Güneş'te devasa delik! Rüzgarı bize yarın gelecek...

Güneş 11 yıllık aktivitesinin en yoğun dönemine yaklaşırken, geçen hafta ortaya çıkan taçküre deliğinin ardından, yüzeyinde yeni bir delik daha belirdi. Güneş'in yüzeyinde beliren bu devasa deliğin saatte 2,9 milyon kilometre hızla uzaya saçacağı "güneş rüzgarı" Cuma günü gezegenimize ulaşacak.

Bu delik, Dünya'dan 30 kat büyük taçküre deliğinin ardından keşfedildi. İlk delik bizden uzağa doğru dönerken, ikinci devasa delik (Dünya'nın 18 ile 20 katı arası büyüklükte) görüş alanımıza girdi. Taçküre delikleri uzaya güneş rüzgarları salıyor ve bunlar da uydulara zarar verirken, Dünya'ya ulaşabilenleri çarpıcı ışık gösterilerine yol açıyor. Bilim insanları bu deliğin altyapımıza zarar vereceğini düşünmüyor ancak gezegenimizin kimi kısımlarında kuzey ışıklarının belirmesine neden olabileceğini söylüyorlar. Peki bunun nedeni ne?

'Delik' Güneş'in ekvatoruna yakın noktada

Taçküre deliklerine oldukça sık rastlıyoruz ancak genelde Güneş'in kutuplarına doğru beliriyor ve rüzgarlarını buradan uzaya salıyorlar.

Reading Üniversitesi'nde Uzay Fiziği Profesörü olan Mathew Owens, Güneş her 11 yılda bir hareketliliğinin tepe noktasına yaklaştıkça, bu deliklerin yıldızımızın ekvatoruna yakın noktalarda da ortaya çıktığını söylüyor:

"Bu deliğin ekvatorda olması, merkez meridyeni geçmesinden bir kaç gün sonra Dünya'da oldukça hızlı bir rüzgar görecek olduğumuz anlamına geliyor." Güneş rüzgarları saniyede 800 kilometreden fazla esebiliyor ki bu da saatte 2,9 milyon kilometre hız demek. Londra Üniversitesi Akademisi'nde Uzay ve İklim Fiziği'nde Doçent olan Daniel Verscharen "Bu taçküre deliğinin şekli çok özel değil. Ancak konumu onu ilginç hale getiriyor" diyor ve ekliyor: "Bu taçküre deliğinden hızlı rüzgarların bu hafta Cuma akşamı ve Cumartesi sabahı gibi Dünya'ya ulaşmasını bekliyorum."

Rüzgarların Güneş'ten kaçmasını kolaylaştırıyor

Güneş, plazmadan oluşan büyük bir top. Bu plazma Güneş'in içerisinden yüzeye doğru köpürüyor ve bunu yaptığında gelgitler oluşturan, çöken ve birleşen manyetik alanlar oluşturuyor. NASA'ya göre bu manyetik alanlar uzaya fırlatıldığında bir taçküre deliği oluşuyor. Bu da güneş rüzgarlarının -yani Güneş'teki plazmadan parçacıkların- yüksek hızlarda uzaya kaçmasını sağlıyor. Bu noktalar genelde onları çevreyelen sıcak, köpüren plazmadan daha soğuk oluyor ve bu da neden Güneş'in üzerinde karanlık lekeler olarak belirdiklerini açıklıyor. Eğer bu manyetik çizgiler Dünya'ya dönükse, bu rüzgar atmosferimize kadar ulaşır. Verscharen bununla ilgili şunları söylüyor: "Eğer Güney yönünde ise uzay-hava olayı yaşamamız daha mümkün, ancak bunu şimdilik bilmiyoruz."

Kuzey ışıkları parlaklaşabilir

Bu rüzgarlar atmosferimizle etkileşime girdiğinde, kuzey ışıklarını daha parlak hale getirebilirler. Ancak tabii ki onları İstanbul'da görmeyi pek beklemeyin. Geçtiğimiz hafta gece göğü kuzey ışıkları ile aydınlanmış ve bunlar ABD'de, Arizona'nın güneyinde bile görülmüştü ancak bunun tek sebebi taçküre deliği değildi. Birden fazla taçküre kütle atımının, Güneş'in Dünya'ya bakan kısmında meydana gelmesi devasa bir geomanyetik fırtına yaratmış ve bu da kuzey ışıklarının etkisini artırmıştı.

Uzmanlar bu kez bunun yaşanmasının pek mümkün olmadığını belirtiyor. Bu, kuzey ışıkları hayranları için kötü haber olsa da, bu fırtınalar Dünya'nın etrafındaki uydulara ve kimi altyapı özelliklerine büyük zarar verebildiğinden dolayı onlar için de iyi haber diyebiliriz.

Verscharen yine de "uzay'da hava tahminleri yapma konusunda oldukça gerideyiz" uyarısını yapıyor ve ekliyor: "Uzay havasını anlamak için bu yüzden bu kadar çok çalışıyoruz. Teorik fizik, plazma simülasyonları, süper bilgisayarlar ve Solar Orbiter gibi uzay araçları bize bu konuda çok yardımcı oluyor."

Bilim ve Teknoloji Haberleri