Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Alman Haber Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amani’nin “başörtüsü kurallarına uymadığı” gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan protestoları bastırmak için şiddet uygulanmasından dolayı bu ülkeye karşı yaptırım kararı alınmasını istedi.
Avrupa Birliği (AB) kapsamında bu konunun hızlı bir şekilde ele alınmasını ve olaylara ilişkin sonuçların çıkarılmasını talep eden Baerbock, “Benim için buna, sorumlulara karşı yaptırımlar da dahildir” ifadesini kullandı.
'Bir ülkede kadınlar güvende değilse kimse güvende değildir'
Baerbock, bir toplumun durumu konusunda kadın haklarının önemli bir ölçüt olduğunu vurgulayarak, “Bir ülkede kadınlar güvende değilse kimse güvende değildir” değerlendirmesinde bulundu.
İran’ın Berlin Büyükelçisi Dışişlerine çağrıldı
Öte yandan Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında İran’ın Berlin Büyükelçisinin Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı bilgisini paylaştı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wagner, “İran büyükelçisini çağırdık. Bu baskıya yanıt olarak tüm seçenekleri resmi olarak inceliyoruz” dedi.
İran İnsan Hakları Örgütü: En az 76 ölü
Yerel basına göre Amani'nin öldürülmesiyle başlayan protesto hareketleri birçok şehre yayıldı. Resmi verilere göre, çatışmalarda göstericiler ve polis de dahil 41 kişi öldü. Ancak Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (UST) en az en az 76 kişinin öldürüldüğünü belirtiyor.
İran'ın haber ajansı IRNA’ya göre, ülkenin kuzeyindeki Mazenderan Genel Savcılığı, il genelinde 450 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Dün de Gilan Emniyet Müdürü 60’ı kadın 739 kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu.
Gösteriler 80 noktaya yayıldı
Tepkiler 17 Eylül'de Amani'nin cenazesinin memleketi Sakkız kentinde düzenlenen törenle toprağa verilmesinin hemen ardından sokaklara taştı. İlk olarak Sakkız kentinde cenaze töreni sonrasında toplanan bir grup, yetkililer aleyhinde sloganlar attı. Gösteriler aynı gün Senendec ve Tahran başta olmak üzere bazı kentlere yayıldı.
Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Gilan, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Simnan, Uşneviye, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok kentte gösteriler düzenlendi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre gösteriler il, ilçe ve kasaba olarak yaklaşık 80 noktaya yayıldı. Birçok noktada ülke yönetimi aleyhinde sloganlar atan eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.
Sosyal medya ağlarına kısıtlama getirildi
Ülkede 21 Eylül'de WhatsApp ve Instagram gibi sosyal medya ağlarına kısıtlamalar getirilmesine rağmen protesto dalgası genişledi. Gösterilerde ölü, yaralı ve gözaltına alınanların sayısı konusunda hala kesin bir bilgi olmasa da devlet televizyonu önceki günkü haberinde, resmi olmayan rakamlara göre, güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 41 kişinin olaylar sırasında hayatını kaybettiğini duyurdu.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları İzleme Örgütüne göre ise gösterilerde en az 75 kişi yaşamını yitirdi. Uluslararası Af Örgütü ise dünkü açıklamasında gösterilerde en az 4 çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi. Af Örgütü, yalnızca 21 Eylül gecesinde 19 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü teyit ettiğini duyurdu.
Ülke dışına taşan tepkiler
Mahsa Amani'nin ölümü Batı ülkeleri ve Birleşmiş Milletlerden (BM) sert kınamaların yanı sıra yurtdışında dayanışma protestolarına yol açtı. Bunun üzerine 23 Eylül'de İran'ın çeşitli şehirlerinde de hükümet yanlısı mitingler düzenlendi. Birçok kentte eşzamanlı yapılan ve on binlerce kişinin katıldığı rejim yanlısı gösteriler protestocuları geri adım attırmayınca iki gün sonra bu kez daha kalabalık şekilde ülke genelinde yönetime destek yürüyüşleri yapıldı.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 23 Eylül'de New York'tan döndükten sonra Tahran'daki Mehrabad Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, olayları düşmanların komplosu olarak niteledi. Reisi, hükümetin "hiçbir koşulda halkın güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğini" söyledi.
Tutuklama dalgası
Olaylar devam ederken güvenlik güçleri yargının talimatıyla gösterilere katılan ve "kamu güvenliğini tehlikeye attığı" iddiasıyla yüzlerce kişiye yönelik tutuklama dalgası başlattı.
Bu kapsamda 10 günde ülke medyasına yansıyan haberlere göre, 739 kişi Gilan'da 450 kişi Mazenderan'da 180 kişi İlam'da olmak üzere ülke genelinde yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı.
20 Gazeteci gözaltına alındı
Öte yandan New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesine göre, protestoların başlangıcından bu yana 20 gazeteci gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazeteciler arasında Amani'nin komada olduğu sırada hastaneye giderek durumunu kamuoyuna duyuran Şark gazetesi çalışanı Nilüfer Hamidi de bulunuyor.