Korkusuz yazarı Ahmet Takan bugünkü köşe yazısında, "Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nın 15 Temmuz darbe girişimi gecesine ait Log kayıtlarının İçişleri Bakanlığı'nın yeni düzenlemesi ile 2019 yılında silindiği" iddiasını gündeme getirdi.
Takan, bilgisayara giren her kullanıcının yaptığı işlemlerin kaydedilmesi anlamına gelen "Log kaydı"nın 15 Temmuz gecesi FETÖ'cülerin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nda yapmaya çalıştıklarının ortaya çıkartılması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. "FETÖ’cü emniyet mensupları da çok korkmuşlar log kayıtlarından. Bugünlerde hakkında çok fazla iddia olan eski daire başkanlarından biri zamanında “log kayıtlarının saklanmasının bir standardı yok, böyle olmaz” gerekçesiyle “log kayıtları bir yıl süreyle saklanır” şeklinde bir kriter belirlemişler. Sonrasında ise bu düzenlemenin bilgi kaçırmaların tespitine engel olacağı iddiasıyla soruşturma geçirmişler. Soruşturma ile eş zamanlı olarak da log kayıtlarının saklama süresi 8 yıla çıkarılmış" bilgisini veren Takan, kayıtlarını silinmesine yönelik şu iddiaları dile getirdi:
"15 Temmuz hain darbe girişiminde de Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın darbe yanlısı emniyet mensuplarınca ele geçirilmeye çalışıldığı biliniyor. O gece darbenin başarılı olmayacağını anlayınca ciddi miktarlarda bilgiyi yedekledikleri, paralel kurdukları kayıtsız sunuculara aktardıkları iddiaları da var. 15 Temmuz gecesi ve öncesi İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bilgi kaçırma iddiaları konusunda çok sayıda emniyet mensubunun yargılaması devam ediyor. Mahkeme en doğru kararı verecek ve kimlerin suçlu kimlerin masum olduğunu ortaya çıkaracaktır. Peki mahkeme bunu nasıl yapacak? Tabi ki ilk bakacağı şeylerden biri de o gecenin log kayıtları olacak. Öyle değil mi?
Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. Mahkeme yargılama sırasında İstihbarat Daire Başkanlığı’na sorular soruyor. Teknik bir konu da olan bilgisayar sistemlerinden bilgi kaçırma iddialarını delilleriyle ortaya koymak ve suçluları ortaya çıkarmak için işin kaynağına soru sormaktan daha doğal ne olabilir? Elbette log kayıtlarını da soruyor. Gelen çok sayıda cevaptan sadece birinin ilgili bölümünü paylaşayım sizlerle. Yargılamanın devam ettiği Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan 08 Ocak 2020 tarihli ve Sayı:49184388.88439.13-200/0019408 sayılı İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı imzalı yazıda mahkemenin 18 Ekim 2019 tarihli yazısına cevap verilmiş ve mahkemenin yönelttiği sorular cevaplanmış. Peki nasıl?..
“Soru-4: O gün akşam itibarıyla İDB ve bağlı birimler arasında bilgi akışının durup durmadığının ya da yavaşlama ya da herhangi bir teknik aksama olup olmadığı ile ilgili olarak;
Cevap: Başkanlığımızda kullanılan bilişim projelerinin kullanıcı işlem bilgileri (LOG kayıtları) 01.07.2019 tarihli Bakanlık Makam Onayına istinaden yeniden düzenlenmiştir.
Bu düzenleme ile kullanıcılara ait tüm sorgulama işlem bilgilerinin ( LOG kayıtlarının) üç (3) yıl süre ile tutulacağı belirtilmiştir.
Teknik olarak yapılan incelemelerde erişim bağlantı loglarının geçmişe dönük olarak üç (3) yıl süreyle tutulması sebebi ile İDB ve bağlı birimler arasında bilgi akışının durup durmadığı ya da yavaşlama olup olmadığı hususları tespit edilememektedir.”
Mahkeme İstihbarat Daire Başkanlığı ile bağlı birimler arasında bilgi akışının durup durmadığı ya da yavaşlama ya da herhangi bir teknik aksama olmadığını sormuş. Darbeciler bilgi çalarken sistemleri yoğun şekilde kullanacağından yavaşlama mümkün olabilir ya da bağlı birimlerle irtibatı kesmiş olabilirler. İstihbarat Daire Başkanlığı’nın cevabı ise akla zarar. Meğer 1 Temmuz 2019 tarihinde log kayıtlarını saklama süresi yeniden düzenleniyor ve bu konuda bakanlık makamının onayı alınıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun onayı alınarak log kayıtlarını saklama süresi 3 yıl olarak düzenleniyor. Onaydan 15 gün sonra da 15 Temmuz 2016 log kayıtlarının saklama süresi dolduğu için o gecenin log kayıtları siliniyor. Mahkeme sorduğunda ise log kayıtlarının yerinde yeller esiyor cevabı veriliyor.
Süleyman Soylu’nun teknik bir konuda derinlemesine bilgi sahibi olmasını bekleyemeyiz. Kendisine anlatıldığı şekliyle biliyordur ve belki de İstihbarat Daire Başkanlığı’nın hem de 15 Temmuz gecesi loglarının silineceği bilgisi kendisine verilmemiştir.
O geceyle ilgili hem de İstihbarat Daire Başkanlığı ihraç personelinin sanık olarak yargılamaları devam ederken bir iç mevzuat düzenlemesiyle log kayıtlarının silinmesi ne anlama gelebilir? Bunun sonuçları ne olur? Şimdi sanıklar hakkında iddia edilen suçlar nasıl ispat edilecek? Diyelim ki suçlu bulundular, ilerleyen zamanlarda log kayıtlarının olmaması, hem de devlet eliyle silinmiş olması, onların lehine olmayacak mı? 10 yıl önceki ankesör aranma kayıtları dahi saklanıyor ve bu kayıtlar üzerinden adli işlemler yapılıyor iken devletin istihbarat biriminin süresiz saklanması gereken kayıtları sadece 3 yıl mı saklanır? Neden ve kimin aklına böyle bir şey gelir?"