Barış Terkoğlu: Demirtaş’ın “komplo” dediği şey neydi?

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Selahattin Demirtaş’ın Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinden gazetecilere gönderdiği mektubu değerlendirdi.

Terkoğlu, Demirtaş’ın “Öcalan’ın heykelini dikeceğiz” sözlerine getirdiği açıklamaya dikkat çekti.

Demirtaş, mektubunda o durumu şöyle anlattı:

Ben, ‘Öcalan’ın daha heykelini dikeceğiz’ dediğim günde, Erdoğan’ın elinde İmralı’dan Öcalan tarafından yazılmış iki tane mektup vardı. Yeni İmralı çözüm sürecini başlatan mektuplar. Ve bu mektuplar üzerine zaten kısa süre sonra da çözüm süreci başladı, İmralı çözüm süreci.

 

Yakında barış gelecek ve Öcalan da bu barışın mimarlarından biri olacak ve heykeli dikilecek. Sembolik olarak denir ya hani, barışı getirecek insanın heykeli dikilir kardeşim, halk arasında kullanılan bir deyimdir. Böyle heykeli dikilecek insan, heykeli dikilecek adam, heykeli dikilecek kadın denir ya. Böylesine kullandığım bir sözü, Erdoğan’ın da kendisi de biliyor, bakın o dönem çıkıp itiraz etmiyor hiç kimse itiraz etmiyor.

Mahkemeden Erdoğan'a seslenmişti

Terkoğlu, Demirtaş’ın mahkemeden Erdoğan’a seslendiği sözlerini de hatırlattı. O sözlerde Demirtaş, “O konuşmayı niye yaptığımı kendisi de biliyor” ifadelerini kullanmış. Demirtaş konuşmasının devamında, “Tamamı komplocu bunların komplocu. Zihniyet komplocu. Tuzak kurma üzerine. Bunlara elini veren kolunu kaptırıyor.” ifadelerini kullanıyor.

Terkoğlu yazısını şöyle tamamladı:

Peki, Demirtaş’ın “komplo” dediği şey neydi?

 

Belli ki Demirtaş, AKP ile PKK’nin yürüttüğü “müzakere süreci”nde “sorumluluk almaya” çağrılmıştı. Elbette kendisi de bu işin gönüllüsüydü. Demirtaş’ı hem sevenleri hem düşmanları için popüler yapan kariyerinin ivmelenmesi de bu dönemde olmuştu. “Çözüm süreci”nde İmralı’da gündeme gelen “Türkiye partisi” projesi HDP’yi yaratmış, Demirtaş adı da bu devrin içinde büyümüştü. Öyle ki “süreç”in son seçiminde HDP yüzde 13.1 oy almış, 80 milletvekili çıkarmıştı. Ancak ortaya çıkan tablo, hem PKK için hem AKP için murat edilen şey olmayınca “süreç” sona ermişti. Yerel seçimlerde devlet televizyonuna çıkarılan Osman Öcalan’a, Anadolu Ajansı’ndan mesajı paylaşılan Abdullah Öcalan’a bakılırsa; devrilen “masa”nın altında Demirtaş kalmıştı. Öcalan’ın görüşme tutanakları boyunca “hepimiz yargılanırız” dediği uyarının muhatabı ne AKP ne PKK, Demirtaş olmuştu.

 

Dönemler insanları yaratıyor, insanlar da dönemleri. Sanmayın ki zaman, akrep ve yelkovanla akıyor. Kaybolup giden hikâyeler hepsinden fazla.

Türkiye Haberleri