Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasında yaşanan teknoloji çekişmesi "çip savaşı" ile doruk noktasına ulaştı. İki ülke arasında 2019 yılında Çinli teknoloji şirketi Huawei'ye uygulanan yaptırımlarla dünya gündemine taşınan çekişme, çip kısıtlamaları ile yeniden tırmanışa geçti.
Çin öne mi geçiyor?
Bir dönem zihinlere kalitesiz mallar olarak kazınan Çin malı ürünler, Çin'in dijital dönemde yaptığı atılımların ardından tam tersi bir algı oluşturmaya başladı. Nitekim Çin, üstüne yapışıp kalan “kalitesiz ürün üreten ülke” damgasından kurtulmak için açıkladığı “Made in China 2025” planıyla, dünyanın en yüksek teknoloji üreten ülkesi olmayı hedefliyor.
Birçok teknoloji uzmanı, yakın bir gelecekte Çin’in büyük bir güç olacağını öngörüyor. Google’ın çatı şirketi Alphabet’in eski başkanı Eric Schmidt, Çin’in yapay zekâ alanında en geç 2025’e kadar ABD’yi geçmiş olacağını savunuyor. AI Superpowers kitabının yazarı ve Google Çin’in eski başkanı Kai-Fu Lee’ye göre de durum şimdiden Çin’in lehine dönmüş durumda.
Teknoloji şirketleri zirvede
Bundan dört, beş sene öncesine kadar dünyanın en büyük 20 teknoloji şirketi listesinde kendine yer bulamayan Çin’in Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan "Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2022 Araştırması"na göre şu anda en değerli 20 şirket listesinde 7 şirketi mevcut.
ABD ise listeye 9 şirketini sokarken, listedeki en değerli 5 şirkete de ev sahipliği yapıyor. Listenin büyük çoğunluğu ise teknoloji şirketlerinden oluşuyor. Listenin ilk 4 sırasında yer alan Apple, Amazon, Google ve Microsoft teknoloji şirketlerinin son dönemde ne denli önemli hale geldiğini gösterir nitelikte bulunuyor.
Pentagon’dan istifa eden baş yazılım sorumlusu Nicolas Chaillan'ın Çin’in yapay zekâ konusunda ABD’yi geçtiğini söylemesi ise ABD tarafından gelen en çarpıcı itiraf olarak dikkatleri çekti. Chaillan, “Çin’e karşı 15-20 yıl içinde hiçbir rekabet şansımız yok. Şu an bu, bitmiş bir mesele. Bana göre çoktan bitti” ifadelerini kullanmıştı.
Information Technology and Innovation Foundation isimli düşünce kuruluşuna göre ise içinde bilgi teknolojilerinin de bulunduğu pek çok alanda Çin'in ABD'yi geçmesi bekleniyor.
400 milyar dolara ulaştı
Çip ihracatında ise Çin'in açık ara üstünlüğü dikkati çekiyor. Statista verilerine göre, içine Tayvan ve Hong Kong'u da alan Büyük Çin göz önüne alındığında 2020 yılında Çin'in mikroçip ihracatı 400 milyar dolara ulaştı. 2021 yılında ise Çin'in ihracatı 522 milyar dolara seviyelerini gördü. Çin listede ilk sırada yer alıyor. ABD ise 44 milyar dolar olan 2020 çip ihracatını 53 milyar dolara çıkardı ve listede 7. sırada yer aldı.
ABD'den dev çip yatırımı
Tüm bu gelişmelerin ardından ABD Başkanı Joe Biden, çok önemli bir hamleyle ABD ve Çin arasındaki rekabette güç kaybeden ABD teknoloji sektörüne yönelik önemli bir atak yaptı. Biden, ağustos ayında yerli yarı iletken üretiminin artırılmasına yönelik 52,7 milyar dolarlık devlet desteği öngören "Çip ve Bilim Yasasını" imzaladı.
Biden, ABD'yi bilim ve teknoloji alanında Çin ile daha iyi rekabet edeceği bir konuma getirmeyi amaçlayan yasaya ilişkin, "Çip endüstrisinin geleceği Amerika'da üretilecek" ifadelerini kullandı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise geçen yıl yaptığı konuşmada teknolojik inovasyonların uluslararası stratejik oyunda en önemli savaş alanı olduğunu belirtti. Çin ayrıca, uzun zamandır özel sektörü yapay zeka ve çip çalışmalarına yönlendirmek için yoğun çaba gösteriyor.
ABD ile Çin arasındaki rekabeti bu haftaki sayısına taşıyan The Economist dergisi ise Çin hükümetinin çip yatırımlarına 20 milyar dolarla 2014 yılında başladığını ve 30 milyar dolar daha yatırım yaptığını yazdı. Dergiye göre Çin devleti aynı zamanda ülkedeki en büyük yatırımcı konumunda.
Yaşanan son gelişmelerin ardından çip savaşı adeta en ateşli günlerini yaşıyor. ABD yönetimi, Çin'in askeri gücü için ihtiyaç duyulan kritik teknolojilere erişimini engellemek amacıyla gelişmiş çiplerin ülkeye ihracatına yönelik yeni kısıtlamalar getirmesinin ardından iki taraftan farklı hamleler gelmeye devam ediyor.
Vatandaşlık kaybedilebilir
South China Morning Post'ta yer alan makaleye göre, ABD hükümetinin Çin'deki vatandaşlarını belli bazı çip fabrikalarında çalışmayı yasaklaması sonrasında Çin merkezli Naura Technology Amerikan vatandaşlarının AR-GE alanındaki çalışmalarını durdurmalarını istedi.
Sözkonusu kısıtlamaların bir adım öteye giderek, Çin'deki fabrikalardaki ABD'li çalışanların işlerini bırakması ya da Amerikan vatandaşlığını kaybetmesiyle sonuçlanması da beklentiler arasında.
The Economist'e göre, Amerika'da çalışan dünyanın en iyi yapay zeka araştırmacılarının 3'te 2'si yabancı kökenli olarak biliniyor. Çin ise büyük oranda Çinli mühendisleri ve araştırmacıları istihdam ediyor.
Krizin en çok etkilediği sektörler
Çip krizi sebebiyle pek çok sektörde üretim aşamalarında ciddi sorunlar yaşanırken bazı sektörler bu krizde çok ağır yara aldı. Bunların başında ise otomotiv sektörü geliyor. Dünyanın en büyük araç üreticilerinden biri olan ABD de çip krizinden etkilendi. Washington Post'un haberine göre, Avrupa ve Amerika'da 17 otomotiv fabrikası ya üretimlerini durdurdu ya da yavaşlattı.
Tüketici elektroniği çip krizinin etkilediği alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Laptoptan akıllı telefonlara, fotoğraf makinelerinden oyun konsollarına kadar pek çok cihazın vazgeçilmezi olan çiplerin yokluğu bu ürünlerin fiyatlarında büyük artışlar yaşanmasına neden oldu.
Ev aletleri kategorisi de çip krizinin zorladığı sektörler arasında yer alıyor. Çin ve ABD'nin en büyük üreticiler arasında yer aldığı bu sektörde de çipler büyük bir öneme sahip . Çip krizi nedeniyle robot süpürge, çamaşır makinesi ve televizyon gibi ev aletlerinin üretiminde sorunlar yaşanıyor.