Avrupa tarihinin en karanlık olaylarından biri olarak değerlendirilen 1995 Bosna savaşı sırasında Srebrenitsa katliamında yaşamını kaybedenleri, ya da bulunan parçalanmış bedenleri kimliklendirmeyi bir Sırp bilim kadını yapıyor.
Katliamdan otuz yıl sonra, üstelik Sırp yönetiminin inkar etmesine rağmen verilen görevi kabul eden 40’lı yaşlarının başındaki adli antropolog Dragana Vucetic, Bosna'nın kuzeydoğusundaki Tuzla'daki morgda kemikler arasında tek başına çalışıyor.
Kırık bir bacak kemiğini, kolu yeniden birleştiriyor. Yaralanma, kurban öldürüldüğünde meydana gelmiş ya da soykırımdan önceki bir zamana ait olabileceğinden ölenin kim olduğu, ölümün nerede ve nasıl olduğuna dair kanıtları bulup aileleri bilgilendiriyor.
Srebrenitsa kasabasında öldüğü tahmin edilen 8.000 kişiden yaklaşık 1.000'i hala kimlik tespiti bekliyor. Kayıp bir oğlu, babayı, kardeşi, kocayı bulmanın ölüleri katillerin onları içine attığı anonimlikten kurtarmak olduğunu söyleyen Vucetic, "Bu, ailelerin bir cenaze töreni yapabileceği anlamına geliyor. Bir dizi kalıntı ve yas tutmak için gidebilecekleri bir mezar demek bu" diyor.
Srebrenitsa kasabasında tahminen 8.000 ölüden yaklaşık 1.000'i hâlâ teşhis edilmeyi bekliyor. "Binlerce aile telefon çağrımızı bekliyor" diyor. Sesinde bir aciliyet var, onlarca yıldır kayıp haberini umut ederek geçiren ailelerin üzerindeki duygusal baskının keskin bir farkındalığı var. Kayıp bir oğlu, babayı, erkek kardeşi, kocayı bulmak, ölüleri katillerin onları içine soktuğu anonimlikten kurtarmak...
Dragana, "Bu, ailelerin cenaze töreni düzenleyebileceği anlamına geliyor" diyor. "Bir dizi kalıntı ve yas tutmak için gidebilecekleri bir mezar var."