Bolivya’nın cunta hükümeti, darbeye karşı gelmek için sokağa çıkan protestoculara baskıyı arttırmak adına, Silahlı Kuvvetler ve Ulusal Polisi soruşturmalardan muaf tutan bir kararnameyi dün yayımladı.
Kararnamede, "Düzen ve kamu istikrarının restorasyonu için operasyonlara katılan Silahlı Kuvvetlerin personeli, anayasal işlevlerine uygun olarak meşru savunma veya gereklilik halinde hareket ettikleri zaman cezai sorumluluktan muaf tutulacak" sözlerine yer verildi.
Belgede ayrıca güvenlik güçlerinin protestoları bastırmak için "ateşli silahlar" kullanabileceği belirtiliyor. Böylelikle cuntanın Bolivya'daki göstericilere karşı baskıyı daha da şiddetli hale getirmesinin de önü açılmış oluyor.
Son bir günde 9 kişi öldürüldü
Son 24 saat boyunca, darbe yanlısı Kendine Başkan Jeanine Añez'in başkanlık ettiği cunta hükümetinin güvenlik güçleri tarafından yürütülen saldırılar sonucu, en az dokuz Bolivyalı öldü.
La Paz Ombudsman Ofisi Delegesi Teresa Zubieta ise radyoya verdiği demeçte, "Darbeden bu yana 23 kişi öldü. En son kurbanlar La Paz'da ve Sacaba'da olmak üzere beş kişiydi" dedi.
Amerikalar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR), dokuz koka üreticisinin öldüğü ve onlarca kişinin yaralandığı Cochabamba kentindeki baskıda, polis ile askeri güçlerin “orantısız kullanılmasını” kınadı.
Basın ölüleri göremeyecek kadar meşgul
Bolivya'da darbenin ardından Bolivya TV ve Red Patria Nueva susturulurken, yandaş basın son birkaç gündür "Morales'in gizli ve aşırı lüks süiti"ni servis etmekle meşgul. Yandaş basın, eylemleri görmezden gelirken, bağımsız basın cunta tarafından tehdit ediliyor. Darbenin ardından Kendine Başkan Añez'in atadığı İletişim Başkanı Roxana Lizarraga, "Halkı isyana teşvik eden yabancı ve Bolivyalı gazetecileri tespit ettik. Onları tutuklamak için harekete geçeceğiz" demişti.