Üniversiteden Prof. John Bell deneyin halen gelişmekte olan bir çalışma olduğunun altını çizerek, şimdiye kadar yüzlerce insana aşı yapıldığını ve işe yarayıp yaramadığına dair ilk sinyallerin haziran ortasında belli olacağını söyledi.
Üniversite aşı ekibi, geliştirme ve üretim aşamasında Britanya merkezli uluslararası biyoilaç şirketi AstraZeneca ile birlikte çalışacağını da duyurdu.
Aşıyla ilgili onay aldıktan sonra başa dönüp üretimle ilgili çalışmalarla zaman kaybetmek istemediklerini belirten Prof. Bell aşının işe yaraması durumunda geniş çaplı üretim için hem kendilerinin hem de dünyanın geri kalanının hazır olmasını amaçladıklarını dile getirdi.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde ulaşılabilir olması hedefleniyor
Üniversitenin açıklamasına göre, AstraZeneca aşının uluslararası dağıtımında küresel partnerlere işbirliği yaparak özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde aşının ulaşılabilir olmasını sağlayacak.
Ayrıca salgın boyunca kar amacı gütmeyen, yalnızca maliyet ve dağıtım masraflarının karşılanacağı bir fiyat politikasıyla aşı sürecini yönetme konusunda fikir birliği sağlandığı belirtildi.
Yılda 1.5 milyar aşı üretim kapasitesi olan Hindistan Serum Enstitüsü de (The Serum Institute of India), Oxford’daki deneyin sonuçlarını beklemeden üretime başlayacağını açıklamıştı.
Maymunlar üzerinde işe yaramıştı
Şimdiye kadar geliştirilen potansiyel aşılar arasında en çok umut vaat edenlerden biri olan Oxford Üniversitesi’nde geliştirilen aşının insan deneylerine geçen hafta perşembe günü başlamıştı. Üniversitenin aşı ekibinden Prof. Dr. Andrew Pollard her şey yolunda giderse milyonlarca doz aşının sonbaharda hazır olabileceğini söylemişti.
Oxford’un geliştirdiği aşı makak (şebek) maymunlarında denenmiş ve başarılı olmuştu. Tek doz aşı yapılıp coronavirüse maruz bırakılan maymunlar 28 günün sonunda sağlıklıydı. Bu maymun türü insana en yakın olanlardan biri. Ancak maymunlarda bağışıklık sağlanmış olması aşının insanlara da aynı ölçüde koruma sağlayacağı anlamına gelmiyor.