Destici, partisinin Necmettin Erbakan Kongre Salonu'nda düzenlenen Ankara İl Kongresi'nde konuştu.
Destici, Türk Tabipleri Birliği'ni hedef aldığı konuşmasında şunları söyledi:
"Her meselede olduğu gibi bu meseleyi de istismar etmeye çalışan, sağlık çalışanlarının, hekimlerin arkasına saklanarak, kendi ideolojik emellerini gerçekleştirmeye, devleti yıpratmaya çalışanlar var. Biz ne Türk Tabipleri Birliğinin ne de başka bir kurulun hukuki yapısına, varlığına bir şey demiyoruz. Biz sivil toplumdan yanayız. Burada, Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere, bazı sivil toplum örgütlerinin içerisindeki zihniyet ve o zihniyetin işgalinden bahsediyoruz. Bunlar 1980 öncesinde de vardı. Amacımız, 12 Eylül öncesi olduğu gibi kızıl işgalden, bu yapılardan kurtarmak ve Türk Tabipleri Birliğini gerçek, yeminine sadık sağlık çalışanlarına emanet etmek."
"Müslümanım", "Türküm" diyen kimse kadına şiddetin tarafı olamaz"
İstanbul Sözleşmesi'nin sadece kadına şiddeti önleme maddelerinden oluşmadığını bildiren Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece kadına şiddeti önleme maddelerinden oluşsa kim buna karşı çıkar? Ama onunla birlikte bizim, tüm insanlığın ahlak, inanç yapısını, kültürünü reddeden, gayri ahlaki bir cinsiyetsizliği, çarpık ilişkileri devlet garantisi altına aldırma gayretinde olan ya da bunu sağlayan bir sözleşmeden bahsediyoruz. Bizim itirazımız bunadır. Bu sözleşmenin karşısındayız, yarın da karşısında olmaya devam edeceğiz. 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır.' sözü gerçek değil, bir kandırmaca, aldatmacadır."
Destici, İstanbul Sözleşmesi'ne ihtiyaç duymadan kadına şiddeti, çocuk istismarını önlemek için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, daha güçlü yaptırımlar getirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Tüm bunlara rağmen bir cani sapık, 3-5 yaşındaki bir çocuğu tecavüz edip öldürüyorsa, hapisten çıkıp tanımadığı bir kızı takip edip sırf zevk olsun diye öldürüyorsa elbette ki onu da ipte sallandıracağız. Bunun başka bir yolu yok." diye konuştu.
Destici, Meclis açıldığında yine idamı gündeme getireceklerini bildirdi.