Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklanan gerekçeli kararın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın kaldırılması için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkanlığına itiraz dilekçesi sundu. Dilekçede karar değerlendirmesine ilişkin bir Yargıtay kararı örnek gösterildi, Şeker'e ilişkin kararda cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesinde hukuka aykırı davranıldığına dikkati çekildi.
İtiraz dilekçesinde, şunlar kaydedildi:
"Alkollü Özgür Duran'ın, yanlarına gelen Kadir Şeker'e küfür etmesi, yanlarından ayrıldıktan sonra da maktulün Şeker'e küfür etmeye devam etmesi, 'seni bulacağım' dedikten sonra, Şeker'in 'bulamazsın' demesi üzerine, alkollü olan maktul Duran'ın, Şeker'in üzerine giderek yumruk ve tekmeyle vurması, iki eliyle sanık Şeker'in boğazını sıkması, Şeker'in nefes almakta zorlandığını beyan etmesi, bu aşamaya kadar herhangi bir karşılık vermemesi, mahkemece de bunun kabul edilmesi karşısında; sanık Şeker ile maktul Duran'ın, yaşı, vücut yapısı, güç dengesi dikkate alındığında olayda TCK 27/2 maddesinin uygulama yeri olmasa da (Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2007/1988 esas, 2007/865 sayılı kararının içeriğine göre), sanık Kadir Şeker'e yönelik maktul Özgür Duran tarafından işlenen suçların, (hakaret, kasten yaralama) niteliği, maktul Duran tarafından sanık Şeker'in boğazının sıkılması nedeniyle, Şeker'in geçirdiği tehlikenin ağırlığı karşısında, ceza adaleti yönünden Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasında, cezanın asgari hadden 12 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken, asgari haddin üzerinde, 15 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesinde hukuka aykırı davranıldığı kanaatine ulaşılmakla, hükmün istinaf incelemesi sonucu bozulmasına karar verilmesi kamu adına talep olunur."