Çekya’nın başkenti Prag’da, şair Nazım Hikmet’in 121'inci doğum yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenlendi. Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, programda yaptığı konuşmada, Nazım Hikmet'in dün 121. doğum günü olduğunu anımsatarak, şairin aynı zamanda oyun yazarı, romancı, senarist ve yönetmen olduğunu söyledi.
Bağış, Nazım’ın 20. yüzyılın en büyük uluslararası şairlerinden biri olarak dünya çapında tanındığını ve eserlerinin birçok dile çevrildiğini kaydederek, "Siyasi düşüncelerinden dolayı birkaç kez tutuklandı ve 1956 ile 1958 yılları arasında Prag'da geçirdiği bir dönem de dahil olmak üzere yetişkinlik hayatının büyük bölümünü hapishanede veya sürgünde geçirdi." diye konuştu.
'İlham kaynağı oldu'
Nazım’ın Soğuk Savaş döneminde siyasi ve sanatsal bir mayalanma merkezi olan Prag'ın entelektüel ve kültürel yaşamı hakkında yazılar kaleme aldığına işaret eden Bağış, "Hatta bir senaryosu Çekoslovakya Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi. 1884 yılında kurulan ve Çek milliyetçiliğinin ateşini yakan Kavarna Slavia, Nazım Hikmet'ten Rilke'ye, Kafka'dan Kundera'ya kadar birçok yazar ve şaire ev sahipliği yapmıştır. Cafe Slavia, Art Deco tarzı ve eşsiz Vltava manzarasıyla onun için bir buluşma noktası ve ilham kaynağı oldu." ifadelerini kullandı.
'Umudun şairi'
Bağış, Cafa Slavia'nın hem Nazım hem de Türk halkı için önemine değinerek, "Şahsen, Nazım Hikmet'in elinden alınan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını iade ettiğimiz 2011 yılında bakan olarak Türk hükümetinin kabine üyesi olmaktan dolayı kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Buraya her geldiğimde duygulanıyorum." dedi.
Nazım Hikmet’in kendisi için umudun şairi olduğunu belirten Bağış, şairden bir mısra okuyarak sözlerini tamamladı.
Programda şairin şiirlerinin okunmasının yanı sıra piyano resitali verildi.