Artvin’in Ardanuç ilçesi Gümüşhane köyü ve Artvin merkeze bağlı Köseler ve Okumuşlar köyü içinde kalan ve yaklaşık 848 futbol sahası büyüklüğünde olduğu belirtilen alanda, yürütülmesi planlanan altın madeni projesi; bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin ediyor.
“KÖYÜMÜ TERK ETMEYECEĞİM”
Okumuşlar köyünde oturan ve köyüne maden işletmesi yapılmasına karşı olan Serpil Akdemir şunları söyledi:
“Ben bu köyde doğdum, büyüdüm ve bu köyde yaşıyorum ve ömrüm burada geçti. Hayvancılık yapıyorum ve dolayısıyla bu doğayla iç içeyim. Benim doğamı mahveden her türlü şeye de karşıyım, madene karşıyım, ormanları kesiyorlar ve onlara da karşıyım ve kimse beni burada zehirlemesin. Ben halkla ilişikler mezunuyum ama köyümü terk etmedim ve bu köyde yaşamaya devam ediyorum. Beni buradan yani köyümden sürgün etmeye mahkum etmesinler. Ben hiçbir tarafa gitmiyorum ve doğamı terk etmiyorum ve dolayısıyla da hayvanlarımı bırakmıyorum ve Okumuşlar yaylasından da köyümden de hiçbir kimse çıkaramaz. Ben yaylaya gidip hayvanlarımı otlatıyorum orada su içiyorum. Bakın ağaçların yapraklarına bu sene böyle pas vurdu ve ne cevizimiz var, ne elmamız var ve salatalıklarımıza, fasulyemize de pas vurdu ve hiç birinde bu sene hiçbir şey yok. Neden sorarsanız çünkü bölgede maden eşilmeye başlandı. Maden çıktıktan sonra ne olacak ve hemen yanı başımızda maden çıkınca ben nereye gideceğim. O zaman beni ve bütün köylerin tümünü kaldırıp komple götürsünler. Devlet büyüktür, benim arabamı, evimi alsın bana da maaş bağlasın işte o zaman götürsün çarşıya. Benim buranın dışında başka bir işim yok ve üç tane hayvanım ve böyle bir bahçem var ve ben bahçeden gelen mahsulle karnımı doyuruyorum.
Bende Artvin’e gidemiyorum neden biliyor musunuz mazot zamlarından dolayı araba paraları artmış ve emekli maaşı 7 bin 500 lira. İnsanlar nasıl geçinecekler. Şimdide bizleri buradan sürmeye çalışarak, köyleri insansızlaştırmaya çalışıyorlar. Benim hiçbir şekilde maden şirketiyle işim olamaz ve buralara da gelmesinler. Kiminle iş birliği yapıyorlarsa onlarla iş tutmaya devam etsinler. Benim köyümden madene su taşıyorlar. Köyümden su taşıyorlarmış ve ben taşımalarını istemiyorum. Benim hayvanım susuz kalıyor, dereye gidiyor su içemiyor ama madene su taşıyorlar. Benim hayvanım dereden su içmezken madene su taşıyana da karşıyım. Bu köyün yazını kışını her türlü kahrını çeken benim, bu köyde benim kadar şu an hiç kimse yaşamıyor ve kimseler bilemez bu doğanın ne kadar mert olduğunu. Her türlü çilesini çektiğim gibi sefasını da çekiyorum. Ben doğayı savunurum şurada bir ağaç kesilince canım yanar ve ben onların sayesinde burada yaşıyorum ama bakıyorum her gün araba dolusu ağaçlar götürülüyor. Çünkü Artvin ormanlarında kıyım var ve eskiden devlet sahip çıkardı oysa şimdi ise ben sahip çıkmaya çalışıyorum dinleyen yok ve şaşırdık kaldık, Allah aşkına bize de kim sahip çıkacak.
Hemen yanı başımızda siyanür havuzuyla beni zehirlemesinler çünkü burada yaşamak istiyorum. Benim toprağımın üstü altından daha değerlidir."