Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, AB Komşuluk ve Genişleme Komiseri Varhelyi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü. Görüşmede Türkiye-AB ilişkilerinin etraflıca değerlendirildiği belirtildi.
Türkiye'nin AB üyelik süreci, 18 Mart mutabakatının güncellenmesi, göç konusunda iş birliği, insani yardımlar, Gümrük Birliği’nin yenilenmesi, vize serbestisi, Kıbrıs ve Afganistan konuları ele alındı.Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik önemine işaret edilen görüşmede pozitif gündemin muhafaza edilmesi gerektiği kaydedildi.
Ortak sorumluluk bilinci
Gümrük Birliği'nin yenilenmesi, göç mutabakatının güncellenmesi ve vize serbestisi hususunda somut adımların atılması beklentisi de dile getirildi. Türkiye ile AB arasındaki 'yüksek düzeyli diyalog' mekanizmasının işletilmesinin pozitif gündeme katkı sağlayacağı vurgulanırken, göç konusunda AB'nin ortak sorumluluk bilinci ile hareket etmesi ve Türkiye'nin yükünün azaltılması gerektiğinin altı çizildi.
Yeni göç dalgasının önlenmesi
Kıbrıs'ta iki devletli çözümün en adil çözüm olduğunun belirtildiği görüşmede, AB’nin bu konuda adil, rasyonel ve tarafsız tutum sergilemesinin çözüme katkı sunacağı vurgulandı. Afganistan'da barış ve istikrarın sağlanması için diplomatik girişimlerin devam etmesi ve oluşabilecek yeni göç dalgasının önlenmesi için Türkiye ile AB'nin yakın iş birliğini sürdürmesi konusunda mutabık kalındı.
Duvar’da yer alan habere göre, Ankara'nın Kabil Havalimanı politikasına yer veren Bloomberg'de, "Erdoğan için havalimanının kontrolü, Türkiye'nin Taliban liderliğindeki Afganistan'da yer edinebilmesi için önem arz ediyor" denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kabil Havalimanı'nın işletilmesinde Türkiye'nin 'başrol oynaması' konusunda istekli olduğunu yazan Bloomberg'de, "Erdoğan hükümeti için havalimanının kontrolü, Türkiye'nin Taliban liderliğindeki Afganistan'da yer edinebilmesi için önem arz ediyor" ifadeleri kullanıldı.
‘Doha, Kabil’de kapılar açabilir’
"Türkiye ve Erdoğan, Afganistan'da bu emelleri gerçekleştirebilecek mi" diye sorulan haberde, bu durumunda 'Taliban'la iyi ilişkiler geliştiren Katar'a bağlı olduğu' belirtildi ve şöyle denildi: "Doha kesinlikle Kabil'de kapılar açabilir, bu yüzden havalimanının ortak yönetimi -eğer ima edilen buysa- o kadar da kötü bir şey olmayabilir."
‘Göç dalgasının maliyeti daha büyük olabilir’
Taliban'ın yönetimi ele geçirdiği Afganistan'dan olası bir göç dalgasının, Ankara için 'en önemli endişe kaynağı' olduğu belirtilirken, Bloomberg'de şu ifadeler kullanıldı:
"Türkiye, sığınmacıları barındırmak için Avrupa'dan milyarlarca dolar yardım alsa da, sığınmacıların varlığı Cumhurbaşkanı için siyası bir sorumluluk olduğunu kanıtlıyor. Türkler arasında yabancılara karşı kızgınlık artıyor. Bu durumdan en kötü etkilenenler Suriyeliler olsa da, Türkiye'ye ulaşan Afganları da düşmanca bir karşılama bekleyebilir. Kamuoyu desteği, ekonomik kaygılarla beraber gerileyen Erdoğan için yeni bir Afgan sığınmacı dalgasının siyasi maliyeti, Avrupa Birliği'nden gelen paradan daha ağır basabilir."