Can Güneş'in tutuklanması ile ilgili olarak ÖDP'den yapılan açıklamada "2015 yılında Prof. Dr. Raşit Tükel, İstanbul Üniversitesi’ndeki rektörlük seçimlerini kazanmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı kararıyla Tükel’in bu hakkı elinden alınmıştı.

Bu süreçte, üyemiz Can Güneş de dahil olmak üzere İstanbul Üniversitesi öğrencileri ve demokratik kamuoyu tepkisini dile getirmişti. Ancak bu demokratik tepkiler emniyete yapıldığı iddia edilen ihbarlar neticesinde suç gibi gösterildi." ifadelerine yer verildi.

ÖDP, Can Güneş'in tutuklanmasını Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla duyurdu.ÖDP'nin açıklaması şu şekilde:
Yürütülen soruşturmalar sonucunda ilçe yöneticimiz hakkında 'Cumhurbaşkanına Hakaret ve Terör Örgütü Propagandası' suçlarından davalar açıldı. Sosyal medya hesabından paylaştığı haberlerden dolayı yargılandı. Söz konusu haberlere ilişkin hiçbir adli soruşturma olmamasına rağmen sadece paylaşım yaptığı için üyemiz cezalandırıldı. Aynı yargılama dosyasında kadın eylemcileri taciz eden polisi teşhir ettiği için de 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçundan ceza aldı.

Arkadaşımız İstanbul Üniversitesi'nde eylem ve protestolara katıldığı için emniyet tarafından hedef haline getirilirken, polis fezlekeleri ile yürütülen yargılamalar sonucunda da sosyal medya paylaşımları üzerinden arkadaşımıza ceza verildi. Arkadaşımız Can Güneş hakkında 'terör örgütü propagandası' suçundan verilen ceza Yargıtay aşamasında bulunmakta olup, 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçundan ise cezası kesinleşmiştir. Partili avukatlarımız tarafından gerekli itirazlar ve başvurular yapılmıştır. Başvurularımız sonuçsuz kalması durumunda arkadaşımız 93 gün haksız ve hukuksuz şekilde ceza evinde hükümlü olarak kalacaktır.

İfade özgürlüğüne yönelik hak ihlalleri yönünden ilk sıralarda yer alan Türkiye'de binlerce üniversitesi öğrencisi düşünce suçundan dolayı tutuklu veya hükümlü konumunda. Yargı reformu paketleri ile demokratikleşme iddiasında bulunan iktidar bir yandan demokrasiden bahsederken diğer yandan ise demokratik haklarını kullanan yurttaşları keyfi biçimde cezalandırmaktadır. Başta arkadaşımız olmak üzere bu alanda özgürlüklerinden mahrum bırakılan tüm yurttaşların hakkını savunacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz.