Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya yönelik devam eden protestolar sürecinde yaşanan hak ihlallerini raporlayan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), 'Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Tarafından Rektör Atanmasına Yönelik İtiraz Sürecinde Yaşanan Hak İhlallerine Dair Ön Değerlendirme Raporu'nu hazırladı.
Akademik özgürlük ve kurumsal özerklik güvencesi kalmadı vurgusu
Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanması, her ne kadar 'kanuni' olsa da hukukun hayatı kesen yönü düşünüldüğünde söz konusu atamanın hukukiliği ve meşruiyetinin tartışma konusu olduğuna vurgu yapılan raporda, söz konusu atama ile üniversitenin temel ve kurucu ilkeleri olan akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğinin artık hiçbir güvencesinin kalmadığının bir kez daha gözler önüne serildiği ifade edildi.
Yeni rejim yönetme tarzının tüm veçheleriyle sergilendiği ifade edildi
Raporda, 15 Temmuz gerekçesiyle ilan edilen OHAL koşullarında denge ve denetleme sisteminin süzgecinden geçmeden alınan antidemokratik karar ve uygulamalara, 24 Haziran 2018 genel seçimleriyle yürürlüğe giren 'yeni rejim' tarafından yapılan çeşitli düzenlemelerle kalıcılık ve süreklilik kazandırıldığı belirtildi.
Baskı ve kontrole, hatta sıkça başvurulan çıplak şiddete dayalı bu yönetme tarzı aynı zamanda kutuplaştırma ve düşmanlaştırma politikalarıyla birlikte sürdürülmekte ve belirli bir konunun, kişinin ya da grubun hedef gösterilmesi, itibarsızlaştırılması, ötekileştirilmesiyle eşgüdümlü ilerlediğinin vurgulandığı raporda, Cumhurbaşkanı tarafından rektör atanmasına karşı Boğaziçi Üniversitesi’nden yükseltilen haklı ve demokratik itiraza siyasal iktidar tarafından gösterilen tahammülsüzlük sırasında belirtilen yeni rejim yönetme tarzının tüm veçheleriyle sergilendiği ifade edildi.
İşkence ve diğer kötü muamele yasağı ihlal edildi
Raporda yer alan Boğaziçi Üniversitesi protestoları sırasında yapılan bazı hak ihlalleri şöyle:
- Yasaklamalar ve kolluk güçlerinin evrensel hukukta ve ülke yasalarında tanımlanan zor kullanma yetkisinin çok ötesinde kural dışı ve denetimsiz şiddet kullanarak yaptığı müdahaleler sonucunda toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü ihlal edildi.
- Kolluk güçleri en az 38 kentte yapılan barışçıl toplantı ve gösterilere müdahale sırasında plastik mermi, 'biber gazı' ve 'göz yaşartıcı gaz' gibi kimyasal ajanlardan üretilmiş silahlar ve basınçlı su kullandı.
- İşkence ve diğer kötü muamele yasağı ihlal edildi.
- Barışçıl toplantılara kolluk güçlerinin müdahalesi sırasında ve ev baskınlarında en az 801 kişi işkence ve kötü muamele niteliğinde şiddete maruz kalarak gözaltına alındı.
- En az 13 kişi yaralandı.
- İşkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldıkları gerekçesiyle TİHV’e 60 kişi başvurdu.
- Tutuklama, ev hapsi ve diğer adli kontrol uygulamaları bir tedbir olmaktan çıkarılarak cezalandırma aracı haline getirildi.
- 11 kişi tutuklandı.
- 228 kişiye adli kontrol, 29 kişiye ev hapsi tedbiri uygulandı.
- Yetkililer tarafından ötekileştirici, damgalayıcı ve nefret içerikli söylemler kullanıldı, ayrımcılık yasağı ihlal edildi.
- İfade ve basın özgürlüğü ihlal edildi.
- En az 6 gazeteci yaralandı. 2 kişi sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle tutuklandı.
- Üniversitenin temel ve kurucu ilkeleri olan akademik özgürlük ve kurumsal özerklik ihlal edildi.
- Örgütlenme özgürlüğü ihlal edildi.
- Konut dokunulmazlığı ihlal edildi.
Boğaziçi Üniversitesi protestoları sürecinde yaşanan hak ihlallerine daha ayrıntılı bakmak için raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.