Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Yeniköy Termik Santrali'nin 1986 ve 1987 yılında işletmeye alınan iki ünitesi hala aktif olarak çalışıyor. Aynı yörede bulunan Kemerköy Termik Santrali de 1990’ların başında beri işletmede. Jeoloji Mühendisi Hasan Kırmızıtaş, uzmanların ve çevrecilerin her fırsatta zararlarına dikkat çektiği santrali, bu santrale ait kül depolama sahası ve bu santrale kömürün sağlandığı İkizköy ve Sekköy kömür sahalarının etki alanındaki su kaynaklarını inceledi. Çalışma kapsamında su örneklerinin kalitesini belirlemek amacıyla 5-6 Şubat 2022 tarihinde inceleme alanında 11 noktada kapsamlı ölçüm ve örnekleme çalışması yürütüldü. İncelenen su örneklerin kalitesi Yer Üstü Su Kalite Yönetmeliği’nde belirtilen maksimum çevresel kalite standart (ÇKS) değerleri ve ilgili parametrelerin havza Doğal Arka Plan (DAP) değerleri ile karşılaştırılarak değerlendirildi.
‘Değerlerin üzerinde’
Buna göre çalışmadan çıkan sonuçlar özetle şöyle:
- Sekköy maden ocağının etkisi altındaki Başkuyu deresi kirlenmiş su sınıfında yer alıyor. Başkuyu ve Kanlıgöl derelerinde sülfat konsantrasyonları havza DAP seviyesinin 11 ila 15 kat üzerinde.
- İkizköy kömür ocağı içinden açılan bir kanal ile ocak içi suları Kocaman deresine bir deşarj ediliyor. Deşarj edilen su, III. Sınıf-kirlenmiş su kalitesinde, deşarjın sülfat içeriği havzadaki yerüstü̈ suların DAP (57,7 mg/l) değerinin 18 kat üzerinde.
- Değirmen dere, su kalitesi ağır metaller açısından (Nikel, kobalt, manganez gibi) III. Sınıf - Kirlenmiş su kalitesi özelliği sergiliyor. Değirmen dere sülfat, Ni ve Co içeriğinin havza DAP değerlerinin sırasıyla yaklaşık 19, 8 ve 9 kat üzerinde görüldü.
- Kül depolama sahası içindeki kuşaklama kanalı, sularını doğrudan orman içerisine doğru deşarj ediyor. Deşarjın sülfat içeriği havza sülfat DAP değerinin (57,7 mg/l) yaklaşık 26 katı. Deşarjın özellikle selenyum ve kadmiyum açısından da IV. sınıf (Çok Kirlenmiş- Zayıf Kalite Su) su kalitesine sahip.
‘Bedelini doğa ödüyor’
İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Nejla Işık, santrale ilişkin “Kömürün bedelini Milas’ın sadece insanları değil, suyu, ormanı, toprağı da ödüyor. 40 yılın birikimini suda kirlilik olarak görüyoruz. Elektrik üretmenin çok yolu var ama suyun alternatifi yok. Yeni madenlerin açılması daha fazla kirlilik demek. Kömür için feda edecek bir damla suyumuz yok” diye konuştu.
'Savcılık soruşturma açmalı'
İkizköy Çevre Komitesi Avukatı Arif Ali Cangı ise “Termik santral işletmesi 2020 yılında, termikler için çevre muafiyetlerinin süresi uzatılmayınca, gelişi güzel bir kül deposu inşa etmişti. İncelendiğinde anlaşılıyor ki kül deposunda biriken kirli suya karşı önlemler alınması gerekiyorken, kül depolama sahası etrafında inşa edilen kuşaklama kanalı içerde biriken kirli suyu olduğu gibi ormana boşaltıyor. Bu yüzden orman alanında kirlenme meydana gelmiş, şu anda inşa edilen kül depolama alanı da küllerin çevreye zarar vermesini engellemiyor. Burada ekokırım suçu işleniyor, Milas Cumhuriyet Savcılığını soruşturma açmaya çağırıyorum” dedi.