Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Selçuk Özdağ ve Orhan Uğuroğlu'na ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ifadelerini aktadardı. Uğur, Soylu'nun saldırılar için 'tepkisel' dediğini ifade etti. Uğur, "O da Selçuk Özdağ ve Orhan Uğuroğlu’nun uğradığı saldırıların tıpkı Semih Yalçın gibi tepkisel olduğunu ifade etti ve yargı önüne çıkarılacaklarını söyledi. Ayhan Sefer Üstün’e yönelik saldırının ticari sebeplerle olduğunu, Avukat Afşin Hatipoğlu’nun ise çok kişisel nedenlerle (hukuki sorun olabilir diye anlatamıyorum) saldırıya uğradığını ifade etti." diye yazdı.
Bu saldırıların toplumu bir hayli gerdiğini dile getiren Uğur, şunları söyledi:
"Bu tür saldırılar 28 Şubat, 7 Şubat, 17-25 Aralık, Gezi, 15 Temmuz gibi çok travmatik dönüm noktaları yaşamış olan toplumumuzu bir hayli geriyor. Ya bu türden saldırıları fırsat bilen birileri olayları tırmandırırsa? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 'Bir kere şunu bilmenizi istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti, özel olarak Bakanlığım, Emniyet Teşkilatımız, istihbaratımız ve her kademeden polisimiz, kesinlikle uçan kuştan haberdar olmakta. Önce herkesin içi rahat olsun' diyerek başladı sözüne."
Uğur yazısında şöyle dedi:
"Hepimizin artık bu travmatik dönemleri atlatmamız gerektiğini ve sükûnete ihtiyacımız olduğunu söyledi Bakan Soylu. Bu yüzden de hep bir şeyler oluyormuş gibi teyakkuz ve alarm hâlinde olmanın ruh hâlimizi bozduğuna işaret ederek “Bize güvensinler. En ufak bir hareketlilik bizim gözümüzden kaçmaz. Mesela Boğaziçi’ndeki olay üzerine de pek çok kişi aynı şüpheleri dile getirdi. Biz zaten bu tarz bir hareketlilik olsa hemen fark ederiz ve gereken tedbirleri alırız demiyorum bakın. Tedbirlerimiz ve planlarımız zaten hep hazır” diye ekledi.
Sayın Bakan’ın dedikleri kuşkusuz çok doğru ve rahatlatıcıydı. Ama sürekli işkillenmenin, kırmızı alarmda olmanın bir anlamda toplumun çeşitli kesimlerince hükûmeti de uyarıcı bir görev olarak davranış biçimine dönüştüğünü söyledim. Süleyman Bey, biraz da terörle mücadelede gelinen ve hepimiz tarafından yakından izlenen başarıları özetledikten sonra gülerek “Yine bize güvenin diyeceğim ama pek çok kişi huzur içinde yaşamayı unuttu sanırım” dedi."