Teknolojinin hayatımızdaki yeri her geçen gün artıyor ve çok daha fazla alanda teknolojinin bize sunduğu olanaklardan faydalanıyoruz. Birçok cihazla birlikte çevrim içi uygulamalar, web siteleri, online uygulamalar gibi çok sayıda sistem de günlük yaşantımızın ayrılmaz parçaları haline geldiler. Bu da dijital güvenlik sorunlarını ve siber güvenlik açıklarını da beraberinde getirdi.
Dijitalleşme dolandırıcıları da beraberinde getirdi
Hemen her şey dijitalleşip teknolojik altyapılar ve sistemler üzerinden çalışırken, bu gidişatı kötüye kullanmak isteyen ve çıkar elde etmeye odaklanmış dolandırıcılar da artmaya devam ediyor. Siber dolandırıcılar, çok farklı yöntemlerle ve kimi zaman da akla hayale gelmeyecek metotlarla insanları kandırmaya çalışıyorlar. Peki siber dolandırıcılara karşı kendini nasıl koruyabilirsin?
Kullanıcıların kişisel bilgilerine odaklanıyorlar
Siber dolandırıcılık, internetin kullanıldığı ve online sistemlerin geçerli olduğu hemen her alanda kendisini gösterebiliyor. E-ticaret ve sosyal medya başta olmak telefon, e-posta, SMS, mobil cihazlar gibi çok farklı teknolojik ve online platformda bu tarz dolandırıcılık vakalarına rastlanabiliyor. Bu alanda faaliyet gösteren dolandırıcıların en büyük hedefleri ise kullanıcıların kimlik, kredi kartı, sosyal medya hesapları gibi özel bilgileri oluyor.
Şifre güvenliği her şeyden önemli
Dikkat edilmesi gereken ilk ve belki de en önemli nokta kişisel bilgilerin çok iyi korunuyor olması. Burada şifrelerin sürekli değiştirilmesi, şifrelerin üçüncü şahıslara asla verilmemesi ile açık alanlarda, mesajla ya da e-posta yoluyla paylaşılmaması büyük önem taşıyor.
Bilgilerinizi kesinlikle paylaşmayın
Kişisel banka hesapları da dahil olmak üzere tüm bilgilerin sıkı güvenlik altında korunması çok önemli. Siber dolandırıcıların en büyük hedefleri senin bu kişisel bilgilerin oluyor ve bunları paylaşmaman büyük önem taşıyor.
Sahte yazışmalarla sizi oltalarına alıyorlar
Siber dolandırıcılıkta en çok kullanılan yöntemlerden biri oltalama ya da yemleme olarak tabir edilen sistem olarak öne çıkıyor. Bir tür çevrim içi saldırı olarak nitelendirilebilecek bu yöntemde saldırgan, hedefinin sosyal medya, banka, online alışveriş sitesi gibi bilgilerine ulaşmaya çalışıyor. Bu hesapları ele geçirmek için sahte yazışmalar, aslında var olmayan web siteleri, sosyal medya hesapları ya da e-postaları kullanıyor.
Güvenilir siteleri taklit ediyorlar
Bankadan ya da bir şirketten arıyormuş ya da iletişim kuruyormuşçasına bir yol izleyerek senden doğrudan bilgileri almak için bir tuzak kuruyorlar. Burada seni inandırmak ve ikna etmek için de büyük bankaların ya da alışveriş sitelerinin hesaplarını ya da web sitelerini taklit ediyorlar. Bir nevi bunları kopyalayarak sanki sana oradan ulaşıyormuş izlenimi yaratıyorlar.
Aciliyet duygusu yaratarak sizi kandırmaya çalışıyorlar
Genel olarak bu sürecin içerisinde bir aciliyet duygusu da ekliyorlar. Bu yolla sanki hemen paylaşılması gerekiyormuş havası oluşturarak seni kandırmaya gayret ediyorlar.
Siber dolandırıcılarla karşılaşırsanız neler yapmalısınız?
Aslında bir miktar online hizmetlere ya da kurumların kullandıkları iletişim yöntemlerine hakimsen bu tarz saldırıları çok daha rahat anlayabilirsin. Bir siber saldırı durumuyla karşı karşıya kaldığında öncelikli olarak sakin olmalı ve hiçbir şekilde bilgi aktarımımı yapmamaya özen göstermelisin.
Sakin davranın ve hiçbir şekilde bilgi paylaşımı yapmayın
Şüpheli ya da tuhaf olduğunu düşündüğün bir e-posta, telefon, mesaj ya da bilgi aldığında ya da herhangi bir web sitesi ile karşılaştığında telaş etmeden, düşünerek ve sakince hareket etmelisin. Hiçbir ortamda, hiçbir şekilde ve her ne sebeple olursa olsun kişisel bilgilerini paylaşmamalısın. Bu konuda kamu kurumlarının ve özellikle de kolluk kuvvetlerinin sürekli yaptıkları uyarıları takip etmeli ve dinlemelisin.
Doğrudan gönderilen linklere tıklamayın
Hiçbir banka ya da e-ticaret sitesi senden doğrudan bilgilerini talep etmez. Bunun için güvenlik zincirine alınmış uygulamalar ve web sitelerini kullanmalısın. Sana farklı yöntemlerle doğrudan gönderilen linklere tıklamamalısın. Bu yolla bilgisayarın ya da telefonuna virüs bulaştırmaları ve bilgilerini almaları mümkün olabilir.
Güvenlik sertifikasını mutlaka kontrol edin
Bilgilerini paylaşman gereken her bir internet sitesinin SSL güvenlik sertifikası olup olmadığını kontrol etmelisin. Mutlaka sana gönderilen mesajları doğrulamalısın. Siber dolandırıcıların yaptıkları en büyük ve sık hatalardan biri de gönderdikleri mesajlar ya da bildirimlerde yazım yanlışları yapmalarıdır. Buradan da bir siber dolandırıcılıkla karşı karşıya olduğunu anlayabilirsin.
Çevrenizden gelen her mesaja itibar etmeyin
Siber dolandırıcılar Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya platformlarında açtıkları sahte hesaplarla kendisini askerlik arkadaşın, eşinin-çocuğunun yakın bir arkadaşı veya uzaktan bir akraban gibi tanıtabilir. Bu şekilde başının belada olduğunu, acilen paraya ihtiyacı olduğunu bildiren mesajlarla, belirli bir adrese para yollamanı isteyebilir.
Piyasanın çok altında satış yapan sitelere dikkat edin
Piyasa fiyatının çok çok altında bir fiyatla satışa sunulan özellikle akıllı telefon ve bazı elektronik eşyalarla ilgili bu reklamlar tamamen dolandırıcılık amacıyla yayınlanan reklamlar sunabilir. Bu tip sitelerden kesinlikle alışveriş yapmamalısın. Önceden alacağın ürünün piyasa değeriyle karşılaştırmasını kesinlikle yapmalısın.
iyihisset.com'un haberine göre, mağdur olduğunu düşündüğün bir durum karşısında da derhal şikayet için en yakın emniyet birimine ya da Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat ederek suç duyurusunda bulunmalısın.