Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz, vatandaşın gündelik yaşantısını derinden etkiliyor. Özellikle son bir ayda kurda yaşanan olağandışı hareketlilik, başta gıda, giyim ve teknoloji olmak üzere neredeyse tüm ürünlerin zamlanmasına neden oldu.

Döviz, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni ekonomik plan doğrultusunda düşüşe geçerken yaşam alanlarındaki hayat pahalılığında değişen bir şey olmadı.

halktv.com.tr olarak, bugün İstanbul'un yoksul mahalleleri olan Kuştepe ve Tarlabaşı'ndaydık. Yaşananların etkisinden yaşam zorluğuna, gelecek kaygısından karın tokluğuna kadar birçok konuyu konuştuk.

İstanbul'un kent merkezlerinden olan, Mecidiyeköy'ün hemen dibinde bulunan Kuştepe'de çoğunlukla çiçekçilik yapan vatandaşlar oturuyor. Mahallenin yoksul olduğu, girdiğimiz andan itibaren burnumuza gelen soba dumanından anlaşılıyor.

Saatin erken olmasından kaynaklı olmalı ki mahalle kahvesinde 3-5 kişiyi görebiliyoruz. Dik merdivenlerden mahalleye doğru inerken mahalle bakkalına girip, ''Kriz buradaki insanları nasıl etkiledi?" diye soruyoruz.

Bakkal, cevap vermek yerine, rafları gösteriyor, ''Bomboş, mal alamıyoruz. Buradaki insanlar da markete gelemiyor" diyor.

Mahallede yaşayanların çoğunun çiçekçilik yaptığını hatırlatan bakkal, "Şimdi gidip çiçek alsalar, 30-40 TL'ye satmak zorundalar. Ee o fiyata kimse almayacağı için insanlar işe de çıkamıyor" diyor.

Tek göz odada akşamı düşünüyor

Bakkaldan çıkıp yolumuza devam ederken Türkan Teyze'yi görüyoruz. Pembe duvarlı evinin penceresinden dışarıyı izlerken sorularımızı yanıtlamaya başlıyor. 30 yıla yakındır Kuştepe'de oturduğunu anlatırken geçimini kağıt toplayarak sağladığını söylüyor.

Tek göz odalı evinde, buzdolabının bozuk olduğunu belirten Türkan Teyze, ''En son ne zaman et yediğimi hatırlamıyorum" diyor.

Üç çocuğu hapiste olan Türkan Teyze, üç ayda bir kere aldığı dul maaşıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Anlattığına göre 4 bin TL su borcu var. ''Suyum kesilirse ne olacak?" diyor.

Türkan Teyze, havanın soğuk olduğunu söyleyip bizi evine davet ediyor. Elektrik sobasıyla ısıttığı tek göz evinde, akşam ne yapacağını düşündüğünü anlatıyor.

Yerdeki ilaçları görüp, ne olduğunu sorduğumuz zaman ise "Belimden rahatsızım. O yüzden kağıt toplamaya çıkamıyorum bir süredir. Bazen konfeksiyona gidip oradan 50-60 bir şeyler alıyorum. Başka gelirim olmuyor" diyor.

Türkan Teyze'nin evinden ayrılıp, dereye doğru yürüyoruz. Elindeki tahtaları taşıyan Murat'ı görünce, bu sefer ona selam verip konuşmaya başlıyoruz.

Ekonomik krizin, hayatlarının tüm alanını etkilediğini söyleyen Murat, kağıt toplayarak geçimini sağlıyor. İki çocuğu var. Bir şekilde onlara yetmek istediğini anlatırken yaşanan krizin en çok yoksulu etkilediğini düşünüyor.

"Sabaha kadar ne yapacağım diye düşünüyorum"

Doğma büyüme Kuştepe'li olan Murat, uzunca bir süre kuaförlük yapmış. Fakat şimdiler de iş bulamamaktan yakınıyor. Her akşam, çocukları ve kendi için bir şeyler yapması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Murat, "Sabaha kadar bunu düşünüp duruyorum. Kriz artık öyle bir boyuta geldi ki yarını düşünmeden uyuyamıyorum" diyor.

Gözlerinde, geleceğinden, evlatlarından endişeli olduğu belli olan Murat, "Bu sabah çocuğum evden çıkarken 'Kazak giy' dedim. 'Baba kazağım yok, hepsi küçük geliyor artık' dedi. Ne yapacağımı bilemedim, gönül ister hemen gidip almak ama alamıyorum" diyerek yaşadığı durumun kendisi için zor olduğunu belirtiyor.

72 yaşında kağıt toplayarak geçinmeye çalışıyor

Kuştepe'den çıkıp, rotamızı Tarlabaşı'na çeviriyoruz. Yeni yapılan milyonluk projelerin gölgesinde kalan hikayeleri dinlemek için sokaklarına girdiğimizde, Kuştepe gibi, soba dumanının hissediyoruz. Mahalle kahvesine girip, sorularımızı sorduğumuzda, bizi Maria Teyze'ye yönlendiriyorlar.

Maria Teyze, doğma büyüme Beyoğlulu. Aslen Selanikli. Sorularımızı yanıtlamak için yanımıza geldiğinde, yaşadığı hayattan bunaldığı anlaşılıyor. Kağıt toplayarak geçimini sağladığını anlatırken "Herkese yardım çıktı ama bana çıkmadı. Çocuklarımla 12 yıldır görüşmüyorum. 500 TL kira veriyorum, tek göz odada kalıyorum. Artık kazandığım parayla yemek almakta bile zorlanıyorum" diyor.

Fotoğrafını çekmemize izin vermiyor, ''Çok fotoğrafımı çektiler, kimse yardımcı olmadı. Çok soğukta kalmayayım, işe çıkamam" diyerek kapıyı kapatıyor. Kağıtları topladığı arabası, evinin önünde bekliyor.

İstanbul'da bir polis intihar etti, Emniyet Müdürü 'Haber olmayacak' talimatı verdi

Irkçı katliamda tüyler ürperten detaylar: Katil olay yerine dönmüş, ilk raporda 'elektrik sobası' denmiş

İki örnek üzerinden üniversitelerin KHK ile imtihanı