Almanya! Bak Namibya Ne Diyor?

Mustafa K. Erdemol yazdı: Almanya! Bak Namibya Ne Diyor?

Almanya’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail’in yargılandığı davaya, İsrail lehine müdahil olma isteği sürpriz oldu belki ama asla şaşırtıcı olmadı. Alman hükümeti, BM'nin bu en üst mahkemesi önünde İsrail'in Gazze'de "soykırım" yaptığına dair iddiaları sert bir dille reddetti, bu suçlamanın "siyasi araçsallaştırılmasına" karşı uyarıda bulundu.

Bu beklenmedik çıkışıyla Almanya, ülkede hemen her gün İsrail’i Gazze’ye saldırısından ötürü protesto eden halkıyla da ters düşmüş oldu. Daha doğrusu Alman halkının İsrail’e yönelik öfkelerini dikkate almadı.

Kendi kamuoyuna ters düşmek riskli bir tutum ama Alman hükümeti bunu göze almış görünüyor. Bu adım Almanya'ya, İsrail'in soykırım sözleşmesini ihlal etmediği, soykırım işlemediği ya da işlemeyi amaçlamadığı yönündeki kendi iddiasını mahkemeye sunma imkanı veriyor. Güney Afrika’nın başvurusuyla İsrail hakkında UAD’de açılan davada “soykırım” suçunun işlenip işlenmediğine karar verilmesinin yılları bulabileceğini anımsatarak devam edelim, Almanya, Güney Afrika'nın davasından yasal olarak etkilenmiş değil, ama 1948 Soykırım Sözleşmesi'nin imzacılarından biri olarak davalara katılma, davayla ilgili argümanlarını ortaya koyma hakkına sahip.

Dolayısıyla bu hamle, Güney Afrika'nın mahkemeden İsrail'i ateşkes uygulamaya zorlayan bir ihtiyati tedbir kararı talep ettiği bu haftaki duruşmaları etkileyecek gibi görünmüyor. Almanya Soykırım Sözleşmesi’nin bir başka soykırımı önlemek için uluslararası hukuk kapsamında "merkezi bir araç" olduğunu belirtiyor, bu nedenle Sözleşme’nin "siyasi bir araç haline getirilmesine kesinlikle karşı çıkıyor". Bu son derece zayıf bir argüman, çünkü Sözleşme G. Afrika’ya da bu davayı açma hakkı veriyor.

Almanya’nın bunu yapmasının birinci nedeni, İsrail’e karşı hafızasında hala taze biçimde duran o iğrenç suçları. Bu nedenle İsrail’i korumayı görevi biliyor. Oysa koruduğu İsrail hükümetidir. Nazilerin soykırım yaptığı masum Yahudilerin tümünü temsil etmeyen bir hükümettir yani. Sokaklara dökülen milyonlarca İsrail karşıtı, Yahudilere değil İsrail’in devlet mekanizmasına, savaş makinesine karşı bu arada.

İsrail’i protesto eden kendi halkının yanı sıra dünya kamuoyundan da tepki alacağı kesin olan Almanya bu girişimi yaparken pek dikkatli davranmamış anlaşılan. Geçmişinde Yahudilere yönelik Nazi soykırımı günahı/ayıbı olan bu ülke, 1904 ile 1908 yılları arasında binlerce Namibyalıyı da öldürmüştü. Soykırım denir mi bilemem buna ama Namibya yapılan bu kıyım için “20. yüzyılın ilk soykırımıydı” diyor.

Bu nedenle Namibya Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada UAD'deki soykırım davasında İsrail'i savunduğu için kınadığı Almanya’yı, “20. yüzyılın başlarında Namibya halkına karşı gerçekleştirdiği soykırımdan ders çıkarmadığı için” eleştiriyor. Namibya Cumhurbaşkanlığı, "Almanya, Gazze'de soykırıma eşdeğer bir katliamı desteklerken, Namibya'daki soykırımın kefareti de dahil olmak üzere soykırıma karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine bağlılığını ahlaki olarak ifade edemez" diyor. Ağır ifadeler.

Almanya'nın 1904-1908 yılları arasında Namibya'da on binlerce masum Namibyalıyı en insanlık dışı, en acımasız koşullarda öldürdüğü biliniyor. Alman sömürge güçleri söz konusu yıllarda Herero ile Nama halklarına karşı tam bir vahşet uygulamıştı. Bu cinayetler, toplu cezalandırma kampanyasının bir parçasıydı.

Almanya, Namibya’da soykırım yaptığı iddiasını kabul etmiyordu. Ta 2015 yılına kadar. Son sekiz yılda Alman ile Namibya hükümetleri Namibya soykırımı konusunda müzakerelerde bulunuyor. Gelinen noktada son durum şu; Almanya Namibya'daki olayları hukuki açıdan soykırım olarak kabul etmiyor, bu nedenle de tazminat ödeme yükümlülüğünü reddediyor.

Almanya, İsrail’i destekleyeyim derken eski defterlerin de açılmasına neden oluyor aslında. Açılsın, iyidir elbette. Almanya ne derse desin kendisinin Yahudilere, Namibyalılara, bugün de İsrail’in Filistinlilere yaptığı “soykırım”ı unutturamaz.

Hangi ülke kime soykırım yapmışsa, kimse unutturamaz.

Kuraldır.

Dünya Haberleri