Gazze Şeridi'ndeki en büyük hastanede dahiliye bölümünün başında bulunan Ayman Ebu al Ouf, bölgedeki koronavirüs hastalarının tedavisinde de büyük bir sorumluluk üstlenmişti. Bölgede ise az sayıda göğüs hastalıkları uzmanı bulunuyor. Dr. Ayman iki tıp fakültesinde de öğrencilere ders veriyordu.
Hekim arkadaşları, yaşamını yitiren Dr. Ouf'un 3-4 kişiye bedel bir yük üstlendiğini anlatıyor.
Yaşadıkları binayı yerle bir eden hava saldırısında, deneyimli doktorun annesi ve babasının yanı sıra, eşi Reem, 17 yaşındaki oğlu Tevfik ve 12 yaşındaki kızı Tala da hayatını kaybetti.
BBC'ye konuşan Doktor Ayman'ın yakın arkadaşı ve eski çalışma arkadaşı Dr. Ghaith al Zaanin, "Ayman'ı tanıdığımız için kişisel olarak bizim adımıza büyük bir kayıp. Ancak hastaları ve öğrencileri için de çok büyük bir kayıp oldu" dedi.
Doktor Ayman, Gazze'deki El Şifa Hastanesi'nde dahiliye uzmanı olarak çalışmasının yanı sıra, koronavirüs hastalarına müdahalede de görev üstlenmişti ve durumu ağır hastaların yatırıldığı yoğun bakım servisinin başında bulunuyordu.
Yakın arkadaşı Dr. Zaanin, "Ayman gibi nitelikli birine sahip olmak için en az 10-15 yıllık bir eğitim gerekir" ifadelerini kullanarak şunları söyledi:
Hayatını başkalarına yardıma, hastaları iyileştirmeye ve yeni bir doktor kuşağının eğitimine adamıştı. Onun hayatımda gördüğüm en iyi kalpli ve merhametli kişi olduğunu söyleyebilirim.
Dr. Ayman Ebu al Ouf, hava saldırısından sadece bir saat önce hastaneden çıkarak eve gelmişti. Apartmanın etrafında başka konutlar ve dükkanlar da vardı. İsrail ordusu saldırının, Hamas'a ait olduğunu iddia ettiği "yer altındaki askeri hedefe yönelik olduğunu" söyledi. Açıklamaya göre, yer altındaki hedef imha edildi, ancak üzerindeki sivil binaların yıkılmasıyla istenmeyen ölümler de gerçekleşti.
'Ölümü bir felaket oldu'
Doktor Ayman, yıkılan binada 12 saat kadar enkaz altında kaldı. Doktorlara göre, bunun 5-6 saatinde yaşıyordu. Cansız bedeni, apartmanın yıkılmasından 48 saat sonra enkazdan çıkarılabildi.
Dr. Haya Agha, "Bir doktor cenazesinin fotoğrafını gönderene kadar kimse onun öldüğüne inanmadı" dedi ve şöyle devam etti:
Ölümü bir felaket oldu. Üç dört doktorun yükünü tek başına sırtlanıyordu. Asla yorulmaz olduğunu düşündürtecek kadar çalışkandı.