Sadece 2,5 yıldır Belçika'da oturma izni bulunan Karimy, Afganistan kökenli bir mülteci. BBC Türkçe'den Yusuf Özkan haberine göre, Afganistan'ın Mezar-ı Şerif kentinde yaşayan Mahdia Karimy'nin, İran, Türkiye ve Ege Denizi üzerinden Avrupa'ya uzanan serüveni, 14 yaşındayken, babasının öldürülmesi üzerine başlamış. Mezar-ı Şerif'te güç ve servet sahibi 50'li yaşlardaki bir erkek, 14 yaşına basan Mahdia'yı 4. eşi olması için babasından istemiş. Ancak babası, buna izin vermemiş. Mahdia Karimy, sonrasında yaşananları, Nieuwsblad gazetesine, "Bu, ileri görüşlü bir insan olan babamın hayatına mal oldu. Bir süre sonra,korkunç bir şekilde öldürüldü" diye anlattı.
Babasının öldürülmesinden sonra artık güvende olmadıklarını söyleyen annesi, elindeki avucundakini satarak, Mahdia ve kendisinden 7 yaş büyük ağabeyini ülkeden çıkarmaları için, insan kaçakçılarına vermiş. İnsan kaçakçıları tarafından Afganistan'dan çıkarılan Mahdia ve ağabeyi, 40 - 50 kişilik bir grupla birlikte zaman zaman araç veya katır sırtında, bazen de yürüyerek önce İran'a, oradan da Türkiye'ye ulaşmışlar. Yolculuk sırasında geceleri kadın ve erkeklerin birbirinden ayrıldığını anlatan Mahdia, ağabeyi yanında olmadığı için, korkudan uyuyamadığını söylüyor.
Bir yıl mülteci kampında kaldı
Türkiye'den, plastik botlarla Ege Denizi'ne açılan Mahdia ve ağabeyi, boğulma tehlikesi de dahil, bir sürü maceranın ardından Yunanistan'a ulaşmayı başarmış. 2016 yılında Belçika'ya gelen 2 kardeş, 1 yıl kadar mülteci kamplarında kalmış.
Belçika makamları, Ghent şehrine taşınan ağabeyinin sığınma başvurusunu onaylamış. Ancak, Mahdia'nın öyküsünü inandırıcı bulmadıkları için, sığınma hakkı vermemiş. 12 Ocak 2001 doğumlu olduğunu söyleyen Mahdia, Belçika'ya geldiğinde 15 yaşında olduğunu, ancak resmi makamların yaptığı testlerde 18 çıktığı için, başvurusunun reddedildiğini söylüyor.
Daha sonra yeniden başvuruda bulunan Mahdia Karimy, bu kez sığınma hakkı elde etmiş. Dil kurslarının ardından orta öğretime başlamış. Şu anda hem çalışıp hem okuyor. Afganistan'da güzellik yarışması gibi bir seçimin söz konusu olmadığını söyleyen Mahdia, Belçika'daki yarışmanın duyurusunu görünce başvurmak istemiş.
Toplumun sunduğu fırsatlardan yararlanmak istediğini söyleyen Mahdia Karimy, "Güzellik kraliçesi tacını takabilirsem, bu tüm mültecilere örnek olur. Mülteciler, korkulacak insanlar değil" dedi.