Geçmiş dönemlerde uzun bir süre hayvanları deneylerde kullanan bir çok kişi onların duygu
sahibi varlıklar olduğuna inanmıyordu. Hayvanların mekanik prensiplerle anlaşılabileceklerini
savunuyorlardı. Hayvanların bilinçlerinin olmayışı; hayvanları insanlardan ayıran temel fark
olarak düşünülmekteydi. 1789 yılında Jeremy Bentham “ Ahlak Yaşamın İlkelerine Giriş” adlı
ünlü eserinde hayvanların ağrıyı hissedecek kapasitede olmadıkları yönündeki Kartezyen
görüşü reddetmiş ve şöyle demiştir “ Asıl soru olayları sorgulayıp sorgulayamadıkları veya
konuşup konuşmadıkları değil, acıya katlanıp katlanamadıklarıdır”. Bunların tartışıldığı
döneme kadar, henüz anestetik maddelerin keşfedilmemiş olması da önemli bir sorundu
çünkü hayvanlar cerrahi deneylerde bile anestezi uygulanmadan kullanılıyordu. Fakat artık
anestezik maddeler keşfedilmişti. Bunun üzerine canlı kesime karşı çıkanlar örgütlenmeye
başladılar.1875 yılında Londra’da “ The Victoria Street Society” adlı dernek ile aynı yıl “ Frances
Power Cobbe” kuruldu. Bu derneklerin çalışması sonucu İngiltere’de “Royal Commission”
oluşturuldu ve “ Hayvanlara İnsancıl Davranma Yasası” adlı ilk etik yasayı yaptı. Bu yasa ile
“ Canlı hayvanlar üzerinde yapılacak denemelerin ancak Eyalet Sekreterliğinin kontrolü ile,
anestezi altında ve yalnızca yararlı bilim için yapabileceği” karara bağlanmıştır. Bundan sonra
Avrupa kıtasında ve Amerika Birleşik Devletlerinde konuyla ilgili çok sayıda dernek kurulmuştur.
Gerek derneklerin ve kamuoyunun baskıları, gerekse bilim insanlarının hassasiyetleriyle bu
konuyla ilgili çalışmalar yoğunlaşmış ve çeşitli ülkelerde bir çok yasa çıkarılmış ve uluslar
arası anlaşmalaryapılmıştır. 1959 yılında Jeremy ve Betham’ın yayımladığı “ The Principles
of Humane Experimental Tecnique” adlı kitabın içindeki öneriler adeta bu alandaki kutsal
kitap oldu. Deney hayvan haklarıyla ilgili olarak ülkemizdeki gelişmelerin tarihine bakarsak çok gerilere gitmemiz gerekmez. Bizde bu alandaki ilk ciddi kanun ve yönetmelikler 2004 yılından itibaren yapılmaya başlanmış olup yasallarla tanımlanmış ilk Hayvan Deneyleri Merkezi Etik Kurul ve Yerel Etik Kurullar Temmuz 2007 tarihinden itibaren kurulmuştur.
Kobay Hayvanların Zaferi:
Geliştirilmekte olan ilaçların, artık ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onayını almadan önce hayvanlar üzerinde test edilmesi gerekmiyor. Geçen yılın sonunda Başkan Joe Biden tarafından imzalanan yeni bir yasaya göre, tüm ilaçların insan denemelerine geçmeden önce hayvanlar üzerinde test edilmesi zorunluluğu kaldırıldı.
Yasanın yolunu açan Kentucky'den Senatör Dr. Rand Paul yaptığı açıklamada, "FDA Modernizasyon Yasası 2.0, mevcut bilim tarafından desteklenmeyen bürokrasiyi ortadan kaldırarak inovasyonu hızlandıracak ve daha güvenli, daha etkili ilaçları daha hızlı bir şekilde pazara sunacak" dedi ve ekledi: "Bu, hayvan deneklerinin gereksiz yere acı çekmesine ve ölümüne son vermeye yönelik bir adım."Ancak bu, yeni ilaçların hayvanlar üzerinde test edilmesinin yasaklandığı anlamına da gelmiyor. Bunun yerine, ilaç şirketlerinin hayvanlar üzerinde test yapma zorunluluğunun kaldırılması anlamını taşıyor. Yani isteyen şirketler, hayvan deneylerine devam edebilecek.
Yeni yasa, gıda, ilaç, tıbbi cihaz ve kozmetiklerin güvenliğini denetlemek için 1938'de kabul edilen ABD Federal Gıda, İlaç ve Kozmetik Yasasını değiştiriyor. Revizyonundan önce FDA, onay alabilmek için bir ilacın fare veya sıçan gibi bir kemirgen türü ve maymun veya köpek gibi kemirgen olmayan bir tür üzerinde test edilmesini şart koşuyordu.
FDA'nın baş bilim insanı Namandjé Bumpus, Kasım ayında Nature Index'e “Bir fare veya sıçan, ilaçları ve kimyasalları her zaman insanlarla aynı şekilde işlemez” demiş ve eklemişti: "İnsan hücrelerine, insan dokularına ve insan modellerine dayanan daha fazla sistem geliştirmek, bazı durumlarda daha faydalı olabilir."İlaç geliştirmenin geleceğinin hayvan testlerini tamamen yasaklayıp yasaklamayacağını söylemek için henüz çok erken. Ancak yasanın şu anki haliyle bile, özellikle hayvan hakları gruplarının gözünde sevindirici bir adım olduğu kesin.
Deney Hayvanları Yerine Önerilen Olanaklar
* Doku ve organ kültürleri
* Omurgasız hayvanların kullanılması
* Embriyonlu yumurtanın kullanılması
* Bir hücrelilerin kullanılması
* Bilgisayar ve veri bankalarının kullanılması
* Matematik yöntemler
* Gönüllü insan kullanımı ve epidemiyolojik çalışmalar
* Eğitimde yapay modellerin ve filmlerin kullanılması