AP’nin kabul ettiği karar tasarısı, bağlayıcı olmamakla birlikte birlik üyesi ülkelerin referans alması bakımından göz ardı edilemeyecek bir politik tavır metni.
Parlamentonun kararında diğer bölgelerdeki faaliyetler öne çıkarılmazken Türkiye’nin daha çok Suriye’nin kuzeydoğusundaki bölgelere yönelik askeri müdahaleleri eleştiri konusu yapılıyor. Söz konusu bölgeler terör örgütü PKK’nın Suriye’de kurduğu YPG tarafından ABD desteğiyle kontrol ediyor.
Euronews’in aktardığına göre Avrupa Parlamentosu’nun kararında şöyle deniyor: “Suriye Demokratik Güçleri (SDG-YPG’nin çatı örgütü) tarafından kontrol edilen toprakları Ekim 2019'da işgal etmek de dahil olmak üzere, uluslararası hukuka aykırı olarak, ağırlıklı olarak Suriye Kürt yerleşim bölgelerinden oluşan ülkenin kuzey kesimlerini işgal etmek amacıyla 2016'dan beri doğrudan Suriye'ye müdahale ediyor. Türkiye'nin bu eylemleri nedeniyle bazı AB üyeleri Türkiye'ye silah satışını resmen askıya aldı."
Dışişleri sert
Dışişleri Bakanlığı bunun üzerine "AP'yi gerçeklerden kopuk ve ilgisiz açıklamalar yapmak yerine NATO ve Avrupa’nın sınırlarını da koruyan Türkiye’nin Suriye’de yaptığı katkıların Avrupa için önemini idrak etmeye ve Suriye’deki gelişmeler bağlamında ihtilafın siyasi çözümüne yapıcı katkı sunmaya davet ediyoruz" açıklaması yaptı.
Açıklamada milyonlarca Suriyeliye kucak açan ve ihtilaf nedeniyle tek başına ağır sorumluluklar üstlenen Türkiye’nin iddiaları reddettiği bildirildi. Bakanlık AP'nin Türkiye'ye karşı ön yargılı ve dürüstlükten uzak yaklaşımını gözler önüne serdiğini de belirterek terör örgütlerine karşı Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı temelinde harekatlar düzenlediğini hatırlattı.
'Asıl eleştirmesi gereken...'
Açıklamada ayrıca şu ifadeler kullanıldı: "Avrupa Parlamentosu’nun asıl eleştirmesi gereken, PKK/YPG’nin son dönemde bölgede barış ve istikrarı bozmaya yönelik artan terör saldırılarıdır. Kararda PKK/YPG’nin bölgenin demografisini değiştirme çabaları ve DEAŞ’lıları serbest bıraktığı hususlarına değinilmemesi de dikkate değerdir."
Avrupa Parlamentosu en son Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın serbest bırakılması istenen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının uygulanmaması nedeniyle tepki göstermişti.