Rus bilim insanı açıkladı: İstemediğimiz anıları sildirebilecek miyiz?

Rus bilim insanı, Sinirbilim Laboratuvarı Başkanı Olga İvaşkina yapılan röpörtajda, beynin hücre yapısı ve bu anlamda teknolojide yapılan yenilikler hakkında konuştu.

Rus bilim insanı Sinirbilim Laboratuvarı Başkanı Olga Ivaşkina ile beynin sinirsel işleyişi ile ilgili röpörtaj yapıldı.

Ivaşkina, şu anki teknolojiyi kullanarak hafızamızda istenmeyen anıların silinip silinemeyeceğini, kadın ve erkeklerin beyninde farklılık olup olmadığını yanıtladı.

Ayrıca, uzman, gelecekte, psikolojik bozuklukları hafızanın seçici olarak silinmesiyle tedavi etmenin mümkün olacağını ve teknolojinin daha da gelişmesiyle, kişiliğin dijital kopyalarını oluşturmanın bile mümkün olacağını söyledi.

Röpörtaj şöyle:

HAFIZA YAPISI NASIL VE TEKNOLOJİYİ KULLANARAK NASIL KONTROL EDİLEBİLİR?

Hafıza özel beyin hücreleri grupları tarafından kodlanır. Bu gruplardaki nöronlar birlikte çalışır, çeşitli gerçekleri hatırlar, çeşitli anılar oluşturur. Transgenik teknolojiyi kullanarak, nöronlar etiketlenebilir ve yapay olarak etkilenebilir.

Örneğin, deneye göre bir kemirgeni bir şeyden korkuturuz, çevreyi kaygılı hislerle ilişkilendirmede aktif olan hücrelerini etiketleriz. Dahası, hayvan için güvenli bir yerde, ışık yardımı ile nöronlar üzerinde hareket ederiz, önceki durumla ilgili anıları yapay olarak taklit edip ve bir korku reaksiyonu gözlemleriz, yani kelimenin tam anlamıyla farelerin beynine bakıyoruz. Belirli bir nöron aktif hale geldiğinde, nöronlar daha da parlar, bu özel duyusal floresan (aydınlık) proteinlerin yardımı ile oluyor. Bir mikroskop kullanarak, beyin hücrelerine ne olduğunu görüyoruz, hücrelerin bulunduğu yeri ve kalıpları arıyoruz. Eğer bir hayvana bir şey öğrettiysek, bir hayvandan bir gün veya bir ay içinde (bir fare için oldukça uzun zamandır) düşünmesini istediğimizde “nöronların aktivitesine bakarız. Fare bir şeyi unutursa, diğer “ekstra” nöronların bağlanabileceğini görürüz.

İNSAN ARAŞTIRMALARINDA BU TEKNOLOJİDEN BEKLENTİ NEDİR?

Farklı hafıza biçimlerini keşfedebiliriz. Örneğin, travmatik hafıza, düşmanlığa katılım veya bir tür travma sonrası stres bozukluğu geliştirebileceği zaman. Farelerde, travmatik hafıza da modellenebilir. Yapısını inceliyoruz ve diğer anıları etkilemeden seçici bir şekilde silmenin bir yolunu arıyoruz. Gelecekte, bu insanlarda travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde kullanılabilir. Bu sadece bir örnek.

BU SÜREÇ NASIL OLUYOR, HAFIZAMIZI NASIL SİLEBİLİRİZ?

Ekstra bilgi beyinden sürekli silinir. Cumartesi günü kahvaltı için üç hafta önce ne yediğinizi sorarsam, hemen cevap veremezsiniz, çünkü bu bilgi sizin için çok önemli değil. Bir şeyi sürekli hatırlıyor ve unutuyoruz, bunlar fizyolojik olarak normal süreçlerdir. Ayrıca, hafif ya da farmakolojik ajanları kullanarak, bellek oluşturucu sinir ağlarını imha edebilirsiniz.

PEKİ HAFIZA MİKTARINI ARTTIRMAK MÜMKÜN MÜ?

Fare modelinde, unutulan bazı özel anıları güncelleyebiliriz. Ancak hafıza miktarını değiştirmek, önemli ölçüde arttırmak için beyine koşullu bir flaş sürücü bağlamak gerekir, bu tür teknolojiler henüz mevcut değil.

SON ON YILDA BEYİN ARAŞTIRMACILARINCA NE KEŞİFLER YAPILDI, NE KADAR İLERLEME SAĞLANDI?

Beynin yapısını anlamada önemli derecede gelişme katedildi. Nöronların çeşitli fonksiyonlarla ilişkili gruplara toplandıkları belirlendi. Teoride, bu 1960-1970'lerden biliniyordu, ancak deneysel olarak ancak şimdi doğrulandı. Ek olarak, beynin moleküler bileşenlerini oldukça iyi biliyoruz, nöronlarda çalışan genleri biliyoruz ve onları etkili bir şekilde yönlendirebiliriz.

ERKEKLERİN VE KADINLARIN BEYNİNDE FARKLILIKLAR VAR MIDIR?

Bu bir efsanedir çünkü farklılıklar istatistiksel olarak doğrulanmamıştır. Bir erkeğin beyni bir kadından daha büyük çünkü erkekler ortalama olarak kadınlardan daha fazla hacme sahip. Ne de olsa, bir balinanın beyni bir erkeğin beyninden daha büyüktür, hiçbir anlamı yoktur.

Ancak bilişsel fırsatlar sunan öğrenmeyi ve hatırlamayı mümkün kılan temel ilkeler, erkeklerin, kadınların, farklı milletlerden ve ırklardan insanların beyinlerinde aynıdır. Farklılıklar, örneğin, farklı cinsiyetteki çocuklara farklı şekillerde öğretilmeye başladığında başlar. Tabii ki kültürel özellikler var ve kendine özgü farklılıklar var. Örneğin, kadınların beynindeki hamilelik ve doğum sırasında hormonal seviyelerin düzenlenmesini sağlayan bazı yapılar gibi. Ama genel olarak, biz hemen hemen aynıyız.

Bilim ve Teknoloji Haberleri