ABD menşeli Foreign Policy: Çin, 30 CIA ajanını infaz etti

ABD menşeli Foreign Policy dergisi, CIA'nın 30 ajanının Çin'in infaz ettiğini iddiasını, "CIA'nın tarihinin en büyük başarısızlıklarından biri" olarak verdi.

ABD menşeli Foreign Policy dergisi, Çin'in 30 CIA ajanını infaz ettiğini ileri sürdü. CIA kaynaklarına dayandırılan haberde, "Çin'in CIA ağına nasıl sızdığı" sorusu soruldu. Öte yandan, ABD istihbaratının Çin'deki varlığının çöktüğü öne sürüldü.

Derginin 5 etkin ve emekli CIA kaynağına dayandırdığı haberde, 2010 yılına kadar sorunsuz bir şekilde çalışan CIA ağının son sekiz yılda çöktüğü iddia edildi. Kaynaklar, 2010-2012 yılları arasında Çin'de 12 CIA ajanının infaz edildiğinin haberini yapan New York Times gazetesindeki sayının eksik olduğunu savundu. Çin'de CIA'nın özel bir iletişim ağı kullandığını ve Çin'in bu iletişim ağına nüfuz etme kabiliyetini hafife aldıkları da kaynakların öne sürdüğü bir başka iddia.

2010 yılına kadar bu ağın sorunsuz çalışması ardından, sistemdeki bozulmaları fark eden Federal Soruşturma Bürosu (FBI) konuyla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmanın sonucuna göre, Çin'in bir köstebeğinin CIA içine sızmış olabileceği iddia edildi. Bu iddiaya göre, CIA içine sızmış köstebeğin Jerry Chun Shing Lee olabileceği ileri sürüldü ve Lee hakkında dava açıldı. Dava süresince Çin hükûmetinin Lee'ye yüklü miktarda para yollandığı da iddialar arasında.

LEE'NİN TEK BAŞINA AJANLARIN KİMLİK BİLGİLERİNE ULAŞMA OLASILIĞI YOKTU

Öte yandan kaynaklar, 2011 ve 2012 yıllarında meydana gelen olayların yalnız Lee ile açıklanamayacağını öne sürdü. Çünkü Çin'deki ajanlar hakkındaki bilgiler o kadar farklı bölmelerde muhafaza ediliyor ki, Lee'nin ajanların kimlik bilgilerine ulaşma olasılığı bulunmuyor. Hâl böyle olunca, Çin'in ajanlar ve CIA yetkilileri arasındaki iletişim ağını gizlice dinledikleri iddiası daha da pekişiyor.

Habere göre, CIA görevlileri yeni bir kaynakla çalışmaya başladıklarında, kaynağın ikili ajan olma ihtimaline karşın, geçici bir gizli iletişim sistemi kullanıyor. İki kaynağa göre, söz konusu dönemde Çin'de kullanılan iletişim sistemi internet tabanlı ve dizüstü veya masaüstü bilgisayarlardan erişilebilir bir sistem. Bu geçici/kullan at sistem, şifrelenmiş bir dijital program ve bir istihbarat görevlisiyle kaynağı arasında uzaktan iletişim kurmayı sağlıyor. İşlerin kötü gitmesi durumda ise riski azaltmak amacıyla bu geçici sistem ana iletişim sisteminden ayrılıyor.

Kaynakların verdiği bilgilere göre, Çin'de de geçici sistemle, ana iletişim sistemini birbirinden ayırması gereken bu yazılım kullanılıyordu. Buna göre, eğer geçici sistem açığa çıkar ya da Çin gizli servisi tarafından ele geçirilirse ana sistemi kullananlar gizliliklerini koruyabilecekti ve böylece iletişim ağı CIA'ya kadar takip edilemeyecekti. Fakat iddiaya göre, bu geçici sistemde teknik bir hata vardı: geçici sistem mimari olarak CIA'nın gizli ana iletişim sistemine bağlanıyordu. Açığa çıkma şüpheleri başlayınca, FBI ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) geçici sistemin güvenliğini test ettiler. Bu test sonucunda, eski CIA çalışanının aktardığı bilgiye göre, geçici sistemden ana sisteme ulaşılabildiğini fark ettiler.

Kaynakların verdiği bilgiye göre, CIA son yıllarda Çin'de kalan ajanlarının ülkeden kaçabilmesi için uğraşıyor. CIA, FBI ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), konuya ilişkin açıklama yapmazken Çin'in Washington Büyükelçiliği de soruları yanıtsız bıraktı.

Dünya Haberleri