Tunç Soyer: Çöplük olmak istemiyoruz, o gemi gelirse herkes ne yapacağımızı görecek!

Söküm için Aliağa'ya getirilmesine izin verilen Brezilya donanmasına ait savaş gemisi Nae Sao Paulo'nun gelmesine 20 gün var. Zehir yüklü bir geminin gelmesine neden izin veriliyor, bir grup sermayedarın kâr hırsı mı devreye girdi? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e sordum, "Tek neden kâr hırsı. Ama şunu biliyoruz ki emperyalist güçler 100 yıl önceki gibi çizmeleriyle işgal etmiyorlar artık. Tohumlarıyla işgal ediyorlar. Zehirli atık taşıyan çöpleriyle işgal ediyorlar. Biz de 100 sene öncesinde olduğu gibi atalarımızın yaptığını yapıp bu işgale direneceğiz. Bunu kabul etmeyeceğiz" diyor.

Gemiyi İzmir'de istemediğinizi söylediniz, eylemler yapıldı/yapılıyor. Yetkililer size hala bir açıklama yapmıyor mu?

Öncelikle bir şeyi düzeltmek lazım; gelen gemi değil. Gemi olma özelliklerini tamamen kaybetmiş, yüzdürülerek getirilen bir kargo, içi zehirli atıklarla dolu bir çöp bu. Ama biz dünyanın çöplüğü olmak istemiyoruz. Dünyada bu işi yapan üçüncü büyük ülke konumundayız; Hindistan ve Bangladeş’ten sonra. Bir kere bu unvan bizi son derece rahatsız ediyor ve bize utanç veriyor. İzmir Aliağa çöplük değil ve biz çöplük olmak istemiyoruz. O nedenle karşı çıkıyoruz.

Yetkililer bize ve kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapmadı şu ana kadar. Gemi geldiğinde kontrol edeceğiz, bir sıkıntı varsa geri göndeririz, gibi bir açıklama yaptılar. Geminin içinde 9,6 ton asbest olduğunu iddia ettiler. Fakat geminin ikizi Clemenceau’nun sökümünde 760 tondan fazla asbest, diğer atıklarla beraber bin 500 tonun üzerinde zehirli atık çıktığını biliyoruz. Bu gemi de onun ikizi. Asbest depolanan bir malzeme değil. Geminin yapımında kullanılan bir malzeme. Dolayısıyla bu gemide bu kadar düşük miktarda asbest olması söz konusu değil. Zaten daha önemlisi gemiyle ilgili expertiz yapan firma geminin sadece yüzde 12’siyle ilgili keşif yaptığını söylüyor. Yani geminin yüzde 88’iyle ilgili herhangi bir tespit yapılmadığı ortada. Özetle bu geminin çok ciddi miktarda atık taşıdığı bir gerçek ve biz bu gemiyi geri göndermek konusunda kararlıyız.

Gemi gelirse ne olur?

Bu gemi gelirse İzmir’i ayağa kaldıracağız. Bu kabul edilebilir bir durum değil İzmir için. Bu zaten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim asli görevim. Benim asli görevim İzmir’i korumak; doğasını, tarihini, kültürünü, denizini, ilçelerini, insanlarını korumak. Bu geminin bu şehre zarar vereceğini, o sökümde çalışan işçilerin sağlıklarına zarar vereceğini biliyoruz. O nedenle asli görevimizi yerine getireceğiz ve bu geminin Aliağa’da sökülmesine izin vermeyeceğiz.

Bu gemi skandalı bir grup sermayedarın kâr hırsından mı ileri geliyor?

Başka bir sebep yok zaten. Tek neden kar hırsı. Ama şunu biliyoruz ki emperyalist güçler 100 yıl önceki gibi çizmeleriyle işgal etmiyorlar artık. Tohumlarıyla işgal ediyorlar. Zehirli atık taşıyan çöpleriyle işgal ediyorlar. Biz de 100 sene öncesinde olduğu gibi atalarımızın yaptığını yapıp bu işgale direneceğiz. Bunu kabul etmeyeceğiz.

* Gemiyi kimler sökmeyi reddetti?
Bu geminin ikizini sökmeyi Hindistan reddetmişti, sonra o gemi İngiltere’de söküldü. O geminin İngiltere’de sökebilmesinin nedeni de kapalı havuzlar, başka bir teknolojiyle söküm yapılıyor orada. Sao Paulo daha önce nükleer denemelere katılmış bir Fransız savaş gemisi. Bizim bu gemiyi kabul etmemiz mümkün değil.

• Sökecek işçileri hangi sağlık sorunları bekliyor?
• Sağlıkçı değilim ama tüm sağlıkçıların söylediği bir şey var; özellikle solunum yolları, akciğer hastalıkları, kanser gibi bir çok sonuç ortaya koyan zehirli atıklar bunlar.

* Doğa ve tüm canlılar için taşıdığı tehlikeleri nasıl sıralarsınız?
Boyasından tutun da geminin yapımında kullanılan malzemelere kadar zehirli atık taşıyor. Sadece söküm işçilerini değil bölgede yaşayan herkesi, tüm canlı hayat olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkaracak.

* Diyelim geldi, ne yapacaksınız?
O zaman ne yapacağımızı herkes görecek. Biz o geminin gelmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Eğer gelirse de o gemiyi geri göndermek için ne gerekiyorsa da yapacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İpek Özbey Arşivi