu?" sorusuna, "Hayır korkmuyorum. Ben Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile defalarca konuştum, zamanı henüz net değil ama yakın zamanda bir çevrim içi görüşmemiz de olacak. Şunu net bir şekilde söyledim. Biz çatışma değil, rekabet istiyoruz. Çatışma için bir neden yok." yanıtını verdi.
FED adayı sorusu
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanlığına kimin aday gösterileceğinin sorulması üzerine ise Biden, “oldukça hızlı” bir açıklama yapacakları yanıtını verdi.
Biden, konuya ilişkin ekonomi danışmanlarıyla görüştüğünü belirterek, “Birçok iyi seçeneğimiz var ama spekülasyon yapmayacağım.” dedi.