Tunceli'de çevrecilerin zaferi: Vadilerdeki baraj projeleri iptal

Tunceli'de Munzur Vadisi Milli Parkı ve Pülümür Vadisi'nde yapılmak istenen 5 baraj ve HES projesine karşı çıkan çevreciler yıllardır mücadele ediyor. Çevreci avukatların yıllardır sürdürdüğü hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı.

Munzur Vadisi Milli Parkı ve Pülümür Vadisi'nde yapılmak istenen 5 baraj ve HES projesine karşı yıllardır avukatların sürdürdüğü mücadele sonuçlandı. Buralardaki bütün baraj ve HES projeleri mahkeme kararlarıyla tamamen iptal edildi.

Konuya ilişkin Tunceli Barosu bugün bir basın toplantısı düzenledi ve projelerin son durumu ile mahkeme tarafından verilen iptal kararları kamuoyuna duyuruldu.

'Her birine davalar açıldı'

Tunceli Barosu Başkanı Av. Fatma Kalsen, baronun çevre komisyonu avukatları ile yıllardır sürdürdükleri hukuk mücadelesini kazandıklarını belirterek şöyle konuştu;

Munzur vadisinde en son iptal kararı verilen HES projesi için dava 2010 yılında açıldı. Hem Munzur Vadisi Milli Parkı hem de Pülümür Vadisi üzerinde yapımı planlanan çokça HES projesi gündeme gelmişti geçtiğimiz süreç içerisinde. Bunların her birine ilişkin meslektaşlarımız tarafından davalar açıldı.

Avukat Barış Yıldırım tarafından açılan davada Munzur vadisindeki 2 baraj ve HES projesi için hükümetin verdiği ‘Üstün Kamu Yararı’ kararı iptal edildi. Bu iptal kararından sonra Munzur Vadisi’nde bulunan iki baraj projesi Üstün Kamu Yararı kararının iptalinden dolayı bu projeler de iptal edildi.

'Hukuken iptal edilmesinin zorunluluk olduğu saptandı'

Baro Başkanı Kalsen açıklamasında Munzur Vadisi Milli Parkına yapılması planlanan Konaktepe 1 ve Konaktepe 2 baraj HES projeleri için başka bir durumun olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

Kaletepe ve Bozkaya baraj projeleri için Üstün Kamu Yararı kararının iptali yeterli iken bu alınan kararla, engel teşkil etse de tek başına baraj projesinin hayata geçirilmesi için yeterli bir gerekçe olmadığı bunun yanında şirket tarafından yapılan çeşitli hususlarla birlikte değerlendirildiğinde Konaktepe 1-2 baraj projelerinin hayata geçirilmesi için işlemlerin devam ettiği, çalışmalara devam edildiği dosya kapsamında mahkemece yapılan tespitlerle sabit olduğu için bu noktada esas olarak Üstün kamu Yararı kararının iptalinin yanında hukuken iptal edilmesinin bir zorunluluk olduğu mahkeme kararıyla tespit edilmiştir.

'Büyük bir tehdit söz konusuydu'

Baro Başkanı Fatma Kalsen ilimiz genelinde yapılması planlanan HES ve Baraja karşı verilen hukuki mücadelenin Tunceli halkının madencilik ve HES projelerine karşı olan duruşunu ortaya koyduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

İlimiz genelinde Baraj ve HES projeleri bakımından büyük bir tehdit söz konusuydu. Ancak Hukuk yoluyla bu tehditleri şimdilik ortadan kaldırdık. Ancak madencilik projeleri noktasında coğrafyamız bir tehditle karşı karşıyadır. Bu noktada ileriki süreçlerde hem baro olarak hem de tek tek meslektaşlarımız ve halkımızla birlikte gerekli hukuksal girişimler yapılacak. Umuyoruz ki Dersim coğrafyası artık tamamen özgür ve doğasıyla, tüm canlılarıyla birlikte doğal bir yaşam içerisinde varlığını sürdürecektir.

'Bazı mahalleler sular altında kalacaktı'

Basın toplantısında Tunceli Barosu Çevre komisyonu Üyesi Av. Özgür Ulaş Kaplan iptal edilen Baraj ve HES projeleri ile ilgili verdiği bilgide Munzur Vadisi Milli Parkı içinde en büyük 2 HES ve baraj projesi olan Konaktepe1 ve Konaktepe 2 HES projesinin mahkeme kararı ile tamamen iptal edildiğini belirterek şöyle konuştu:

Konaktepe1 ve 2 Baraj ve HES Projeleri Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapılmak istenen en büyük baraj projesiydi. Bu baraj projesi Torunoba bölgesinde yapılmak isteniyordu. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın 35. Kilometresinde yapılmak isteniyordu. Konaktepe 1 ve Konaktepe 2 olarak düşünülüyordu. Baraj projesi Ovacık ilçe merkezine kadardı ve ilçe merkezinde bazı evler ile mahalleler sular altında kalacaktı. Çok ciddi olumsuz sonuçlar ortaya çıkacaktı. Konaktepe 2 ile ilgili Munzur suyu olduğu gibi tünellere akıtılacaktı. 14 buçuk kilometrelik bir alanda su tünellerden geçecekti ve enerji üretilecekti. O bölgeler tamamiylen kuru bir yatağa dönüşecekti. O bölgede Munzur tamimiyle yok olacaktı.

'2010 yılında dava açmıştık'

Kaplan açıklamasının devamında Konaktepe 1 ve 2 HES ve baraj projesi ile ilgili açtıkları iptal davasının 12 yıldır devam ettiğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti:

Konaktepe baraj projesine karşı da diğer projelerde olduğu gibi 2010 yılında dava açmıştık. 12 yılı aşkın bir süredir yargı süreci devam etmekteydi. Son olarak temyiz ve bozma talebimiz üzerine Danıştay 6. Dairesi tarafından davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ve üstün kamu yararı kararının iptal edilmesinin diğer işlemleri ve projeyi tek başına iptal etmeyeceği ve projenin yürürlükte olduğu tespit edilmiş ve bu nedenle esastan karar verilmesi gerektiği dile getirilmişti.

'Yürürlükte proje kalmadı'

Danıştay 6. Dairesi'nin lehimize vermiş olduğu bu bozma ilamı sonrası, hukuki süreçleri aynı olan projelerde olduğu gibi Mahkeme esasa girerek projenin iptali yönünde karar vermiştir. Daha önce Kaletepe ve Bozkaya baraj projeleri hakkında almış olduğumuz iptal kararları da Danıştay 6. Dairesi tarafından onaylanmıştı. Yine Pülümür Vadisi'nde yapımı düşünülen baraj projesine yönelik açmış olduğumuz iptal kararı da Danıştay 6. Dairesi tarafından onaylanmıştı. Yürürlükte olan son baraj projesi olan Konaktepe I ve II HES iptal kararı ile birlikte hukuken Munzur Vadisi ve Pülümür Vadisi'nde yürürlükte bulunan herhangi bir baraj projesi kalmamıştır.

'Her iki vadi hukuken kurtuldu'

Uzun yıllardır devam eden süreç neticelenmiştir. Böylece her iki vadi baraj tehdidinden hukuken kurtulmuş oldu. Bu mücadele 10 yılı aşkın bir hukuk mücadelesi ve Dersim halkının göstermiş olduğu çevre duyarlılığının neticesinde ortaya çıkan bir sonuçtur. Tüm Dersim halkına hayırlı olsun. Aynı şekilde Dersim'deki madencilik projelerine karşı da Dersim Barosu ve Dersim Barosu çevre komisyonu ile birlikte tarafımızdan hukuki süreç yürütülecektir. Doğamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.

'Danıştay'a dava açmıştım'

Çevreci avukat Barış Yıldırım da yaptığı yazılı açıklamada Munzur Vadisi Milli Parkı'nı içinde yapılması planlanan çok sayıda baraj ve HES projesinin bulunduğunu ama bu projelerin tamamını iptal ettirdiğini belirterek şunları söyledi:

Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları dahilinde Munzur Irmağı üzerinde Bozkaya Barajı ve HES, Kaletepe Barajı ve HES, Konaktepe Barajı ve HES I - Konaktepe HES II'in inşaası planlanmaktaydı. Keza milli park sınırları dahilinde Mercan Suyu üzerinde Akyayık Barajı ve HES'in inşası planlanmaktaydı. Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde Munzur Irmağı üzerinde yapımı planlanan en büyük baraj projesi durumundaki Konaktepe Barajı ile Konaktepe HES I - Konaktepe HES II için Konaktepe Elektrik Üretim A.Ş’ne Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından 28/01/2010 tarihinden itibaren 49 yıllığına elektrik üretim lisansı verilmesi üzerine anılan kararın yürütmesinin durdurulması ile iptali istemiyle Danıştay'da tarafımca dava açılmıştı.

'Projeler iptal edilmişti'

Açılan dava üzerine Danıştay 13. Dairesi 11/10/2010 tarihli ve 2010/995 Esas sayılı kararı ile: 'Munzur Vadisi Milli Park Uzun Devreli Gelişme Planı'nın onaylanmadığı, milli park niteliğini taşıyan Munzur Vadisi'nde su kaynaklarının kullanımı ve işletilmesinin, Milli Parklar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca, ancak, 'kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk' koşullarının gerçekleştiğinin ilgili Bakanlıkça ortaya konulmasına bağlı olduğu v.d.' gerekçeleriyle yürütmenin durdurulmasına karar vermişti. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 26/05/2011 tarih ve YD İtiraz No:2010/1147 sayılı kararında, Dairenin yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin gerekçesine katılmakla birlikte, elektrik üretim lisansının verilebilmesi için ÇED Raporunun da aranması gerektiği hususu belirtilmişti. Böylelikle Munzur Vadisi Milli Parkı'na yönelik Projelerin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) muafiyeti ortadan kaldırılmıştı. Müteakiben Danıştay 13. Dairesi Konaktepe Barajı ile Konaktepe HES I - Konaktepe HES II Projesi'nin lisansını iptal etmişti.

Avukat Yıldırım, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

Milli Parklar Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Milli Park olarak ilan edilen sahalarda Baraj ve HES dahil tesis inşasının ön şartı Bakanlığın iznidir. Karar Milli Parklar ve Planlama Mevzuatı bakımından emsal niteliktedir. Munzur Vadisi Milli Parkı'nda yapımı planlanan tüm Baraj ve HES Projelerine dair alınan "Üstün Kamu Yararı" kararının iptali Türkiye'de ilk mahiyetindedir. Böylelikle Türkiye'de bir milli parktaki baraj ve HES projelerinin tümü iptal edilmiştir. "Üstün Kamu Yararı" kararının iptali ile birlikte Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı da hükümsüz hale gelmiştir. Zira, Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı'nın Giriş Bölümü'nde Plan'ın Bakanlığın 18/04/2011 tarihli "Üstün Kamu Yararı" kararı gereğince oluşturulduğu belirtilmektedir. Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I - Konaktepe HES II Projesi için Bakanlar Kurulu’nca alınan ve 13/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acele Kamulaştırma Kararı’na karşı tarafımızca açılan davalarda da önce yürütmeyi durdurma müteakiben ise Danıştay 6. Dairesi tarafından İptal kararları verilmiştir.Ek ve sevindirici bir bilgi olarak belirtelim ki yakın dönemde Konaktepe Elektrik Üretim A.Ş. Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I - Konaktepe HES II'nin inşası için 27/11/2020 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ÇED süreci için başvuruda bulunmuş ve fakat anılan bakanlık projenin gerçekleştirilmesinin mevzuata uygun olmadığını belirterek ÇED sürecini sonlandırmıştır. Tunceli Barosunun bugün açıklanan karar gerekçesinde de Munzur Vadisi Milli Parkı'na dönük Baraj ve Hes yapımına olanak veren Üstün Kamu Yararı Kararı açtığımız dava ile iptal edildiğinden Projelerin gerçekleştirilmesinin hukuken mümkün olmadığı yönünde.

Çevre Haberleri