Doç Dr. Bıçakçı: Hamas'ı göndermezse İsrail elçisini çok bekler

İsrail ve Türkiye arasında normalleşme adımları devam ediyor. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un “bol mesajlı” ziyaretinin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da iki gün önce İsrail’e gitti. Çavuşoğlu’nun bu ziyareti 15 yıl sonra gerçekleşen dışişleri bakanları düzeyindeki ilk temas olarak kayıtlara geçti.

Türkiye'den İsrail'e en son bu düzeyde ziyaret, dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan tarafından 2007'de gerçekleştirilmişti. Hamas’ın Türkiye’deki varlığı İsrail nezdinde rahatsızlık yaratmaya devam ederken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kudüs ziyareti öncesinde Filistin’in Ramallah kentine giderek işbirliği vurgusu yapmıştı. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki ile görüşen Çavuşoğlu, "Bağımsız ve egemen bir devlete sahip olma mücadelesinde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullanmıştı.

Filistin’de bağımsızlık ve işbirliği mesajlarını verdikten sonra 15 yılın ardından gerçekleşecek ilk görüşme için Kudüs yolunu tutan Çavuşoğlu, takvimler 24 Mayıs’ı gösterdiğinde İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ile bir araya geldi. Türkiye ve İsrail medyasının yakından takip ettiği bu görüşmede “Büyükelçi” atamalarının yapılması beklenirken taraflar sadece “pozitif gündem” vurgusu yaptı.

Bıçakçı: Türkiye Hamas'ı gözden çıkarmazsa...

Büyükelçi atamalarının bu görüşmelerde yapılmaması, İsrail’in Türkiye’den net bir iyi niyet adımı beklediği ve Tel Aviv yönetiminin Ankara’ya tam olarak güvenemediği şeklinde yorumlandı. 15 yıl sonrasında gelen bu görüşmeye dair değerlendirmelerini sorduğumuz Doç. Dr. Salih Bıçakçı, “Türkiye Haması gözden çıkarmazsa büyükelçi atamasını daha çok bekler” ifadelerini kullandı.

Bıçakçı, “Türkiye’nin Yair Lapid ziyareti öncesi atacağı iyi niyet adımlarını net bir şekilde göstermesi lazım. Beklenen büyükelçi atamalarının gerçekleşmemesi de bu yüzden olabilir. İyi niyet göstergesi olarak bir adım atmak için zaman kazanılmış oldu” diye konuştu.

'İsrail ile normalleşmek istiyorsa Hamas'ı ülkede tutamaz'

İsrail Cumhurbaşkanı’nın 9 Mart’ta gerçekleştirdiği Ankara ziyaretini takiben Filistinli bir yetkili tarafından ortaya atılan “İsrail, Türkiye'ye Hamas üyelerinin bir listesini ve bazılarının 'terörist' faaliyetlere karıştığına dair bilgi verdi. Bunun üzerine Türkiye, Hamas ile temasa geçerek onlara 'Burada böyle bir şey yapmayacağınıza söz vermiştiniz, artık gitmeniz gerekiyor' dediler" iddiasını sorduğumuz Bıçakçı, “İsrail Hamas konusuna takılmış durumda. Türkiye de alttan alta operasyonları ya başlatmıştır ya da başlatacaktır. Türkiye, belli kişilerin yavaş yavaş gönderilmesi için planlar yapacak. Çünkü Türkiye, İsrail ile gerçekten normalleşmek istiyorsa, göz göre göre Hamas üyelerini ülkede tutamaz. Bu çok açık ve net. Bunu sadece bir örnek teşkil etmesi açısından söylüyorum; göçmenler ve göçmenlerin iadesi durumu ileride Hamas üyeleri için de geçerli olabilir” dedi.

‘İsrail tarafının sürece yönelik kuşkuları var’

Bıçakçı, normalleşme sürecinde İsrail tarafının bazı endişeleri olduğunu dile getirerek, “Yapılan görüşme gayet yumuşamaya yönelik, teknik nereye gideceğiniz bilemediğimiz ama sivil havacılık, turizm ve ekonomi endeksli bir görüşmeydi ama bu görüşmede ne olmasını beklerdik? Büyükelçilerin atanmasını beklerdik. Bunun için adım atılmasını beklerdik ve bu olmadı. İsrail tarafının sürecin nasıl işleyeceğine dair kuşku ve şüpheleri var. Her iki ülkenin de kendi iç politikasına bağlı olarak problemleri var. Bana sorarsanız bu ziyarette güven tazelendi ama herkesin içindeki kuşku ve nasıl ilerleneceği konusundaki endişeler baki kaldı” diye konuştu.

‘Sosyolojik düzeyde de güvensizlik var’

15 yılda yıkılan şey, bir iki yılda inşa edilemez diyen Doç. Dr. Bıçakçı, “Her iki taraf için de bu geçerli çünkü orası da çok değişti biz de çok değiştik. Onların geride bıraktığı 14 yıllık bir Netanyahu dönemi var. Bizde devam eden mevcut hükümet var. Bütün bunları hesaba kattığınız zaman her iki tarafın sadece politik düzeyde değil sosyolojik düzeyde de güvensizlikleri var birbirine karşı. Bunun aşılması zaman alacaktır. Bunu gazeteciler üzerinden de aşmaya çalışacak her iki taraf. Çünkü Türk Dışişleri bunu yaptı. İsrailli gazetecileri davet etti, gezdirdi. İstanbul, Ankara, Edirne... Sinagogları gösterdiler böylece yumuşak güç oluşturmaya çalışılıyor İsrail'de. Ama bu zannettikleri kadar kolay çalışacak ve işleyecek bir süreç değil. Göreceğiz hep beraber” ifadelerini kullandı.

‘İsrail gazını bizimle paylaşsın gibi heyecanımız varsa bu zaman alacak’

Bıçakçı şöyle devam etti: “İsrail hemen doğalgazını bizimle paylaşsın gibi heyecanlarımız varsa bu zaman alacak. Ekonomik ilişkiler bütün sorunlara rağmen rayında gidiyordu ama bu ilişkide biz çok satan, üreten taraf değiliz. Bu ikili ilişkileri stratejik hedeflere döndürmek için zamana ve iyi bir planlamaya ihtiyaç var. Çok kırılgan bir süreçteyiz. Yaza giriyoruz İsrail Gazze'ye müdahale edebilir, birisi çıkıp Türkiye’den bir şey derse İsrail ya da Türkiye denge politikasını nasıl sürdürecek? Çünkü İsrail’in koalisyon hükümeti de çatlaklar ve zayıflıklarla duruyor. Ben normalleşme sürecinin planlanabildiğini ve net olduğunu sanmıyorum herkes ne yapsak diye birbirine bakıyor. Bu tip stratejik ve diplomatik operasyonların planlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim böyle bir stratejimiz varmış gibi durmuyor bana göre.”

Dünya Haberleri