Avukat Salim Şen ve CHP İstanbul Milletvekili Avukat Zeynel Emre Halk TV'de yayınlanan Can Coşkun'un sunduğu Haber Masası programına konuk oldular. STK'lara kayyım atanması kararını değerlendiren avukatlar, bunun iktidarın muhalefet üzerindeki baskıyı arttırmak adına attığı bir yeni adım olarak gördüklerini söyledi.
"Bu karar soruşturma açılan kişilerin ihlal edilmesine yol açacak"
Avukat Salim Şen kayyım ataması uygulamasının yargısal süreci tamamen devre dışı bırakacağını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"AKP uygulamalarıyla adet haline gelmiş bir torba yasa uygulaması var. Her ne kadar bunun ismi ‘Kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin kanun’ olarak gösterilse de bir torba yasa mantığıyla içine hiç bununla alakası olmayan birçok düzenleme konmuş durumda. Reform dedikleri aslında demokratik ve anayasal hak ve özgürlüklerimizin daraltılması. Yargı yetkisinin iktidar tarafından darp edilmesini görüyoruz. Aslında dernekler Kanunu’nda birtakım değişiklikler yapılıyor. Kanuna 'Bir derneğin faaliyeti çerçevesinde terörizmi finansmanının önlenmesi hakkında kanun kapsamında yer alan suçlar ile TCK yer alan suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından dolayı bu derneğin personeli hakkında soruşturma başlatılması halinde bu kişiler İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılabilir' maddesi eklendi. Bunun BM Güvenlik Konseyi’nce ilan edilen örgütlerle hiçbir alakası yok. Bu tamamen TCK’da yer alan veya herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirilmiş bir soruşturma açılmasıyla ilgili. Türkiye’de soruşturma basit bir şüpheyle açılabilen bir uygulamadır. Sınırları belli olmayan keyfileşmiş bir alanı İçişleri Bakanı’na yetki olarak sunuyoruz. Bu yetkinin bir soruşturma bahanesi ile her dernek üzerinden uygulanmaması için hiçbir tahkik yok. Bunu Belediyeler Kanunu’na aykırı bir şekilde kayyım atamalarında da görüyoruz. Dernek kurma özgürlüğümüz örgütlenme hakkımızın içeriği boşaltılmış, Cumhurbaşkanı tarafından atanmış kişinin iki dudağının arasında bir yetki haline getirilmiş bulunuyor. Bunun kadar vahimini el koymalarda da görüyoruz. Bu uygulama, lekelenmeme hakkının bir kez daha hiçe sayılarak sadece hakkında soruşturma açılan kişilerin görevden alınıp haklarının ihlal edilmesi sonucunu doğuracak bir uygulamaya yol açacak. Bu uygulama yargısal süreçleri tamamen devre dışı bırakıp yargı yetki ve gücünü bir kez daha devreden bir uygulamayı getirecek."
CHP'li vekil Zeynel Emre ise böyle önemli bir kararın Meclis'e 2 hafta öncesinden bildirilmesi gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu:
"Karar ayak oyunuyla alındı"
"Bu kararı ayak oyunuyla aldılar. Böylesine önemli bir meselenin 2 hafta öncesinden kanun teklifinin tebliğ olması lazım. Bu kararı bize sadece 27 saat öncesinde tebliğ ettiler. "Aralık ayında bunun çıkması lazım. Bunu çıkarmazsak gri listeye alınacağız." dediler ve gerekçeleri bu. Kitle imha silahlarıyla Dernekler Kanunu’nun nasıl bir ilgisi var? Bunu izah edemediler. İktidar seçime giderken yol temizliği yapıyor."
"Avukatların muhbir olması isteniyor"
"Bu karar, muhalefet partilerine, STK ve derneklere, özgür habercilik yapan medyaya saldırının parçasıdır. Bu karar derneklerin fon almasının da önüne geçiyor. Bütün avukatların bu karara dikkat etmesi gerekiyor. Bir avukat müvekkilinin şüpheyi gerektirecek bir durumu olduğunda bunu MASAK’a (Mali Suçları Araştırma Kurulu) muhbirlik yapıp bildirebilecek. Avukatların muhbir olması isteniyor. Muhbir avukata kimse vekalet vermez. Dolayısıyla bu kanun bu haliyle geçmemeli."