Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, bugün Filistin Büyükelçiliği’nde, “2023, aşırı sağcı tacizci İsrail hükümeti altındaki Filistin Devleti'nin karşı karşıya kaldığı olduğu zorlukların yılıdır” konulu bir basın toplantısı düzenledi.
Mustafa, 2022 yılında 230 Filistin vatandaşının İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü ve 2023 yılında ise 13 Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti. Mustafa, “Artık kınama zamanı geçmiştir. Bu İsrail hükümeti kınamadan anlamıyor. Herhangi bir değişim olmuyor. Gerçek kararlar almamız gerekiyor ki İsrail tavrını değiştirsin. 1948 yılında İsrail'e söylediğimiz şeyi tekrarlıyoruz: Halkımız tüm zorluklara rağmen teslim olmayacaktır" dedi.
Mustafa'nın açıklamaları şu şekilde:
“Filistin davasının ve Filistin halkının kardeş Türk halkı için ve Türkiye Cumhuriyeti için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Filistin halkının 1948 yılında uğradığı musibetin üzerinden 75 yıl geçmiş durumda. 1967 yılından itibaren Batı Şeria ve Gazze’nin işgalinden bugüne 65 yıl geçmiştir. Filistin halkının acılarını Türk halkı kendi acısı, davasını kendi davası olarak görmektedir. Türkiye’deki basın kuruluşları da Filistin davasına ve Filistin halkının çektiği acılara önem veriyor ve ışık tutuyor. Filistin davası sadece siyasi bir dava değildir, bunun hukuksal, ahlaki boyutu var.
'2022 yılında Filistin halkı 230 şehit vermiştir'
Geçtiğimiz 2022 yılını düşünürsek bu yıl Filistin halkı için kolay bir yıl olmamıştır. Barış içinde geçirilen bir yıl olmamıştır. Tam tersine kanlı bir yıl olmuştur. Sadece 2022 yılı içerisinde Filistin halkı 230 şehit vermiştir. Bu şehitlerin 171’i Batı Şeria’da, 59’u Gazze’de. Bu son 7 yıldan beri en yüksek sayıdır. Şehitlerimizin başında sizin de meslektaşınız merhum Şirin Ebu Akile de var. Kendisinin katilleri serbestçe dolaşıyor. 2022’de Filistin’de yaralananların sayısı 9 bin 335 vatandaşımızdır. Bunlar hem İsrail ordusu tarafından hem de İsrail çeteleri tarafından yapılmıştır. 2022 yılında tutuklu sayımız 6 bin 500 kişidir. Halen 5 bin kişisi İsrail hapishanelerinde yatmaktadır.
833 Filistin evi ve Filistin kurumlarına ait bina yok edilmiştir işgal güçleri tarafından. Bunlar içinde Doğu Kudüs’teki Filistin Devleti’nin kurumları da yer almaktadır. 793 saldırıdan daha fazlası da Batı Şeria’da Filistinli vatandaşların özel mülklerine yapılmıştır. 13 bin 130 zeytin ağacı işgal güçleri tarafından köklerinden sökülmüştür ve yok edilmiştir. Batı Şeria’da 2022 yılında 13 bin 7 yerleşim birimi yapılmıştır. Fakat bunlar hukuk dışı yapılardır. Bu da Filistin halkının 9 bin 700 dönümlük toprağını işgal etmek anlamına gelmektedir.
'Mescidi Aksa Yahudi cemaatler tarafından baskına uğradı'
2022 yılında Mescidi-i Aksa 262’den fazla aşırı radikal Yahudi cemaatler tarafından baskına uğramıştır. Bunlar İsrail polisinin himayesinde gerçekleşmiştir.
2023 yılının başlamasıyla birlikte İsrail’de Netanyahu başkanlığında yeni hükümet kuruldu. Bu hükümet İsraillilerin arasında bile en radikal ve en aşırı sağcı bir hükümet olarak gösteriliyor İsrail tarihinde. Bu hükümetin içerisinde aşırı radikal sağcı kişilerin olduğunu biliyoruz. Bu hükümetin içindeki şahıslar daha fazla Filistinlileri göçe zorlama, yerlerinden koparmaya çağırıyor. Bu hükümetin programı aşırı radikal ve faşist şahıslara daha fazla alan açıyor ve ayrımcı ve faşist projelerini ve planlarını Filistin halkına karşı gerçekleştirmek için. Bu faşist planlarını gerçekleştirmek için bu hükümet hiç zaman kaybetmedi. Şu ana kadar yaptıklarını şöyle sıralayabiliriz: Bu hükümet, öldürme eylemlerini halkımıza karşı yapmaya devam etti. İşgal askerleri yerleşik çeteler eliyle bu çetelere büyük yetkiler verdi.
'Bu yılın kanlı geçeceğini düşünüyoruz'
Bu yılın başından şimdiye kadar 13 şehit verdik. Bunlardan 3'ü çocuklardandır. Biliyoruz ki bu yıl bizim için zor olacaktır. Bir yılın bir ayından daha az süre geçirmişiz, bu kadar büyük bir bilanço varsa bizim için bu yılın kanlı geçeceğini düşünüyoruz.
Ayrıca bu hükümet, Filistin halkının varlıklarını çalıp el koymaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta bu hükümet, Filistin halkının ve Filistin devletinin hakkı olan şekere el koyma kararını aldı. Bunu İsrail'de ölen kişilerin ailelerine dağıtmaya başlayacak.
Bu maddi durum nedeniyle Filistin hükümeti, 2022 yılında Filistin’deki devlet memurlarının maaşını vermekte çok zorlanmıştır. Bunun yanı sıra Filistin’de şahsiyet ve kurumlara çeşitli yaptırım kararları alındı.
'Cenazeleri Filistin'e teslim etmiyorlar'
Bunların yanı sıra, İsrail güçleri ahlak dışı uygulamalarına devam ediyor. Uluslararası hukuka aykırı, insanlığa aykırı olan Filistinli şehitlerin cenazelerini Filistin tarafına teslim etmiyor. 118 Filistinli şehidin cenazesi İsrail morglarındadır. Ailelerine teslim etmiyorlar. Bunların bir kısmı hapiste şehit olan Filistinli tutsaklardır. İsrail tarafı, bunların mahkumiyeti bitmeden cenazelerini teslim etmeyiz, diyorlar. Ayrıca, 256 şehidin de bize teslim edilmeden, numaralandırılmış mezarlara defnedildi. Yani, kimsesizler mezarına defnedildi.
'Savaşı dini bir savaş hâline getirmeye çalışıyor'
Hem İsrail içinden ve uluslararası kaynaklardan bazı raporlar çıktı. İsrail bu cenazelerin organlarında ticaret yapıyor. Size soruyorum; dünyada herhangi bir ülke böyle bir saygısızlık, böyle bir kanun tanımaz bir tavır sergiler mi?
Mescidi Aksa baskınları ile ilgili bu hükümetin bir makamları var. Kendisi göreve gelir gelmez, Mescidi Aksa’ya gösteriş amaçlı bir baskın düzenledi. Bunu yaparken oradaki savaşı dini bir savaş hâline getirmeye çalışıyor. Bu büyük bir tehdittir.
'Artık kınama zamanı geçmiştir'
Filistin halkının çektiklerini ve bu radikal, aşırı sağcı hükümetin yaptıklarını dile getirmek için zamanımız hiçbir zaman yetmez. Filistin halkının çok çeşitli zulümlere uğradığını biliyorsunuz. Fakat biz uluslararası toplumdaki ortaklarımıza şunu söylüyoruz: Artık kınama zamanı geçmiştir. Bu İsrail hükümeti kınamadan anlamıyor. Herhangi bir değişim olmuyor. Gerçek kararlar almamız gerekiyor ki İsrail tavrını değiştirsin. 1948 yılında İsrail'e söylediğimiz şeyi tekrarlıyoruz: Halkımız tüm zorluklara rağmen teslim olmayacaktır. Yanılıyorsunuz. Siz ne kadar zulümde ve saldırıda artış yaparsanız halkımız o kadar fazla ısrarlı olacaktır, mücadelemize devam edecektir. Tüm haklarını elde edene kadar, başta başkenti Kudüs olan Filistin Devleti’ni kurana kadar mücadeleye devam edecektir.
Bu hükümetin riski bütün bölgede bir patlamaya yol açacaktır. Bölgedeki herkes bu patlamadan zarar görecektir. Filistin halkı bir ihtiyaç fazlası değildir, tüm ulusal haklarını hak eden ve başta başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti’dir.
'Türkiye ile ilişkilerimize çok önem veriyoruz'
Büyükelçi Mustafa, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mustafa, Filistin’in Türkiye’den beklentisine ilişkin “Biz Türkiye ile ilişkilerimize çok önem veriyoruz. Çok değer veriyoruz. Sürekli olarak en üst düzeyde Türkiye ile istişare içerisindeyiz. Dün Filistin Dışişleri Bakanı Sayın Riyad Malki’nin Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na bir mektubunu teslim ettik. Bu mektup içerisinde açıklamalarımız ve görüşlerimiz var. İnşallah birlikte çalışmaya edeceğiz” açıklamasını yaptı. Mustafa ayrıca, “Geçtiğimiz aralık ayında Filistin Devleti'ne çöken işgal ile ilgili Uluslararası Adalet Divanı’ndan bir karar almak için çalışmalarımıza başladık. Bu konuda Birleşmiş Milletler’den de karar çıkması gerekiyordu. Bu nedenle biz Türkiye Cumhuriyeti ile koordineli bir şekilde çalıştık” diye konuştu.
'Rusya-Ukrayna savaşını fırsat biliyor'
Büyükelçi Mustafa, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarındaki artışa yönelik soruya ilişkin hem küresel etkinin hem de yeni hükümetin etkili olduğunu belirterek, “Bu hükümet diğerlerinden, öncekilerden farklıdır. Bu, eskilerinin iyi veya bize yakın olduğu anlamına gelmiyor. Daha önce de radikal olduğunu, saldırgan olduğunu bildiğimiz kişiler bu hükümetin içerisinde yerleştirildi. Bu da şu oluyor ki saldırılar artık hükümet eliyle yapılacaktır” diye konuştu. Uluslararası toplumun gündeminde Rusya-Ukrayna savaşının ön plana çıktığını kaydeden Büyükelçi, “Şu anda bir Rusya-Ukrayna ve Rusya-NATO savaşı var. Şu anda dünyanın gündeminde öncelikli konu budur. İsrail de bunu fırsat biliyor ve ‘Dünya benim yaptıklarımı görmeyecek’ düşüncesiyle daha fazla saldırılarına devam ediyor” dedi.