HDP’ye yönelik operasyonla konuşmasına başlayan Buldan, “İktidarın ne siyasi komploları ne de faşizmi HDP’nin sesini kesemeyecek, hakikatin sesinin halkımıza ulaşmasını engelleyemeyecektir. Yarımız cezaevinde de olsak, HDP içeride ve dışarıda faşizmin karşısında tek vücut olmaya, halklarla, demokrasiden ve barıştan yana olan herkesle kenetlenmeye, özgürlük ve demokrasi umudunu dimdik ayakta tutmaya devam edecektir.” dedi.
Buldan şöyle konuştu:
“Son operasyondan sonra HDP’ye yönelik destek ve dayanışma Türkiye’de ve dünyada dalga dalga yayılıyor. İşte bu dayanışmayla hep birlikte başarıya yürüyeceğiz. HDP tarihsel, toplumsal geçmişi olan güçlü bir mücadele geleneğidir. Bu gelenek tarih boyunca kendini var etti, bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir.
Bunun altını önemle çizmek istiyorum; tek bir HDP’li de kalsak mazlum halkların sesine ses, nefesine nefes olmaya devam edeceğiz! Çünkü HDP sadece siyasi bir hareket değildir. Eşitlik ve özgürlük fikriyatının filizlendiği bir yaşam biçimidir. Yaşamanın bir diğer adı direnmekse, direnmenin adı da HDP’dir!”
“Erdoğan “Kobanî düştü düşecek” diyerek yangına körükle gitti”
Kobani olaylarına ilişkin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını hatırlatan Buldan şöyle dedi:
“Erdoğan Antep’te büyük bir sevinçle, bunun da altını önemle çizmek istiyorum, büyük bir sevinçle “Kobanî düştü düşecek” diyerek adeta yangına körükle gitti ve provokasyonların büyümesine neden oldu. Ardından paramiliter güçler ve ırkçı gruplar örgütlü ve organizeli bir biçimde sokaklara salındı, demokratik tepkileri kanla bastırmaya çalıştılar.”
HDP’nin olayların son bulması için çaba sarfettiğini belirten Buldan, “Heyetimiz özellikle olaylar sırasında 48 saat boyunca İçişleri Bakanlığındaydı. Dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı, Kamu Güvenliği Müsteşarı bunun canlı tanıklarıdır. Buradan bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı, Kamu Güvenliği Müsteşarı bunun canlı tanıklarıdır. Hatta olayların durdurulmasından sonra hükümet temsilcileri tarafından bizzat partimize teşekkür edilmiştir.” dedi.
“Bu dosyanın savcısı Erdoğan ile damat başsavcıdır”
Son operasyondan söz eden Buldan, “Bu operasyon dosyası bizzat Saray’da hazırlanmıştır ve bu dosyanın savcısı da Erdoğan ile damat başsavcıdır. Erdoğan, “Yargımız Kobanî eylemlerinin hesabını soruyor” diyor. Ortada bir yargı yok ki. Hangi yargıdan söz ediyorsunuz? Ortağınızın serbest bırakın dediğini serbest bırakan, tutukla dediğinizi tutuklayanlara mı yargı diyorsunuz Sayın Erdoğan! Buradan gerçekten size sormak istiyoruz. Onlar yargı değil, sizin operasyon güçlerinizdir! Gerçek yargı hukuka, adalete ve hakikate bağlı olur; saraylara, iktidarlara bağlı olmaz.” dedi ve şöyle konuştu:
“Kaldı ki siz hesap soracak konumda değilsiniz. Siz hesap vereceksiniz hesap! Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz! O öldürülen her bir insanımızın ailelerine ve halka, adalete hesap vermekle mükellefsiniz! Siz sanıksınız, biz ise tanığız! Hakikatin tanığıyız, Kobanî protestolarında bizzat vurulanlarız!”
"Mertseniz, dürüstseniz, gelin Meclis'te bir araştırma komisyonu kuralım"
Hükümete seslenen Buldan, “Mertseniz, dürüstseniz, gelin Meclis’te bir araştırma komisyonu kuralım” diyerek çağrıda bulundu.
Buldan, “Öyle güdümlü yargınızla, damat savcınızla, Saray oyunlarıyla bu işi HDP’nin üzerine yıkarak, yavuz hırsız misali hakikati karartamazsınız. Buna asla izin vermeyeceğiz. Evelallah bizim alnımız açık, başımız diktir. Verilemeyecek hesabımız da yoktur! Hem yargı sürecinde hem de siyaset zemininde bu sürecin peşini asla bırakmayacağız.” dedi.