Mart ayında yaşanan katliamlar Tunceli'de protesto edildi

Mart ayında yaşanan katliamlar Tunceli'de protesto edildi
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısı ile bugün Tunceli’de bulunan Sanat bir araya gelen yurttaşlar mart ayı içinde yaşanan Beyazıt, Halepçe ve Gazi katliamlarını protesto etti. Okunan basın metninde katillerinin halen korunduğunu ancak bir gün mutlaka yargılanacakları belirtildi.

Basın açıklamasına HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü ile birçok siyasi parti il başkanı, STK temsilcisi ve yurttaşlar katıldı. Açıklama sırasında, ‘Halepçe, Beyazıt, Gazi katliamlarını unutmadık unutmayacağız’ pankartı açıldı.

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını Emek Partisi Tunceli il Başkanı Ergin Tekin okudu. Tekin, Mart ayında tarihe kara leke olarak geçmiş katliamların gerçekleştiğini belirterek, “Mart ayında tarihe kara lekeler olarak geçmiş katliamlar yaşandı. 12 Mart 1995’te Gazi katliamı, 16 Mart 1978’de Beyazıt katliamı ve yine 16 Mart 1988’de Halepçe, katliamı yaşandı” dedi.

AİHM Türkiye'yi mahkum etti

12 Mart 1995 yılında, İstanbul’da Gazi Mahallesi’nde gerçekleşen katliam, Türkiye siyasi tarihine kara bir gün olarak geçti” diyen Tekin, “Olaylar esnasında katliam emrini veren dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Amiri Necdet Menzir, Mehmet Ağar ve İçişleri Bakanı Nahit Menteş’e, daha sonra yargılanacakları yerde ödüllendirildiler. Açılan davalarda yapılan otopsi işlemleri sonucu, 17 kişinin polis kurşunuyla yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Yargılanan polislere verilen hapis cezaları, daha sonra Yargıtay tarafından bozuldu. 2002 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’yi, öldürülen 22 kişi için tazminat ödemeye mahkûm etti” ifadelerini kullandı.

16 Mart 1978 tarihinde gerçekleşen ve 7 öğrencinin hayatını kaybettiği Beyazıt katliamının da 43 yıldır aydınlatılmadığını belirten Tekin özetle şunları söyledi: “Daha sonraki yıllarda yaşanacak kitlesel katliamların provası niteliğinde olan 16 Mart Katliamı ve sonrasında yaşananlar, egemenlerin, toplumsal mücadelenin yükseldiği her dönemde faşist terörü bir araç olarak kullanabileceğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Halepçe katliamı ise Kürt halkına karşı uygulanmış bir insanlık suçu, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biridir. 34 yıl önce Saddam diktatörlüğü, Irak’ta ki Kürt coğrafyasında ulusal özgürlük mücadelesini boğmak için 5 bini aşkın insanı kimyasal silahlarla katletti. Bugün Saddam diktatörlüğü olmasa da Kürtlere karşı katliamcı zihniyet farklı biçimlerde varlığını sürdürmektedir.