CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, TBMM'de bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

'Hiçbir muhalefet partisinin oyu, kabulü, rızası yoktur'

Özel, Meclis'in AKP ve MHP oylarıyla tatile girdiğini ifade ederek, "MHP ile metinler üzerinde değişiklik yapmamak üzere tam mutabakat sağlandığı, ellerin kaldırılıp indirildiği, çoğu zaman iktidar tarafından üzerinde konuşulmadığı ve muhalefetin yapmış olduğu önerilerin asla konuşulmadığı bir kanun çıkarma fabrikasına dönüştürüyorlar burayı. İşlevsiz, gündeminin saraydan belirlendiği, talimatlarla çalışılan, 'sizden bir talebimiz yok gidin dinlenin' denilince bir asgari disiplin içinde dağılıp çalışmayan, vatandaşın gündemini kovalamayan bir Meclis'e dönüştürülmeye çalışıyor Meclis. Muhalefet partileri ve ana muhalefet olarak buna her aşamada itiraz ettik. Bir kez daha itiraz ediyoruz. Meclis'in kapanma kararında hiçbir muhalefet partisinin ve CHP'nin oyu yoktur, kabulu yoktur, rızası yoktur." diye konuştu.

Özel şöyle devam etti:

Bu hafta Meclis'i kapattılar çünkü Meclis'te CHP'nin vereceği Isparta'yla ilgili araştırma önergesinin görüşmesi işlerine gelmezdi. Elektrik faturalarının yarattığı infiali, vatandaşın düştüğü zorluğun konuşulmasını istemiyorlardı.

'39 kişiye 62 milyon burs dağıtmışlar'

İBB, AKP'deyken verilen kıyak bursların görüşülmesini istemiyorlardı. 39 kişiye 62 milyon burs dağıtmışlar. Sayın Betül Sayan Kaya'nın maliyeti 1 milyon 438 lira. Rabia Kalender İlhan'ın maliyeti 2 milyon 200 bin TL, Ravza Kavakçı'nın 2 milyon 161 bin TL. Bu paralar bu kişilere verilmiş yurtdışında okusunlar, dönünce çalışsınlar diye. Çalışmamışlar. Hanımefendi 'Emekli olunca çalışacağım' diyor. Oysa baktığınızda hanımefendi zaten milletvekilliğinden emekli olacak.

'Yorulduysanız millet sizi tatile yollayacak'

Eğer siz önümüzdeki seçimlerde AKP'ye... Zaten yorulmuşlar MHP ile birlikte. Muhalefet diyor ki 'çalışalım' bunlar diyor ki 'çok yorulduk, kış tatiline, sıcak evlerimize gidelim' diyorlar. Seçmen kararı verecek, ilk seçimde bunları nihai tatile gönderecek. Madem yoruldunuz gidin dinlenin. 20 yıl boyunca AKP bu ülkeyi yordu, kendi de yorulmuş. İki haftada bir tatil istiyorlar. Yorulduysanız millet sizi tatile yollayacak. MHP, geçmişte AKP'ye küfretmekten yorulmuşlardı şimdi 5 yıldı methetmekten yoruluyorlar. MHP ocak ayının başında 1 hafta, sonunda 1 hafta dinlenecek.

'MHP koltuk değneği olmaktan yorgun düşmüş'

Fahrettin Koca söz verdin sen sağlık çalışanlarına. İyileştirme yaptık, geri çektiniz. Haftaya daha iyisini getireceğiz dediniz, aralık bitti, ocak ayının ilk haftası dediniz yalan oldu. Ocak bitti yalan oldu. Bugün 8 Şubat sağlık emekçileri grevde ve siz kulağınızın üzerine yattınız, meslektaşlarınızın beklentilerini boşa çıkarttınız. Bu Meclis geçen hafta 'işimiz yok' diye tatile gitti. Ne olurdu Meclis bu hafta çalışsaydı tüm sağlık emekçilerinin haklarını verseydik. İki büyük kaçış var. Yurtdışına giden doktorlar ve özel kuruluşlara giden yetişmiş, uzman doktorlar. Kanun çıkaracaktık 45 gündür kayıplar.

Toplumun tüm kesimleri TBMM'den bir şeyler bekliyor. Atanamayan öğretmeninden tutun, çiftçiye kadar ama kimse yok ortada. MHP koltuk değneği olmaktan yorgun düşmüş, 1 hafta tatil ne güzel. Bu kadar sözünüz ortada dururken nasıl tatil içinize siniyor? Peşinden sesleniyorum 'Gitmeyin nereye gidiyorsunuz, sözünüz vardı' diye. Sırıtıp, sırıtıp kaçıyorlar.

Artan kadın cinayetleri

Cuma günü bir basın toplantısıyla kadın cinayetleri ve nafaka meselesi ile ilgili kadın örgütlerinin sesini bütün Türkiye'ye duyuracağız. Birileri kadının sesini kısmak istiyor biz onların örgütlü gücünün arkasındayız.

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmayın dedik. Kadın cinayetleri artar dedik dinlemediler çıktılar. Türkiye'de kadın cinayetlerinin ardı ardası kesilmedi. Türkiye'de 2021 yılında 280 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çıkıldığı 1 Temmuz gününe kadar 6 ayda 130 kadın ölmüş, devamında 150 kadın ölmüş. Yüzde 15 artış var. Bakanlık yayınladı, 307 olduğunu gösteriyor. Biz bunu söylediğimizde suçişleri bakanımızın yardımcısı açıklama yapmış. 'Bu doğru değil' diyor.

İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çıkılan 1 Temmuz'dan itibaren bütün rakamlar teker teker ilan edilmelidir.

'Bu beşli çetenin yakasına yapışmamız lazım'

Elektrik dağıtımı özelleşince enerji ucuzlayacak diyorlardı. Elektrik faturaları ortada. Aksine görülmemiş bir pahalanma ile karşı karşıyayız. Avrupa'nın en pahalı elektriğini tüketen ülkesiyiz. Dağıtım şirketleri altyapıya gerekli yatırımı yapmadılar. 2020 yılında 10 yıllığına daha kayıp-kaçak bedellerinin vatandaşın sırtına yüklenmesi uzatıldı.

Faturalardaki şeffaflık ortadan kalktı. Birçok kalem sosyal medyada konuşulduğu için gizlendi.

Isparta'da yaşananlar burnunun dikine giden ve sadece yandaşı zenginleştirme hesabı yapan AKP'nin vatandaşa ödettiği faturadır.

Vatandaşın canını yakan dağıtım şirketlerinin peşini bırakmayacağız. Beşli çeteye kıyak çekenlere sesleniyoruz. Bu beşli çetenin yakasına yapışmamız lazım. Vatandaşı mağdur eden bu şirketlerin daha fazla kayrılmasını asla ve asla kabul etmiyoruz.

MHP'nin 'CHP'yi anlatma' planı

Yüzde 4'lere düşmüş bir partinin -7'ye düştüğü için barajı 7 yapacaklardı- şimdi 5 kurtaracak mı göreceğiz. Öyle bir noktadalar ki yükselmekte olan CHP, birlik beraberlik içindeki Millet İttifakı ve milletin artık iktidarı değiştirmekteki kesin iradesi beyefendileri CHP'nin kalelerine yolluyor. CHP'nin kalelerine gideceklermiş kendi deyimleri... Bizim öyle kalelerimiz yok. Bizim vatandaşın oy versin vermesin hepsiyle kurduğumuz bir gönül bağımız var.

'Cemevleri ibadethanedir'

Cemevlerine fahiş elektrik faturaları geliyor. CHP'nin çok sayıda vermiş olduğu kanun teklifi var. Cemevleri ibadethanedir. İbadethanelerden elektrik alınmaması doğrudur. Camilere gitmeyen faturaların Cemevlerine gitmesi ayrımcılıktır.

Sine-i Millet tartışması

Zaman zaman bir Sine-i Millet tartışması yürütülüyor. Bu konuda geçmişte Tanju beyin de ifadeleri vardı. Bu yaptığı açıklama şöyle bir yanlış anlaşılmayı doğurmasın. anayasa mecliste bulunan milletvekillerinin yüzde 5'nin yani 30 milletvekilinin boşalması durumunda seçimlere bir yıl kalmamışken ara seçime gidileceğini söylüyor. Ara seçime gidilmesi boşalan milletvekilleri açısından. Yani bir partinin bütün milletvekilleri istifa etse de yapılacak seçim genel seçim değildir. Bu bir seçenek olarak önümüzde uzun süredir var. Böyle bir şey yaparak bunu erken seçim yapmayan iktidarı bir şekilde kantara çıkarma ve kaybettiği halk desteğini bir erken seçim marifetiyle gözler önüne serme bir siyasi seçenek olarak durmaktadır. Bu bir genel seçim doğuran sonuç değil bir ara seçim doğuran sonuçtur.