Prigojin isyanı sarstı
Ne kadar savaş deneyimi olsa da, çatışma alanlarında taktik yeteneklerini geliştirse de Wagner paramiliter grubunun Rusya ordusu ile savaşabilmesi pek mümkün değildi. Nitekim,Yevgeni Progojin, “dış merkezlerden“ umduğu desteği de belli ki alamayınca Moskova yoluna çıkardığı askerlerini geri çevirip isyanını sona erdirdi. O artık yapılan anlaşma çerçevesinde, yargılanmama garantisi verilerek Belarus’a sürgüne(!) gönderilmiş bir “lider“ eskisi.
Geçti ama...
Bastırıldı kuşkusuz ama özellikle Devlet Başkanı Vladimir Putin için bir dönüm noktası olduğunu kabul etmeliyiz bu gelişmenin. Son derece ilkel, ama hırsı aklından hızlı olan Progojin gibi birinin Putin‘in 20 yılda inşa ettiği “sistemi“ sarstığı bir gerçek. Çünkü yaptığı Putin’e, Putinizm’e bugüne kadar tanık olunan en büyük meydana okuma. Ayrıca bu kez Putin’in karşısındaki düşman batı değil (onlardan destek almaya hevesli olan) bir iç düşmandı. En büyük tehdit bu sefer “içeriden“ geldi.
İsyanın devlet sistemindeki güvenliğ yönelik aksaklıkları gözönüne serdiği ortada. Rostıv’da denetimi kaybetmiş bir hükümet durumuna düştü Rusya. Moskova’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi, Putin’in ulusa seslendiği konuşmasında saklayamadığı kaygısı, duruma hakim olduğunu gösterme çabaları isyanın ciddi bir “korku“ yarattığını gösteriyor. Kentlerde dolaşan tanklar bunun kanıtıdır. Çok ileri gidemeyeceği belliydi Progojin’in. Ancak, bu yarım kalmış girişimiyle hem Wagner’i hem de kendisini Putin’e meydan okuyan unsurlar olarak gösterebilme şansı elde etti tüm dünyaya.
Ukrayna’yla savaşa tutuşmak dahil onca badireyi atlatan Putin yönetimi, şu ana kadar “her şeyi“ kontrol altında tutuyor iddiasında zayıflamış durumda elbette. Prigojin‘in Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın ana lojistik merkezi olan Rostov'daki güney askeri karargahında isyanın ilk saatlerinde iki üst düzey Rus askeri yetkiliyi, Savunma Bakan Yardımcısı Albay General Yunus-Bek Yevkurov ile Askeri İstihbarat Müdür Yardımcısı Korgeneral Vladimir Alekseev’i rehin alması Putin için büyük darbe. Bu iki yetkili Progojin’i yaptıkları nedeniyle en sert eleştirenlerdendi.
Aşırı sağı güçlendirdi
Ayrıca eğer anlaşmayla geri çekilmeseydi, orduyla çatışmayı göze almış bir gücün denetimini elinden kaçırmış olan Putin yönetiminin zayıflığı konusundaki “aşırı sağ“ grupların eleştirileri daha güçlü bir biçimde dile getirilebilecek bundan böyle. Bu gruplar Ukrayna’daki savaşta Putin’in yeterince sert olmadığını da ileri sürerek eleştiriyorlar uzun süredir.
Prigojin’e bağlı bağlı birliklerin başkente yaklaşırken çok az direnişle karşılaşması, konvoyunun halk tarafından tezahüratlarla karşılanması Wagner’i bir kurtarıcı gibi görenlerin ondan vazgeçmeyeceklerini göstermiş oldu. Progojin’in isyanının belki de en önemli sonuçlarından biri savaşta Putin‘e destek veren ancak işlerin yolunda gitmediğini görenlerin de Putin’in politikalarını sorgulama cesaretini daha fazla gösterecek oluşu. Putin’in Progojin’i yargı karşısına çıkaramaması da aslında rahatlıkla ezebileceği bu yapıdan ne kadar çekindiğinin kanıtı. Putin’in çok ama çok ciddi bir sarsıntı geçirdiği ortada.
Uzayan savaş huzursuzluğu arttırıyor
Tüm bunlardan emperyalist ABD ile batının mutlu olduğunu söylemeye gerek yok. Malumun ilamı bu. Moskova‘ya karşı, uzun yıllardan bu yana bir saldırı üssü haline getirilmiş Ukrayna’ya yönelik operasyonun sanılandan daha fazla uzaması savaşa destek verenler için bile “uzadıkça“ kayıpların arttığı bir savaş olarak görülüyor Rusya‘da. Putin’in en büyük zorluklarından biri bu.
ABD/Batı daha ileriye gideceğine inansaydı Progojin’e dolaylı ya da doğrudan destek verirdi kuşku yok. Putin de emperyalist dünya karşısında kendisini zor duruma düşüren tutumlar alıyor. Ukrayna’ya açtığı savaşın “meşru“ olduğuna dünyayı inandırmaya çalışırken, bu savaşı yasadışı paramiliter bir grupla sürdürüyor örneğin. Bir gün kendisine dönecek kadar güçlendirdiği bir gruptur bu.
Putin şimdilik Progojin provokasyonunu atlattı, ama benzeri kalkışmaların gelmesi mümkün. İçeriden ilk kez bu kadar sert bir meydan okumayla karşılaşan Putin, dışarıya karşı sağlam duruyor ama içeride pek sağlam değil. Sağlam diyenlerin şu sorulara verecekleri yanıtlar olmalı: Progojin’i yargılayacak gücü yok muydu Rusya yönetiminin? Prigojin’e savaşçılarını geri döndürmeyi kabul etmesi için ne vaat edildi? Putin vatandaşlarına “vatana ihanet“ olduğunu söylediği girişimin birinci dereceden sorumlusunu affetmeye nasıl bu kadar çabuk ikna oldu?
Bizde kimi romantiklerin hayli hayran olduğu (Erdoğan’a karşı olup, Putin’e hayran olmak da bir tuhaf bu arada) devrilmemesi elbette iyi. Maalesef, sol dünyayla, ülkesinin emekçileriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan Putin‘in “yenilmesi“ emperyalizmin “kazanması“ demek olur çünkü.
Emperyalizme bir başka alan daha açılmasın elbette.