Selvi, Malazgirt kutlamalarının 30 Ağustos'u unutturmak için olmadığını, birilerinin bunu tuzak olarak kurguladığını belirterek, "Bu millet Sultan Alparslan’ı da sever Atatürk’ü de" dedi.
29 Ekim ve 30 Ağustos'u askeri vesayetin yeniden dirilmesi için kullanıldığını ifade eden Selvi, "Yine Atatürk’ün arkasına saklanarak yapıyorlar bunu" diyerek kutlama resepsiyonlarını eleştirdi. Gazi Orduevi'ndeki resepsiyonlara Abdullah Gül'ün ve Recep Tayyip Erdoğan'ın eşleri kapalı diye götüremediklerini ve Erdoğan'ın resepsiyonları Cumhurbaşkanlığı himayesine alarak bunun çözüldüğünü ifade etti.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
"
Koronavirüs nedeniyle 30 Ağustos kutlamalarında bazı önlemler alındı. Tarih tekerrür etti.
Bu yılki kutlamalara Yunanistan’ı şımartanlara yönelik mesajlar damgasını vurdu. Bir de Malazgirt’i kutlayanlar 30 Ağustos’u unutturmaya çalışıyor tuzağına düşmedik. Bu millet Sultan Alparslan’ı da sever Atatürk’ü de.
Bu ülkede 29 Ekim’i ve 30 Ağustos’u askeri vesayetin yeniden diriltilmesi için kullanmaya çalışanlar var. Yine Atatürk’ün arkasına saklanarak yapıyorlar bunu. 30 Ağustos resepsiyonları Gazi Orduevi’nde yapılırdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın, bakanların başörtülü oldukları için eşlerini götüremedikleri resepsiyonlardan söz ediyorum. Başbakan Erbakan 30 Ağustos resepsiyonuna geldiği anda Gazi Orduevi’nden homurtular yükselmişti. Erdoğan’la birlikte 30 Ağustos resepsiyonları Cumhurbaşkanlığı bünyesine alındı. Bırakın Gazi Orduevi’ndeki resepsiyonu, Cumhurbaşkanı’nın düzenlediği 29 Ekim ve yeni yıl resepsiyonlarına da devlet erkânı başörtülü eşini götüremezdi. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte öğle saatlerinde laiklik gösterisi olarak eşsiz, akşam ise eşli resepsiyonlar yapıldı.
30 Ağustos ve 29 Ekim resepsiyonlarında generaller, seçilmiş hükümetlere, milli iradenin temsilcisi olan Meclis’e ayar verirdi. Bunların dertleri pandemi önlemlerinden dolayı değil. Daha derinde. Generallerin, başbakanlara sopanın ucunu gösterdiği günleri özlüyorlar. O günler geride kaldığı için üzülüyorlar."
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.