Barış Terkoğlu: Sofuoğlu'nun "Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı, neredeyse fuhuş evleri" diye kastettiği neydi?

Gazeteci Barış Terkoğlu, "Üniversiteler neredeyse fuhuş evleri" sözleriyle tepki çeken Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun "Cumhurbaşkanımız da vurguladı, neredeyse fuhuş evleri" cümlesiyle neyi kastettiğini yazdı.

Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, "Üniversiteler neredeyse fuhuş evleri" sözleriyle tepki çeken Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu'nun "Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı, neredeyse fuhuş evleri" diye kastettiği cümleyle neyi kastettiğini yazdı.  

Ebubekir Sofuoğlu'nun bugüne kadar yaptığı söylemlerin İslamcı cemaat, tarikat ve örgütler tarafından desteklendiğini iddia eden Barış Terkoğlu şöyle devam etti:

"İlginçtir, her seferinde Sofuoğlu o kırmızı çizgi üzerinde yürümeye devam etti. İnatla toplumun sinir merkezlerine dokundu. AKP tabanı içindeki bazı fay hatlarının üzerinde gezindi. İslamcı kesim ile iktidarı yer yer karşı karşıya getirdi. Sanki bir el onu bu iş için destekliyordu." 

FETÖ krizi böyle başlamıştı

Sakarya Üniversitesi’nde hocalık yapan Ebubekir Sofuoğlu’nun sözleri istisna mı? Yoksa İslamcı camianın fikir yapısında bir yere mi denk düşüyor? Sofuoğlu, bir akım içindeki fay hattının üzerinde mi yürüyor?

Sofuoğlu konuşmasında “Cumhurbaşkanımız da vurguladı” dedi.

Sahi kastettiği neydi?

AKP - FETÖ ortaklığının resmi olarak bozulacağı güne (17-25 Aralık) bir buçuk ay var.

FETÖ’nün yayın organı Zaman, ilginç bir habere imza attı. Haber, AKP’nin Kızılcahamam Kampı’nın son gününde Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı ele alıyordu. Toplantının bu bölümü basına kapalıydı. Ama Zaman gazetesi, Erdoğan’ın sözlerini kelimesi kelimesine aktardı:

“Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakâr demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak.”

Türkiye’nin gündemi bir anda o sözler oldu. Politikacılardan üniversite öğrencilerine herkes aynı şeyi konuşuyordu. Önce dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Tamamen asparagas” yanıtını verdi. Yetmedi, dönemin Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan da AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci de sözleri arka arkaya yalanladı.

Tam ortalık sakinleşti derken, Erdoğan beklenmedik bir şey yaptı. Ertesi gün, 5 Kasım’da, grup toplantısında konuşurken, bir anda sözü oraya getirdi. “Konuştuğumu inkâr etme anlayışına sahip bir insan değilim” diye başladı. Zaman’ı işaret ederek sözünü devam ettirdi: “Bazı gazeteler şöyle yazmış. Ne yazarlarsa yazsınlar.”

Erdoğan devam etti:

“Bazı yerlerde yurtlar noktasında ihtiyaca cevap veremediğimiz için evlerde kalma noktasında sıkıntı yaşanıyor. Buralarda güvenlik güçlerimize gelen istihbari bilgiler var. Valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar. (…) Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık her şey olabiliyor. Anneler babalar feryat ediyor. Bu adımlar atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar muhafazakâr demokrat olarak müdahil olmak zorundayız.”

“Hayat tarzı” tartışmaları önce alevlendi. Sonra kendi mecrasında ilerledi.

Ancak “kızlı erkekli evler” meselesi AKP - FETÖ arasında yükselen tansiyonun ilginç bir örneği oldu.

İşte Ebubekir Sofuoğlu’nun, “Cumhurbaşkanımız da vurguladı” dediği olay buydu.

Türkiye Haberleri