İzmir Depremi sonrasında arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor. Depremden en çok etkilenen ilçe olan Bayraklı'da binaların risk durumu da kamuoyunun gündeminde. Yıkılan binaların birbirine benzer bir şekilde yıkılması da dikkat çekiyor.
Afet Yönetimi Uzmanı Kubilay Kaptan, Can Coşkun'un sunduğu Haber Masası'na bağlandı. Kaptan, binaların neden aynı şekilde yıkıldığını ve bina inşaatlarındaki hataları bir çizim üzerinden anlattı.
Kaptan'ın sözleri şu şekilde:
1999 depreminden ve önceki depremlerden gördüğümüz yıkım manzaraları hep aynı. Yıkılma şekli depremlerde hep aynı. Bu şekilde gördüğünüz gibi 4 kat var. İki tane kolon görüyorsunuz zemin kattan 3'üncü kata kadar. Dikkat ederseniz zemin kattan sonra bir genişleme var. Bizim müteahhitlerimiz bunu çok severler. Daha fazla metrekare satmak için bunu yapanlar. Bina açılır, insanlar oturmaya başlar. Bir bakarsınız zemin kattaki duvarlar alınır. Buralar camekan yapılır, mağazaya, hatta araba galerisine dönüştürülür. Bir deprem anında bütün katlar orantılı çalışması gerekirken, aşağısı fazlasıyla gidiyor, çarpık bir hareket meydana geliyor. Buna yumuşak kat deniyor. Ya da bir yerine kadar duvar bir yerden sonra pencere vardır, bu da kısa kolon olarak bilinir. Marmara Depremi'nde de, İzmir Depremi'nde de aynı şey oldu.
Bayraklı'da zeminin durumu
Afet Yönetimi Uzmanı Kubilay Kaptan, Bayraklı'nın zemin durumunu açıkladı. Kaptan şunları söyledi:
"Bayraklı'da bir metre kazsanız suya ulaşırsınız. Burada zaten yedi sekiz katlı yapı stoku var. Bunları depreme hazırlamak yerine, imar affıyla ruhsat veriyorsunuz. Bunu da hataları düzelttirerek değil, hatalarla birlikte veriyorsunuz. Ben buna İzmir'in İstanbullaştırılması diyorum. Zeytinburnu, Ataköy gibi yerlerde olduğu gibi, sahil kesimine yüksek binalar yapıyorsunuz. Sahil kesimine sağlam bina yapılabilir ama bir bedeli var. Kazık çakılması gerekir. Meydana gelen hasardan görüyorum ki o binalarda kazık falan yok. Projelerinde olması ayrı bir konu. Sadece yürüyüş alanı olması gereken bir bölgeye 20 katlı lüks binalar yaparsanız, arkasındaki yedi sekiz katlı eski binalara da ruhsat verirseniz manzara bu olur."