Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi’nin dün gerçekleşmesi beklenen ziyaretini son anda ertelemesi iki ülke arasındaki ilişkilerin iyiye doğru gidişine pek uygun değil. Hazırlığı aylar öncesinden yapılan bu tür ziyaretlerin iptaline, her iki tarafın da kabul edebileceği olağanüstü bir gerekçe yoksa eğer, pek rastlanmaz.
Ziyaretin ertelenmesine ilişkin hükümetten bir açıklama gelmediği gibi yandaş medyada da değinen olmadı. Hükümet, ziyaret için kesin bir tarih belirlenmediğini ileri sürerek açıklayabilir bu durumu. Bu doğru da olabilir. Ancak Temmuz’un 6’sından beri Sisi’nin Türkiye’yi ziyaret edeceği haberleri hem medyada hem de diplomatik çevrelerde dile getiriliyordu. Kabul edilmeli ki Sisi’nin beklendiği tarih dündü.
Dış politikada işler yandaş medyanın yazdığı ya da göstermek istediği gibi gitmiyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da ziyaretini ertelediğini anımsatalım. Kalbine pil takılacağı için gelemediği söylenmesine rağmen pil takma işleminin son dakikada yapılacak bir iş olmadığını bilenlerin bu gerekçeyi inandırıcı bulması zor. Netanyahu’nun ülkesinde başını hayli sıkıntıya sokan yargı reformuyla ilgili bir tasarının parlamentoda onaylanacağı için gelemediği daha akla yatkın olabilir ama asıl gerekçe çok belli ki Recep Tayyip Erdoğan’ın, Filistin Başbakanı Mahmud Abbas’ın yanısıra Hamas liderlerinden İsmail Haniye’yi de Ankara’da ağırlamasıydı.
Yandaşların denge politikası demeyi çok sevdikleri bu yalpalayan tutumlar yüzündenTürkiye, dış politikada ne yaptığını bilemez halde.
Sisi neden gelmedi?
Çünkü ilk ziyareti yapan olmak istemiyordu. Bunu ben değil Mısır’ın Türkiye meseleleri konusunda önde gelen uzmanlarından Bashir Abdel-Fattah (Beşir Abdülfettah) söylüyor. Russian Today’a (RT) yakın bir tarihte yaptığı açıklamada Abdülfettah, Kahire’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi'nin Ankara'yı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Kahire’yi ziyaret olasıklarının dışlanmadığını belirterek, ilk ziyaretin Türkiye cumhurbaşkanından beklendiğini açıkça vurgulamıştı. Ancak bundan sonra Sisi'nin bir etkinlik, konferans veya katılımcı olduğu bir toplantı gerekçesiyle Türkiye'yi ziyaret etmesinin mümkün olduğunu vurgulamıştı.
Bunun Abdüfettah’ın yorumu olmadığı Kahire’de bunun konuşulduğu anlaşılıyor. Nitekim dün gelmesine kesin gözüyle bakılan Sisi’nin ziyaretten, St.Petersburg’da yapılan Rusya-Afrika Zirvesi’ne katılacağı gerekçesiyle vazgeçtiğini söylemesi de Beşir Abdülfettah’ın haklı olabileceğini gösteren bir işaret. Sözkonusu Zirve’nin ne zaman yapılacağını çok önceden biliyordu Sisi. Ankara’nın ziyaret tarihi olarak 27 Temmuz’u vurgulaması, Kahire’nin de bunu onaylaması iptalin şaşkınlıkla karşılanmasına yol açıyor haliyle.
Rusya Faktörü
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sisi ile ilişkisi, Erdoğan’la ilişkisinden çok daha sıcak. Rusya ile Mısır birçok konuda ittifak halindeler. Tabii ki Putin Sisi’ye “Türkiye’ye gitme” dememiştir ama Erdoğan’ın, Putin’le ilişkisinin soğumaya başladığı bir süreçte Sisi tercihini belliki Putin’den yana yapmış.
Durum tatsız. Gelmesi beklenen Sisi dün gelmedi. Ziyaretin ileri bir tarihe ertelendiği bildirilirken Kahire’deki Türk büyükelçiliği yetkilileri belirtmediler. İlişkilerin gelişmesinden Mısır’ın da çıkarı var elbette ama Erdoğan’ın Mısır’ın iç meselelerine dahil olup ilişkileri berbat ettiğini de unutmuş değil Kahire. O nedenle Sisi’nin hiçbir şey olmamış gibi Türkiye’ye gelmesi biraz zor.
Ama Sisi Türkiye’ye önümüzdeki haftalar ya da aylarda gelirse eğer, ilk beklendiği tarihte gelmeyişiyle Erdoğan karşısında “bir adım önde” olmuş olacak. İstediği tarihte gelen biri olması da ayrı bir üstünlük elbette.
Tabii tüm bunlar olmayabilir. Bakarsınız önce Erdoğan ziyaret eder “katil Sisi”yi.
Belli olmaz.