Rabia Naz'ın Araştırma Komisyonunda yer alan Kerestecioğlu :  İnsanlar dedektif olmak zorunda kalıyorlar

Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi konuğu HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'idi. Rabia Naz'ın ölümünü araştıran TBMM Araştırma Komisyonunda yer alan Kerestecioğlu , Rabia Naz'ın ölümüne dair açıklamalarda bulundu.

Filiz Kerestecioğlu : Ölümleri aydınlatmak için insanlar dedektif olmak zorunda kalıyorlar. Ben kendimizi öyle hissettim Giresun'a gittiğimiz zaman. 

O babanın düştüğü durumda oydu. Aylarca her şey çok daha şeffaf olsa belki o zaman bu kadar infiale kapılmayacaktı.Bu kadar büyük acı duymayacaktı. Bunun arkasından da o güvensizlik nedeniyle, belirsizlik nedeniyle bu seferde karartma endişesi yaşıyorlar.Bir acı daha yaşıyorlar yani. Buna bağlı olan da siyaset ve yargının siyasallaşması.Biz de refleks hep devleti koruma refleksi. Artık biraz da o refleks bireyi korusun. 

Ayşenur Arslan : Tekrar Rabia Naz olayına geleceğim başka bir açıdan. Dediniz ki çok kişiyle konuştuk orada, saatlerce. Konu komşu da vardı esnaf da vardı.  AKP son derece güçlü bir döneminde. Buna rağmen siz insanların tepkili olduğunu, yargıya güvenmediğini söylediniz. Biraz anlatır mısınız? Bir küçük çocuk öldüğü için mi vicdanlara dokunmuş? Nasıl oldu da rahatlıkla bunları anlattılar?

Filiz Kerestecioğlu : Tam olarak öyle bir şey olmadı yani onlar şey anlatmadılar. Komisyon çalışması devam ediyor. Dosyanın gizlilik kararı kalktıktan sonra daha net bakılıp incelenmesi lazım. Başsavcı da konuştu , inceleme yapan teknik ekip de konuştu, komşular da konuştu. İlk gören de konuştu. Şu anda net olan bir şey yok ama tabi küçük çocuk olmasının etkisi var. 

Ayşenur Arslan : İnsanların konuşmama eğilimi vardır. Bu işin ucu iktidara çıkıyor ben ortalarda görünmeyeyim havası vardır bir, bir de ya bir dakika burada vicdan var,insanlık var diye konuşma meselesi vardır.

Filiz Kerestecioğlu : Aile bunun bir kaza daha sonrası karartma olduğuna inandığı için nasıl bu kanıya vardınız ve ilk olarak düşme olarak inanıp sonra ne değişti diye sorduğumda hakikaten araçla ilgili söylentilerin olduğunu ve
bir karartma şüphesine kapıldıklarını söylediler. 

Peki dedim bu kadar küçük bir yerde insanlar nasıl açıkça bunu söyleyemezler. Mesela annenin ifadesi korkarlar dedi.Ben de dedim sonuçta vicdan korkuyu yener. Bir süre sonra bu böyle olacaktır diye. 

Gerçekten bu soruşturmanın başından beri eksiksiz ve şeffaf bir şekilde yürümemesi ve bu güne kadar gelmesi birçok şeye neden oluyor. Gerçeğin ortaya çıkması için bu komisyonun kurulması önemliydi ama iddialar anlamında baktığınız da nereye düştüğü konusunda bile farklılıklar var. Çok farklılık arz eden ve şu anda hakikaten netliğe ulaşamamış bir durumdayız.

Kamuoyunun bu inancı ve baskısı olmasa bu komisyon kurulamazdı. Ailenin çabası , kamuoyunun baskısı olmasaydı bu komisyon kurulamazdı.  O yüzden diyorum herkes dedektifliğe mecbur kalıyor. Yargı işini yapsa kimse böyle dedektif olmayacak.