Bir taraftan ABD'nin başlattığı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) rüzgarına kapılıp Şam yönetimini yok sayanlar bir tarafta da varlığını sürdürmeye çalışan Şam yönetiminin sürtüşmeleri yıllar boyunca devam etmiş, Suriye'nin 2012 yılında Arap Birliği üyeliğinin askıya alınmasıyla "yalnızlaşma" süreci tamamen farklı bir kulvarda ilerlemeye başlamıştı.
Takvimler 2018 yılını gösterdiğinde ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'den gelen büyükelçi atamaları sonrasında "normalleşme" ihtimali yüksek sesle konuşulmaya başlanmıştı. BAE ve Bahreyn, 2018'in sonlarında Suriye yönetimi ile ilişkileri yeniden kurarken, Umman da 2020'de Şam'a büyükelçi atamıştı.
Bugün gelinen noktada ise her yeni gün bir başka Arap ülkesinin Suriye'ye yönelik normalleşme adımlarıyla uyanıyoruz. BAE, Bahreyn, Umman'dan sonra son zamanlarda Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelerden de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimine yönelik diplomatik temaslara yönelik yeşil ışık yanmaya başladı.
Tunus Başkonsolos atadı
Şubat 2012'de dönemin geçici Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsıf el-Marzuki tarafından askıya alınan Suriye - Tunus ilişkileri 24 Temmuz 2015 yılında başkonsolos atamasıyla yeniden normalleşme yoluna girmişti. Tunus resmi haber ajansı TAP'ta yer alan haberde, ülke yönetiminin Şam'a İbrahim el-Fevvari'yi başkonsolos olarak atadığı bildirilmişti.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsıf el-Marzuki
Arap Birliği'ne dönüşü destekleyen bir diğer ülke: Cezayir
Suriye'nin normalleşme yolunda giden diplomatik ilişkilerinde Cezayir, Şam yönetiminin Arap Birliği'ne yeniden dönmesi konusunda ısrarcı olan ülkelerden biri. Dönemin Cezayir Mağrib ve Arap Birliği ile ilişkilerden sorumlu bakanı Abdulkadir Mesahil, 2016 yılında Suriye'ye gerçekleştirdiği ziyaret ardından söz konusu desteklerini şöyle açıklamıştı: "Bu ziyaret, Suriye’nin bağımsızlığını kazanmasının 60. Yıldönümünde gerçekleşti. Suriye, Cezayir kurtuluş devrimini desteklemiş ve çok sayıda Cezayirliyi kabul etmiş bir ülkedir."
Mesahil şöyle devam etmişti: "Siyasi çözümden ve ulusal uzlaşmadan başka bir alternatifinin bulunmamasıdır. Bizim Şam ziyaretimizi yanlış bulanlara biz de şunu soruyoruz: Peki siz terörizmi kınıyor musunuz yoksa onunla işbirliği mi yapıyorsunuz? Acaba onlar ulusal uzlaşmayı destekliyorlar mı? Bunlardan daha da önemlisi, bu ziyareti, ülkelerini arkadan hançerlemek olarak algılayan tek bir Suriye vatandaşı yok. Suriyeli muhalifler, sorunun ulusal uzlaşmayla ve siyasi yolarla çözümünü istiyor.”
Cezayir bu pozisyonunu halen koruyor.
İlk temas: Dönemin Sudan lideri Ömer el-Beşir'den ziyaret
Sudan'ın o dönemki Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in Şam'a düzenlediği kısa ziyaret de normalleşme kapsamında dünya gündeminde yerini almıştı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüştüğü bildirilen Beşir'in görüşmede "Suriye'nin Arap dünyasındaki yerini alana ve eski gücünü kazanana dek Sudan elinden gelen tüm gayreti gösterecektir" dediği söylenmişti.
Sudan'ın eski Cumhurbaşkanı Beşir, Suriye'de çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana Esad'ı ziyaret eden ilk Arap lider olarak kayıtlara geçmişti. Beşir bugün 'devrik lider' olarak tarihe geçmiş durumda olmakla birlikte Sudan'ın Suriye ilişkileri pozitif seyrinden bir ivme kaybetmiş değil.
BAE: İki kardeş vurgusu
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suriye'nin başkenti Şam'da 2011 yılında kapattığı Büyükelçiliğini 2018 yılında yeniden açmıştı.
BAE Dışişleri Bakanlığı'nın açılışla ilgili o dönem yaptığı yazılı açıklamada, "bu adımın BAE hükümetinin iki kardeş ülke arasındaki ilişkileri yeniden başlatıp pekiştirmeye yönelik özen ve arzusunu" yansıttığı dile getirilmişti.
BAE Maslahatgüzarı Abdul Hakim el Noaymi Suriye'ye yönelik ilk "normalleşme" adımı sayılan söz konusu gelişmeyle ilgili, "Bu, Suriye'nin Arap ülkelerinin arasına geri dönüşüdür. Yakında diğer Arap ülkeleri de büyükelçiliklerini yeniden açacak" demişti.
Ekonomik normalleşme duyurusu
Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomi Bakanlığı, Suriye ile geleceğe yönelik ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde anlaşma sağlandığını duyurdu. Bakanlık resmi Twitter hesabı üzerinden dün yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki petrol dışı ticaret hacminin 2021 yılının ilk yarısında bir milyon dirhem (272 milyon dolar) olduğunu belirtti.
Bahreyn, BAE ardından elçilik açan ülke olmuştu
Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ardından Bahreyn de 7 yıl sonra Suriye'nin başkenti Şam'da yeniden büyükelçiliğini açmıştı.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığından o dönemde yapılan yazılı açıklamada, "Suriye'nin başkenti Şam'daki büyükelçiliğin yeniden görevine başladığı" duyurulmuş, "Bahreyn'in Suriye ile ilişkileri sürdürmek istediği" belirtilmişti.
Suriye'den Ürdün'e diplomasi çıkarması
Suriye'nin güneyinde yer alan Ürdün, salgında büyük hasar gören ekonomisi ve güneydeki zengin ve güçlü komşusu Suudi Arabistan'la olan ilişkisiyle Arap dünyasının Şam politikasındaki değişimin en önemli aktörlerinden biri.
Yıllar sonra Suriye ile normalleşme süreciyle ilgili gündeme gelen ilk adım Ürdün'den oldu. 27 Eylül 2021'de Suriye'den dört bakan Ürdün'e giderek ikili ilişkiler için temaslarda bulundu. Ürdün'ün başkenti Amman'da gerçekleştirilmeye başlanan Bakanlar toplantısında iki ülke arasındaki elektrik, ticaret, ulaşım, tarım ve su kaynakları alanlarında ikili işbirliklerinin konuşuldu.
Söz konusu görüşmelerden iki gün sonra Ürdün ve Suriye arasındaki Cabir Sınır Kapısı, iki aylık bir aradan sonra yeniden hizmet vermeye başladı.
Nasib-Cabir geçişi Ağustos 2018 ortalarında yeniden açılsa da 2020'de önce Covid-19 salgını, 31 Temmuz'da da Dera'daki çatışmalar nedeniyle iki kez kapatılmıştı.
28 Eylül'de ise Ürdün ve Suriye arasında 9 yıllık bir aranın ardından uluslararası uçuşların yeniden başlayacağı haberleri gündemde yerini aldı. Uçuşların 3 Ekim'den itibaren başlayacağı bilgisi verilmişti.
Öte yandan Ürdün Enerji Bakanı Hale Zevati, Lübnan Enerji Bakanı Velid Fayyad ve Suriye Elektrik Bakanı Gassan ez-Zamil, Ürdün'ün başkenti Amman'da dün bir araya geldi. Görüşmede, Ürdün Enerji Bakanlığı, Suriye üzerinden Lübnan'a elektrik tedariki için üç ülkenin anlaştığını duyurdu.
Esad, Kral Abdullah'ı aradı
Ürdün ve Suriye hızlı bir normalleşme politikası geliştirirken bir ilk daha yaşandı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Ürdün Kralı Abdullah'ı telefonla aradı.
10 yıl sonra bir ilk olarak yorumlanan bu gelişmede Kral Abdullah'ın 'Suriye'nin egemenliğini ve istikrarını koruma girişimlerini desteklediğini' söylediği belirtildi. Ürdün'de bulunan yaklaşık 1,3 milyon Suriyeli göçmenin geri dönüp dönmeyeceği kurulan diyaloğun öncelikli gündem maddesi. Bu ülkedeki Suriyelilerin dönme ihtimali Türkiye'de bulunan 3.5 milyon Suriyeli için de bir yol haritası olma potansiyeli taşıyor.
Mısırla ilişkiler
Birleşmiş Milletler (BM) 76'ncı Genel Kurul görüşmeleri kapsamında New York'ta Mısır ve Suriye ilişkileri açısından 10 yıl sonra yaşanan bir ilk gerçekleşti. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Suriyeli mevkidaşı Faysal el-Mikdad ile Suriye krizinin çözüm yollarını görüştü.
Söz konusu görüşme, Arap Birliği'nin, 2 Ekim 2011'de Suriye'nin üyeliğini askıya almasından bu yana iki ülkenin dışişleri bakanları arasında gerçekleşen ilk temas. Mısır'ın Arap dünyasındaki geleneksel lider konumu Esad yönetiminin açılımları açısından kritik bir kırılma noktası olabileceği yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
Irakla temaslar: Ortak zaferler
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, New York'ta Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu'nda Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad ile bir araya geldi. Görüşmede, bölgesel ve uluslararası genel gelişmelerin gözden geçirilmesinin yanı sıra ikili ilişkiler de ele alındı.
Hüseyin, "Suriye'nin istikrarı Irak'ı ilgilendiriyor" dedi ve "Suriye'deki istikrarsız güvenlik durumu ve IŞİD teröristlerinin ve diğer terör örgütlerinin varlığının Irak'ın istikrarı ve güvenliği için bir tehdit olduğunu" kaydetti.
Irak'ın Suriye'yi Arap Birliği'ndeki koltuğuna geri döndürme çabalarını sürdürdüğünü de belirtti. Mikdad ise, "her alanda ikili ilişkileri etkinleştirme ve iki ülke arasındaki siyasi diyalogları yoğunlaştırma" konusundaki istekliliğini vurguladı ve "Suriye ve Irak'ta teröre karşı elde edilen zaferlerin ortak zaferler olduğunu" kaydetti. Irak, Suriye yönetimi ile ilişki kurulmasına yönelik ihtiyacı Ortadoğu'da en açık dile getiren ülkelerden biri.
Arap Birliği'ne dönüş ne zaman?
Arap Birliği üyeliği, yaşanan iç savaşın yeni başladığı zamanlarda 2011 yılının kasım ayında askıya alınan Suriye'nin üyeliğinin aktive edilip edilmeyeceği de son normalleşme adımları ardından en çok merak edilen konulardan biri.
Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşü için Mısır tarafından başlatılan girişime Irak ve Ürdün yönetimi destek de vermişti. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, “Yakın zamanda Beşar Esad’la görüştüm. Siyasi çözüm üzerine genel mutabakata vardık” açıklamalarını yapmıştı.
Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşünü destekleyen ülkeler, Bahreyn, Irak, Cezayir, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan ve Lübnan olarak sıralanıyor. Henüz tüm Arap Birliği ülkelerince ortak bir karara varılamamış olunsa da Suriye'ye yönelik gelişmeler bu dönüşün "yakın" olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Arap Birliği'ne dönüş Cezayir'le mi olacak?
İsmi açıklanmayan diplomatik kaynakların 2022 yılına kadar Suriye’nin de katılacağı ilk bölgesel barış toplantısının sinyalini verdiği belirtildi.
Lübnan’da yayımlanan el-Bina gazetesinde ismi açıklanmayan diplomatik kaynakların, Cezayir’de yapılacak olan Arap Birliği toplantısının birçok bölgesel sorunun çözümü için bir katalizör etkisi yapabileceği vurgusunu yaptığı belirtildi. Söz konusu haber, Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşünün Cezayir'deki toplantıyla gündeme gelebileceği iddiasını taşıyor.
Suudi Arabistan Şam'da tadilata başladı
Yaklaşık olarak 10 yıl önce başlayan krizle birlikte Suriye’yle ilişkilerini kesen birçok ülkenin Şam’la normalleşme yoluna gideceği belirtiliyor.
Independent Arabia muhabiri Mustafa Rüstem'in haberine göre, Şam'daki Riyad büyükelçiliğinde tadilatlara başlandı. Rüstem'in haberinde "standart prosedür" olarak geçen bu iddia, yine de Suudi Arabistan'ın Şam'a dönme tarihinin yaklaştığı yönünde yorumlanıyor.
Haberde, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki normalleşme sinyallerinin başlangıç noktası olarak bu yıl gerçekleşen iki ziyarete de dikkat çekiliyor. Söz konusu ziyaretler, 26 Mayıs 2021 tarihinde Suriye Turizm Bakanı Rami Martini'nin Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitmesi ve yine Mayıs ayında da Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Halid el-Humeydan'ın Şam'ı ziyaret etmesi. Bu ziyaretler 2011 yılında askıya alınan ilişkiler sonrası bir ilk olarak yorumlanmıştı. Ancak konuyla ilgili Riyad’dan herhangi bir açıklama yapılmadı.
Suriye'deki iç savaşta muhalefetin açık finansörlerinden biri olan Suudi Arabistan Suriye ile ilişkiyi ilk kesen ülkelerden biri olmuştu. Suudi Arabistan, Şam ile normalleşme yolunda isteksiz görünüyor ancak değişim her an gerçekleşebilir. Arabistan'ın diplomasisindeki olası keskin dönüş, Şam'ın Arap Birliği'ne meşru bir yönetim olarak dönüş bileti olabilir.
İran'la görüşmeler
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan 9 Ekim Cumartesi günü Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirerek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile bir araya geldi.
Şam'da gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin detaylarının konuşulduğu belirtilirken ekonomik ve ticari alanlarda da iki halkın çıkarına hizmet edecek işbirliklerinin konu edildiği kaydedildi.
Suriye'nin haber ajansı SANA'da yer alan habere göre, Devlet Başkanı Esad, söz konusu toplantıda "ülkedeki gayri meşru varlığın sona ermesinin" önemini vurguladı. Afganistan'daki durumun da gündem maddelerinden biri olduğu toplantıda, Esad'ın "ABD'nin geri çekilmesini ortak bir vizyon oluşturulması adına fırsat olduğunu" ifade ettiği kaydedildi.
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, 29 Ağustos'ta da Şam'ı ziyaret etmişti.
Türkiye ve istihbarat düzeyinde görüşmeler
Suriye ve Türkiye arasındaki diplomatik kriz devam ederken tarafların istihbarat düzeyinde görüşmeler gerçekleştirdiği de ara ara basına yansıyor. Uluslararası basında çıkan haberlerde Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan'ın Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memlük ile görüşeceği iddiası yer almış, bu iddialar yalanlanmamıştı. Konuya ilişkin görüşü sorulan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "MİT-Suriye görüşmesi" iddiası üzerine, "İstihbarat düzeyinde görüşmeler olabilir" açıklamasını yapmıştı.
29 Eylül'de gerçekleşen Soçi görüşmeleri öncesinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinde Esad'la masaya oturma konusunda baskı kuracağı iddiaları Ortadoğu basınına yansımış Erdoğan ise Soçi dönüşü "Suriye ile ilişkili birlikte attığımız adımlar büyük önem arz ediyor. Oranın da barışı yine Türkiye ve Rusya ilişkilerine bağlı" demişti.
'Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilme zamanı geldi'
Şam’dan Türkiye’ye ilişkin yeni açıklamaların yer aldığı İran haber ajansı İSNA'nın haberinde, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad'ın ifadelerine yer verildi.
Mikdad, “Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeybatısından çekilme zamanı geldi” diye konuştuğu röportajında iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşebilmesi için “işgalin sona ermesi” gerektiğini vurguladı.