Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs’ın katılması durumunda, 12 Kasım’da Paris’te düzenlenecek Libya Konferansı’na katılmayacağını açıklaması, Türkiye ile NATO ülkeleri arasındaki bağın giderek zayıfladığı yorumlarına sebep oldu.
Batı Avustralya Üniversitesi'nden Akademisyen Amin Saikal'ın değerlendirmelerine yer verilen analizde, "İlginç bir şekilde, Türkiye'nin dış politikası, hem Çin ve Rusya ile daha yakın ilişkiler kurarak hem de müttefiklerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki politikalarını eleştirerek Batı'dan ayrılıyor" ifadelerine yer verildi.
Analizde, Türkiye ile NATO arasındaki ilişkinin dağılmaya başladığı ifade edilirken, Türkiye'nin taraf olduğu diplomatik krizler ve Libya’daki silah yasağının ihlal edilmesi gibi konuların ilişkileri daha da gerdiği belirtiliyor.
'Uzun anlaşmazlık listesinin sonu'
Öte yandan büyükelçi krizine de değinilen analizde, "Büyükelçilerin sınır dışı edilmesi gündemi sonrası her ne kadar 'diplomatik krizin önlendiği' iddia edilse de söz konusu durum Türkiye'nin NATO müttefikleriyle aralarındaki uzun anlaşmazlık listesinin maddelerinden birini oluşturdu" ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin sadece Batı ülkeleri ile değil NATO'ya üye müttefiklerle de gergin bir ilişki içerisinde olduğu belirtilen yazıda, "Türkiye ayrıksı anlayış tarafından şekillenen yeni rejimi uğruna eski ortaklarını devre dışı bırakıyor" denildi.
Erdoğan'ın anketlerde geriye düşüşüne değinildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 yılında gerçekleşecek genel seçimler öncesi yapılan anketlerde gerilemesine de değinilen yazıda, günümüze kadar gerçekleştirilen politik adımlara bakıldığında Türkiye’nin sadece ismen bir NATO üyesi olduğu vurgulandı.