Bilim insanları Güneş fırtınalarının tren kazalarına neden olabileceği uyarısında bulundu...
Uzay havası (Güneş'ten gelen enerji patlamalarının da aralarında yer aldığı atmosferdeki değişiklikler) iletişimden elektrik şebekelerine kadar her şeyi bozabilir. Bilim insanları Dünya'nın, Güneş fırtınalarından gelecek muhtemel bir felaket tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dair defalarca uyarı yaparken bu fırtınalar, bağımlı olduğumuz altyapının çoğunu çökertecek kadar güçlü olabilir.
Artık araştırmacılar bu tehlikenin demiryolu sinyallerinin arızalanmasına yetecek seviyede olabileceği ve tren kazalarına yol açabileceğine dair uyarıyor.
Güneş'teki son patlama iletişimi felce uğrattı: En şiddetli fırtına sınıfında
Araştırmacılar, Güneş fırtınalarından kaynaklanan jeomanyetik temelli akımların nasıl tehlikeye yol açabileceğini iki güzergaha bakarak modelledi: Batı Sahili Ana Hattı'nın Preston'dan Lancaster'a uzanan bölümü ve Glasgow'dan Edinburgh'e giden hat. Bunlar demiryolu sinyaline büyük ölçüde bağımlı olan hatlardan sadece ikisi ve Birleşik Krallık'ta (BK) demiryolu sinyalini elektrik devresiyle kontrol eden, sinyal veren ray devresinin sayısı 50 bini geçiyor.
Yeni çalışmada araştırmacılar, uzay havasının bu devreleri değiştirebileceğini tespit etti. Araştırmacılar, modellerin bunun birkaç 10 yılda bir gerçekleşebileceğine işaret ettiğini buldu.
Lancaster Üniversitesi'nden Cameron Patterson "Hayati öneme sahip şey araştırmamızın, uzay havasının bir sinyali her iki yöne de çevirebileceğine, kırmızı bir sinyali yeşile ya da yeşil bir sinyali kırmızıya çevirebileceğine işaret etmesi. Bu durum elbette güvenlik açısından çok önemli" diyor.
Sistemin çeşitli bileşenleri için gerçekçi yönergeler kullanıp sinyal veren ray devrelerinin bir bilgisayar modelini oluşturarak BK'de her birkaç 10 yılda bir bu ray devrelerinde arızaları tetikleyebilecek uzay hava olaylarının beklendiğini tespit ettik.
Patterson daha önce de Güneş fırtınalarının, sinyallerin yeşilden kırmızıya döndüğü "doğru taraf" arızalara yol açabileceğini öne süren bir araştırma üzerinde çalışmıştı. Trenler istasyonda kalacağından bu arızalar daha az tehlikeli.
Ancak yeni araştırma, sinyallerin yeşile çevrildiği "yanlış taraf" arızalarının da meydana gelebileceğini öne sürüyor. Dahası bu sinyallerin değişmesi için daha az güç gerekiyor ve bu da kuvveti daha düşük Güneş fırtınalarında meydana gelebileceklerine işaret ediyor.
Cameron, "Araştırmamız, uzay havasının demiryolu sinyalizasyon sistemi için nispeten nadir de olsa ciddi bir risk oluşturduğunu, gecikmelere ve hatta güvenlikle ilgili daha kritik sonuçlara yol açabilebileceğini gösteriyor" diyor.
Bu doğal tehlikenin ciddiye alınması gerekiyor. Doğası gereği, yüksek etkiye sahip ve düşük frekansta gerçekleşen olaylar için plan yapmak zor olsa da bunları görmezden gelmek nadiren en iyi yoldur.
1859'da dünya "Carrington Olayı" diye bilinen, telgraf sinyallerini devre dışı bırakacak ve başka aksaklıklara da neden olacak kadar güçlü bir olayla sarsılmıştı. Bu olay bugün yaşansaydı, araştırmada incelenen her iki tren hattında da geniş çaplı sorunlara yol açmak da dahil, kapsamlı aksaklıklara neden olurdu.
Fakat daha az güçlü olsa da daha yakın zamanda, elektrik şebekelerini vuracak kadar güçlü uzay havası vakaları yaşandı. Örneğin İsveç'in Malmö kenti 2003'te, uzay havasından kaynaklanan sorunlar yaşamıştı.
Yapılan araştırma, Space Weather adlı bilimsel dergide yayımlanan "'Wrong Side' Failures Caused by Geomagnetically Induced Currents in Electrified Railway Signalling Systems in the UK" (BK'deki Elektrikli Demiryolu Sinyalizasyon Sistemlerinde Jeomanyetik Temelli Akımların Neden Olduğu "Yanlış Taraf" Arızaları) başlıklı yeni bir çalışmada aktarıldı.