Gazeteci Cemal Kaşıkçı davasının Arabistan’a devri sonrasında ikinci bahar yaşayan Ankara ve Riyad arasında ikili ve bölgesel konuların yanı sıra sağlık, enerji, gıda güvenliği, tarım teknolojileri, savunma sanayi, finans, ticaret, turizm, müteahhitlik, gayrimenkul gibi kritik alanlarda anlaşmaların imzalanması bekleniyor.
Arabistan’la yaşanan sorunlar
Mısır’da 2013 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi komutasında gerçekleştirilen askeri darbe sonrası Müslüman Kardeşler’e (İhvan) arka çıkan AKP iktidarı, Suudi Arabistan’ı Sisi’yi desteklemekle suçlamış ve iki ülke arasında ilk sarsıntılar yaşanmaya başlamıştı. Mısır’daki askeri darbe ardından gelen Katar krizi sonrası iyice zedelenen bağlar, takvimler 2018 yılını gösterdiğinde gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürülmesi sonrası inceldiği yerden kopmuştu.
Türkiye ekonomisi ve sıcak para arayışı
Türkiye’nin içinde bulunduğu döviz ve borç krizi seçim arifesinde kendini hiç olmadığı kadar göstermeye başlayınca yürüttüğü “Külhanbeyi” diplomasisinden uzaklaşan Türkiye, 2020 yılından bu yana arasının açık olduğu bazı ülkelere yönelik “normalleşme” politikası yürütüyor.
‘Doların ve riyalin kurbanı bazı devletler hakikati söyleyemediler’
Nakite sıkışan ve güveni zedelenen yabancı yatırımcıyı yeniden kendisine çekmeye çalışan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün 2018 yılında gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cinayeti sebebiyle saldırı oklarını yönelttiği Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’la kucaklaşacak. Erdoğan, 2 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’da bulunan Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayeti için “Bunu Suudi devleti ya da halkının değil, kraliyet hükümeti içindeki bir gölge devletin çıkarları için yaptılar” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan, 14 Aralık 2018 yılında İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatına Üye Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı’nda Kaşıkçı cinayetiyle ilgili, “ABD Senatosu’nda gelişmeler oldu. Daha gelişerek devam edecek, çünkü biz ABD'lilere bütün bilgileri verdik. BM'de ABD'nin Daimi Temsilcisi Halley açıkça isim verdi. İş artık bütün çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Sonuna kadar elbette kovalayacağız. İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların ve riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati söylemediler. Hak yerini bulacak. Adalet yerini bulsun” demişti.
Ziyaret öncesi piyasalar
Dünya genelinde artan enflasyon sonrası “swap” anlaşması kelimesi sıkça duyulur hale geldi. Veliaht Prens’in ziyareti sırasında ise tarafların bir swap anlaşması yapma ihtimali üzerinde duruluyor. Türkçe karşılığı “takas” olan swap, ülkelerin belirli bir faiz üzerinden para birimlerini değiş tokuş yapmaları anlamına geliyor. Türkiye ülkeye “döviz kazandıracak” bir çıkış yolu ararken gerçekleştirilecek bu ziyaretin ekonomik olarak getirilerinin ne olacağı ise merak konusu. Bazı çevreler, anlaşmanın 40 milyar dolarının swap, 10 milyar dolarının ise nakit olmak üzere 50 milyar dolarlık bir paketi içerdiğini iddia ediyor.
Biden: Bin Selman ile görüşmeyeceğim
Başkan olarak göreve gelmesinin ardından ilk kez Ortadoğu ziyaretine çıkacak olan ABD Başkanı Joe Biden’ın 13-16 Temmuz'daki Ortadoğu rotasında Türkiye yer almıyor. Beyaz Saray, Biden'ın 13-16 Temmuz'da İsrail ve Suudi Arabistan'ı ziyaret edeceği ve buradaki temasları kapsamında Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile de görüşeceğini duyurmuştu.
Biden ise Veliaht Prens Selman ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna cevaben, “Muhammed bin Selman ile görüşmeyeceğim, oraya uluslararası bir toplantı için gidiyorum. O (Muhammed Bin Selman) da bu toplantının bir parçası olacak” yanıtını vermişti. Biden, “Suudi Arabistan’da (Gazeteci Cemal) Kaşıkçı cinayetini nasıl ele alacaksınız?" şeklindeki soruya ise , "Bugüne kadar nasıl ele aldıysam öyle” demişti. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Suudi Arabistan'ı ziyarete hazırlanan ABD Başkanı Joe Biden'ın, cinayete kurban giden gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin arkasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın olduğuna ilişkin istihbarat raporunun doğruluğuna inandığını ifade etmişti.
ABD’nin Kaşıkçı raporu
ABD’nin, 2021 yılında kamuoyuna açıkladığı Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili istihbarat raporunda "Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin, İstanbul, Türkiye'de gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın yakalanması veya öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığını değerlendiriyoruz" denilmişti.
Erdoğan Kaşıkçı cinayetiyle ilgili neler demişti?
“Veliaht Prens dedi ki, Kaşıkçı başkonsolosluktan çıktı. Bunlar dünyayı enayi zannediyor, insanları enayi zannediyor. Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir”
“Kaşıkçı'nın bedeni nerede? Suudi gazetecinin ölüm fermanını kim imzaladı? Aralarında bir adli tıp görevlisinin de bulunduğu 15 katili iki uçakla İstanbul'a kim yolladı?"
“Suudi Arabistan'daki mahkeme süreci hakkında birçok soru işareti bulunduğu bir sır değil. Mahkemeyi çevreleyen neredeyse tam bir şeffaflık yokluğu, duruşmaların kapalı yapılması ve Kaşıkçı'nın katillerinin fiilen serbest oldukları iddiaları uluslararası toplumun beklentilerini karşılamıyor ve Suudi Arabistan'ın itibarını zedeliyor."
"Bizim, insanlığın çıkarları böylesi bir suçun bir daha hiçbir yerde işlenmemesini sağlamaktan geçer. Cezasızlıkla mücadele bu neticeye varmanın en kolay yoludur. Ve Cemal'in ailesine bunu borçluyuz."
“Yargılayamıyorsanız, suçun işlendiği yer İstanbul olduğu için bunu İstanbul mahkemelerinin uluslararası hukuka göre yargılaması gerekir”