Sağlık Bakanlığı'nın illere göre yayımladığı vaka tablosunda ilk sıralarda Karadeniz illeri yer almıştı. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, vakaların sebebi olarak aile ziyaretleri, cenaze namazları ve taziye ziyaretlerini gösterdi.
Prof. Dr. Özlü, “Bence daha çok aile içi akrabalar arası bulaş şeklinde oluyor. Asıl artışın sebebi o. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla burada özellikle hafta sonu sokağa çıkma yasakları olduğu için, insanlar cuma günü akşam itibari ile köylerine gidiyorlar. Burada herkesin köyde bir evi var. Baba ocağında toplanıyorlar. Bakıyorsunuz 3-4 aile, hafta sonu cumartesi, pazar hep birlikte oturup kalkıyorlar, birlikte yiyip içiyorlar, kahvaltı yapıyorlar. Bazen komşu da katılıyor, çünkü etraftaki evlerde hep akraba, genelde tanıdık. Büyük sofralar kuruluyor, birlikte vakit geçiriyorlar. O arada içlerinde biri pozitifse hepsine yayılmış oluyor. Bizim gördüğümüz aynı aileden çok sayıda hastayı aynı zamanda tedavi ediyoruz. Bakıyoruz aynı ailede, aynı soy isimde çok sayıda hasta var. Aile içi bulaşların çok önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Maske ve sosyal mesafeye dikkat edildiğini kaydeden Prof. Dr. Özlü şöyle devam etti:
“Ama, eş, dost, tanıdık, akraba olunca ondan zarar gelmeyecek gibi düşünüyorlar. Öyle değil. Aslında bu virüsü bize bulaştıracak olan kişiler daha çok bizim tanıdığımız, bildiğimiz, birlikte oturup kalktığımız, birlikte vakit geçirdiğimiz insanlar. Dışarıda tanımadığımız bir kişi bu virüsü bize nasıl bulaştıracak? Onun için dikkatli olmamız lazım. Bu dönemde çok bir araya gelmek sakıncalı. Birlikte oturup kalkmak, yemek, içmek, uzun süre vakit geçirmek sakıncalı, dikkat etmek gerekiyor. Tanıdığımızda olsa, yakınımızda olsa hem zarar görmemek için hem onlara zarar vermemek için dikkatli olmak lazım”
Özlü şunları söyledi:
"Bu virüs kendi kendine bize ulaşmıyor. Yani virüsü bize bir insan ulaştıracak. Virüsün kendi kolu bacağı yok. Bir insan bize bunu ulaştıracak. Dolayısıyla insan hareketliliği, insan karşılaşmaları ne kadar yoğunsa, bulaşma da o kadar fazla oluyor. Trabzon ve Karadeniz bölgesi devamlı göç veren bölge. Türkiye’nin her kentinde bir Trabzonlu ya da Karadenizli var. Hatta dünyanın her ülkesinde Karadenizliler var ve bunlar uzakta yaşasalar da aileleriyle, memleketlerinde bağlarını hep sıcak tutuyorlar. Sürekli buraya gelip gidiyorlar.
Yani fırsat buldukça tatile gelip ailesini, yakınlarını ziyaret ediyor. Burada fındığı var, çayı var. Dolayısıyla Türkiye’nin her yerinden, dünyanın her yerinden sürekli bir insan hareketliliği var. Tabi bunlar gelip giderken de bir taraftan aileye virüs ulaştırıyorlar. Benim gördüğüm vakaların bir kısmı öyle. Diyor ki; ‘İstanbul'dan abim geldi, birlikte oturduk, kalktık. Pozitifmiş hepimize bulaştı' gibi böyle dışarıdan gelme vakalar, bulaşmalar oluyor. Bu da önemli bir faktör diye düşünüyorum.
Bunun dışında bir de bizim burada gördüğümüz daha çok taziye evleri, cenaze, yani özellikle cenaze namazlarında yoğunluk oluyor. Bir de cenaze evi ziyaretleri var. Yani birkaç gün devam ediyor bu. Kapalı bir evde onlarca insan bir arada oturuyorlar, kalkıyorlar, temas ediyorlar. Buralar da yayılmanın önemli nedenlerinden bir tanesi. Karadeniz'de bu kadar çok olmasında, bulaşma da sorumlu olan faktörler bence bunlar gibi düşünüyorum."