Çok Ama Çok İlginç Bir Gelişme! İngiltere Hilafetçi Hizb ut-Tahrir’i Yasaklayacak

Mustafa K. Erdemol yazdı: Çok Ama Çok İlginç Bir Gelişme! İngiltere Hilafetçi Hizb ut-Tahrir’i Yasaklayacak

Gerçekten yaparsa çok şaşırırım. İngiltere’nin yıllardır her türlü faaliyetine göz yumduğu Hizbut- Tahrir örgütünü yasaklayacağını açıklaması meseleye vakıf olanlar açısından gerçekten inanılması zor bir haber. Çünkü Birleşik Kralık, Halifelik’i yeniden canlandırmayı amaçlayan bu örgütün neredeyse “anavatanı”dır.

İngiltere’de yaşadığım yıllarda, tam hangi yıldı anımsamıyorum, muhteşem Wembley Stadyumu’nda toplanarak hilafet çağrısı yapmıştı örgüt. Her yıl Hilafet’in kaldırışının yıldönümünde yaptıkları toplantılarda, yürüyüşlerde Türkiye’ye, Atatürk’e küfürler yağdırırlar. İngiliz hükümetinin kılı kıpırdamaz bu örgüt, tam tersine her türlü desteği sağlarlar.

CHARLES GİZLİ “MÜSLÜMAN”

Bir iki anımsatma yapalım; Kral Charles’ın veliahtlığından beri, aslında gizli Müslüman olduğunu söyleyen İslamcılar vardır,bilirsiniz. Onu Müslümanların halifesi olarak görenler de. Bunlardan biri de Kıbrıslı Şeyh Nazım’dı. Halife olmak için peygamber soyundan gelmek gerek malum, Şeyh Nazım, bu bağın olduğunu sık sık “Prens Charles seyittir. Sünnetli doğmuştur. Asıl adı Hüseyin’dir. Kraliyet ailesi gizi müslümandır, soyları peygamberimize dayanır" sözleriyle ilan eder dururdu. Mustafa Özcan adlı muhafazakâr yazar da Charles’ın kimi tutumlarının nasıl Müslümanca olduğunu yazmıştır.Dileyen şunlara bakabilir:https://www.fikriyat.com/yazarlar/mustafa-ozcan/2022/09/15/ucuncu-charles-mi-birinci-huseyin-mi), https://www.youtube.com/shorts/XfFZXuRcX8w

Kral, öyle midir değil midir, bilmem, ayrıca ilgimi de çekmez ancak 18 ile 19 . yüzyılda en çok Müslüman sömürgeye sahip olan Birleşik Krallık’ın bugün de İslam dünyasına ilgisi eksilmemiştir. Kral Charles’ın İslam’ın, dinî değilse de, Politik Halife’si olma niyeti olabilir, haliyle. Bu nedenle midir onu da bilemem ama İslamcı örgütlerin çoğunu yasaklayan İngiltere’nin Hilafet savunucusu Hizbut Tahrir’e yıllarca kol kanat germesinin

Hilafet konusundaki tutumuyla ilgisi vardır muhtemelen. Almanya ile Endonezya başta olmak üzere birçok ülkede yasaklı olan bu örgütü koruyup kollar İngilizler. O nedenle şaşırdım dedim.

Peki neden yasaklanacak? Grubu, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı düzenlenen gösterileri nedeniyle eleştiren İçişleri Bakanı James Cleverly’ye göre Hizb-ut Tahrir antisemitikmiş. Oysa örgütün temel esaslarından biri antisemit olmak. Ancak İngiltere’nin, dolayısıyla İsrail’in tepkisini çekmemek için antisemit lafları, kelamları açık açık sarf etmezler. Açık ya da kapalı hiç etmesinler tabii ama, bunun kötü olduğunu düşündüklerinden değil, İngiltere’de rahatları bozulmasın diye etmezler. Demek bu sefer kendilerini tutamadılar ki İngiltere içişleri yetkililerinin tepesini attırmışlar. Üye toplamasına, protesto ya da toplantı düzenlemesine artık izin verilmeyecek grubun.

YAHUDİLERE SATAŞINCA

Bu konuda Meclis’e dün bir tasar taslağı bile sunulmuş. Taslak karar, meclis tarafından kabul edilirse 19 Ocak'ta yürürlüğe girecek. İçişleri Bakanı Cleverly "Bu terörist grubun yasaklanması, bu gruba mensup olan, destek çağrısında bulunan herkesin sonuçlarına katlanmasını sağlayacaktır. Hizb-ut Tahrir'in şu anda olduğu gibi faaliyet göstermesini engelleyecektir" dedi dün. Lafları hayli sert.

Hizb-ut Tahrir'in İngiltere'deki lideri Abdul Wahid adını kullanan, 20 yılı aşkın bir süredir Wahid Asif Shaida olan gerçek adıyla aile doktorluğu yapan biri. Gurubun lideri olduğunu kabul ettiği bir röportajında “aşırılık yanlısı”olduklarını kabul etmiyor tabii.

Hizb ut Tahrir 7 Ekim'de Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırılarla, ardından İsrail'in verdiği askeri karşılıktan bu yana, Birleşik Krallık'ta zaten yasaklı bir grup olan Hamas'ı kınamak yerine, İsrail vatandaşlarına yönelik saldırıları "bunu bir direniş grubu yapabiliyorsa, Müslüman dünyasının birleşik tepkisinin neler başarabileceğini hayal edin" diyerek selamlamıştı. Ekim ayında grup üyeleri Londra'daki Mısır ile Türkiye büyükelçilikleri önünde bir mitinge katılarak İsrail'e saldırmaları için "Müslüman ordular" kurulması çağrısında bulunarak "ordularınızı alın ve gidip Siyonist işgalcileri ortadan kaldırın" demişti.

“Buna normalde göz yummazlar İngilizler ama yine de korurlar” diye düşünmüştüm. Yanılmışım. Ciddi ciddi yasaklayacaklar örgütü. Onca rahatsız edici çabasına, başka ülkelerin yönetimlerini devireceğini bağıra çağıra söylemesine, üye toplayıp, geniş bir mali ağ kurmasına göz yuman İngiltere, antisemit laflar ettiği için grubu yasaklayacak. Antisemitizm bir insanlık suçudur, kim yapıyorsa bedel ödetilmeli tabii. Ama başından beri antisemit olduğunu bildiği bir örgüte, “İslam’ın Politik Hilafet merkezi” olma uğruna göz yummak da hayli ikiyüzlüce.

Neden şaşırdığıma gelince; (bu arada hala yasaklayacaklarından emin değilim) Nedeni şu: Hem İşçi Partili Tony Blair hem de Muahazakâr Partili David Cameron başbakanlıkları zamanında örgütü yasaklamaya çalıştılar, ancak başarılı olamadılar. İngiliz derin devletini aşamadıkları için kuşkusuz. Blair, 7 Temmuz 2005 Londra bombalamalarının ardından aşırıcılıkla mücadele planının bir parçası olarak Hizb-ut Tahrir'i yasaklama sözü vermiş ancak bu konudaki önerisini sonradan geri çekmişti.

Koca iki Başbakan’ın Hizb ut Tahrir’i yasaklamaya gücü yetmemişti.

Neden şaşırdığımı anlayabildiniz mi?

Dünya Haberleri