Kılıçdaroğlu Yalova Mitinginde Halka Seslendi

Kılıçdaroğlu Yalova Mitinginde Halka Seslendi
 CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da vatandaşlara seslendi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da vatandaşlarla buluştu.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da halka seslendi. ''Zaman zaman şikayet...

 CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da vatandaşlara seslendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da vatandaşlarla buluştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da halka seslendi. ''Zaman zaman şikayet ediyorlar. Efendim Muharrem İnce niye Yalova’da değil şu ile gitti diye'' ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, ''Muharrem İnce’yi sadece Yalova için değil diğer iller için de görevlendiriyorum, gidip çalışıyor. Böyle bir şikayet gelirse 'Öyle bir vekil yetiştirdik ki, sadece Yalova için değil Türkiye için çalışıyor. Onur duyun onunla' deyin'' diye konuştu.

Partisinin Yalova mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı, özetle şunları söyledi:

“Güzel çalışacağız. Önümüzde bir süreç var. 7 Haziran’da sandığa gideceğiz. Benim sorumluluğum var sizin de sorumluluğunuz var. Beraber çalışacağız; yürek yüreğe, omuz omuza, gönül birliği içinde 7 Haziran’da hep beraber sandığa gideceğiz, söz mü? Söz veriyorum ben de sizin için çalışacağım.

Ama sandığa giderken geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşımla beraber gideceksiniz, onu ikna edeceksiniz, diyeceksiniz ki ‘13 yıl bu iktidara kredi açtık, 13 yılda ne oldu, 13 yılda 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu, 17 milyon yoksulumuz oldu, aylık geliri bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz oldu, atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz oldu, yanlış dış politika sonucu 2 milyon Suriyeli kardeşimiz oldu, 2 milyon Suriyeli kardeşimize 5.5 milyar dolar kaynak ayırdık.

Yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. Sandığa giderken, bir kişiyi daha götüreceğiz, en az bir kişiyi daha götüreceğiz, söz mü, söz mü, sözü aldık.

-MUHTARLARA SESLENDİ-

Aramızda muhtarlar var mı?

Muhtar kardeşlerim, yaklaşık 53 bin muhtarımız var. Muhtar yetkisiz konuma getirildi. Size sahip çıkmak yine bizim görevimiz.53 bin muhtar kardeşime sesleniyorum, eğer sen kanaat önderi olmak istiyorsan adresin CHP’dir.

53 bin kardeşime sesleniyorum, siz bulunduğunuz yerin kanaat önderisiniz, sizi halk seçti, size yetkiyi parlamento verecek, onun yolu sizi düşünen bir iktidarın varlığıdır.

Seni kim düşünüyor kardeşim, CHP düşünüyor.

-“4 YIL İÇİN YETKİ İSTİYORUM”-

Dedim ki 17 milyon yoksulumuz var. Ben öyle 13 yıl falan istemiyorum, 77 milyon yurttaşımdan sadece ve sadece 4 yıl için yetki istiyorum. Hangi görüşte olursa olsun hangi partiyi desteklerse desteklesin 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Ben siyasal hırsı olan birisi değilim, ben köşeyi dönmek için siyasete girmedim, ben sabahın altısında oğluma telefon edip oğlum paraları sıfırladın mı demeyeceğim, ben bu ülkenin yoksul halkını düşünüyorum.

-“SOSYAL YARDIMLARI EN AZ İKİ KATINA ÇIKARACAĞIZ”-

Propaganda yapıyorlar, efendim ‘CHP gelirse sosyal yardımları kesecekmiş’ niye keselim, hangi gerekçeyle keseceğiz, sözüm söz, sosyal yardımları kesmeyi bırak sosyal yardımları en az iki katına çıkaracağız.

-“ANKARA’DAKİ BEYLERE ÖĞRETECEĞİM”-

4 yıl için yetki istiyorum. Göreceksiniz kul hakkı yenmeden bir ülke nasıl yönetilir, her kuruş verginin hesabı nasıl verilir, adam gibi bir ülke nasıl yönetilir, Ankara’daki beylere öğreteceğim.

-“BEN SİZDEN BİRİSİYİM”-

Sen kendin için uğraştın, yandaşın için uğraştın. Ben Samsun’da açlıktan ölen Kübra bebeği unutmadım. Ben Konya’da bir gecekonduda camı kırık olduğu için kışın zature geçirip ölen Ayaz bebeği unutmadım, ama onlar unuttu. Neden, ben sizden birisiyim, halktan birisiyim ben, sizin kardeşinizim, sizin evladınızım ben.

Bizim öngördüğümüz hedeflediğimiz düzenin adı ne; hakça bir düzen, ne ezen ne ezilen, biz bunu savunuyoruz.

Eğer bir ülkede nüfusun yüzde 1’i yüzde 99’undan daha fazla servete sahipse o ülkede huzur olmaz.

-EMEKLİYE İKRAMİYE SÖZÜNÜ TEKRARLADI-

Emekliye Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vereceğiz, söz, sözüm söz.

‘Parayı nereden bulacaksın’ diyorlar. Birisi çıkıyor diyor ki Sayın Davutoğlu, Ankara’daki Bey, diyor ki ‘biz paraları doldurduk, Kılıçdaroğlu gelip dağıtacak’.

Maliye Bakanı diyor ki ‘para yok neyi nasıl dağıtacak’. Hangisi doğruyu söylüyor.

Sözüm söz ilk Ramazan Bayramı’nda, ilk Kurban Bayramı’nda emekliye birer maaş ikramiyeyi vereceğiz; çatlasalar da patlasalar da vallahi de billahi de vereceğim.

Emekliye bizim vefa borcumuz var.

Emekli kardeşlerime sesleniyorum. Onurlu bir yurttaş gibi yaşamak istiyorsanız sizin de adresiniz belli, o parti artık bundan böyle CHP’dir.

Sanıyorlar ki emekli parayı alınca Ankara’daki beylerin yaptığı gibi İsviçre bankalarında hesap açacak.

-“O KAÇAK SARAYA BAĞLANAN BÜTÜN HORTUMLARI KESECEĞİM”-

‘Parayı nereden bulacaksın’ diyorlar. O kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve emekliye vereceğim.

Asgari ücreti 1500 lira yapacağız, kıyameti koparıyorlar.

Senden bir şey istiyorum. Ankara’daki bey, ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de CHP sana bin 500 lira verdiği zaman zulüm oluyor, sen çık 7 Haziran’da şunu söyle, ‘bin 500 lirayı istiyorum, oyumu da CHP’ye veriyorum’.

11 milyon emeklinin oyunu istiyorum. Kaynak yok diyorlar. Emekli kardeşim sen de şunu söyleyeceksin yandaşa kaynak var, kaçak saraya kaynak var, emekliye gelince kaynak yok, sen de şunu söyleyeceksin, sözüm söz 7 Haziran’da benden sana oy yok kardeşim diyeceksin.

Ankara’da beyler oturuyor. O beylerin hiçbirisinin vatandaşın sorunuyla ilgisi yok. Onlar ceplerini düşünüyor, vatandaşı değil.

-“DAVUTOĞLU ERDOĞAN İÇİN ÇALIŞIR, KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR”-

Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır, bunu unutmayın.

Ben sizden birisiyim, öyle zengin varlıklı bir aileden de gelmiyorum, aristokrat bir aileden gelmiyorum, 7 çocuklu bir aileden geliyorum, rahmetli annem okuma yazma bilmezdi, ablam da okuma yazma bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Çalıştım. 27.5 yıl alın teriyle hizmet ettim. Emekli olduktan sonra siyasete girdim. Bütün malvarlığımı internet siteme koydum. Hiç gocunmadım. Malvarlığı derken öyle diğerlerinin malvarlığı gibi değil, mütavazı bir memurun ne mal varlığı olursa onu da internet siteme koydum.

Devletimi seviyorum, ülkemi seviyorum, bayrağımı seviyorum, insanımı seviyorum, size hizmet etmek istiyorum.

İstiyorum ki; bu ülkede yoksulluk olmasın, işsizlik olmasın, herkes huzur içinde yaşasın, her evde tencere kaynasın, her evde huzur olsun, her mahallede kreş olsun, her aile huzur içinde yaşasın. Benim amacım o, ahlaklı siyaset olsun.

-“HİÇ KİMSENİN KİMLİĞİNİ SİYASET KONUSU YAPMADIM”-

Hiç kimsenin kimliğini siyaset konusu yapmadım, yapmayacağım. Hiç kimsenin inancını siyaset konusu yapmadım, yapmayacağım, hiç kimsenin yaşam tarzını siyaset konusu yapmadım, yapmayacağım. Benim derdim işsiz vatandaş, ona iş bulacağım.

Diyorlar ki, ‘CHP iktidara gelirse istikrar bozulur’. Allah aşkına memlekette istikrar mı var, dolar almış gidiyor başını, faizler de öyle, işsizlik diz boyu, hangi istikrardan bahsediyorlar.

-“EN AZ YÜZDE 80’İNİ SİLECEĞİZ”-

CHP iktidarında bırakın faizlerin yükselmesini biz kredi kartı borçlarının faizlerini, tüketici kredisi faizlerinin borçlarının en az yüzde 80’ini sileceğiz.

Bu ülkede ilk kez vatandaşın sorunlarına değinen bir Seçim Bildirgesi hazırladık. Hiç kimse bizim seçim bildirgemizin yanlış olduğunu söylemiyor, sadece şunu söylüyorlar, ‘nasıl yapacaksınız’.

Ben sizden 4 yıl yetki istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim.

-“KİMİSİ EMEKLİ KİMİSİ EV KADINI KİMİSİ İNŞAATTA ÇALIŞIYOR”-

Benim kardeşlerimin ne iş yaptığını kimse bilmez. Kimisi emekli kimisi ev kadını kimisi inşaatta çalışıyor. Hiçbirisi köşeyi dönmedi, hiçbirisi ihale almadı. Devlet nasıl yönetilir, kul hakkı nasıl yenmez onu çok iyi biliyorum.

Devleti ahlakla yöneteceğiz, ayırım yapmayacağız, kavga ettirmeyeceğiz, siyasetin kavgasından bu millet bıktı, bana yetki verin, 4 yıl için, özellikle geçen seçimlerde oy vermemiş vatandaşımdan yetki istiyorum, şikayet ediyorsun, 4 yıl için de bunları çözeceğim.

Sizin Ankara’daki beyleri cezalandırmanız lazım, nasıl; demokratik yollarla, sandığa gideceksiniz, dur diyeceksiniz.

O düzeni bozacağım. Adaletli bir düzen getireceğim.

Arada bir mağduriyet edebiyatı yapıyorlar, ‘efendim kefeni giydim’, ne oldu da kefeni giydin. Ne oldu? Vatandaşa mağduriyet edebiyatı. ‘Kefeni giydik’, efendim Azrail gelirse bilmem ne selamı vereceğim, ne oldu, savaş mı çıktı, savaşa mı gidiyorsun, yok böyle bir şey, mağduriyet yaratıp nasıl oy alabilirim diyor. Milletin gözü açıldı artık, sen bırak o hikayeleri, o palavraları bırak, sana sözüm söz Kılıçdaroğlu olduğu sürece bu ülkede hiç kimse asılmayacak.

Bu mağduriyet edebiyatı da artık yeter diyeceğiz. 13 yıldır yapıyorsun. Sarayda oturuyorsun, Ankara’daki beyler için söylüyorum, saraylarında oturuyorlar, altlarında arabalar, altlarında uçaklar, binlerce koruma, mersedesler, en pahalı arabalar bir de dönüp millete mağduruz diyorlar, bırak öyle mağduriyeti biraz da millet yaşasın, bir de millet görsün öyle mağduriyeti, onların da sarayı olsun, arabası olsun.”