Kılıçdaroğlu: Çiftçinin yüzü gülüyorsa herkesin yüzü güler

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kumluca EXPO 2022'de konuştu. Çiftçilere seslenen Kılıçdaroğlu, "Çiftçinin yüzü gülüyorsa herkesin yüzü güler" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kampı için gittiği Antalya'da Kumluca Belediyesi Fuar Alanı'nda gerçekleşen Kumluca EXPO 2022'ye katıldı. Buradaki konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Köylü milletin efendisidir' sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "'Köylü milletin efendisidir' demekle salt bir 'efendi' sözcüğüne vurgu yapılmamıştır. Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet'i kurduğu zaman tarımın ne kadar değerli olduğunu, yoksulluğun açlığın nasıl felaketlere yol açtığını dolayısıyla üretimin ne kadar değerli olduğunu, özellikle tarımın ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istemiştir. Çiftçinin yüzü gülüyorsa herkesin yüzü güler." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:

Bu güzel doğanın, bu bereketli iklimin, toprağın besin, ürün vermesi, çalışanların alın terinin karşılığını alması dolayısıyla kazanması hepimiz için kazançtır. Kazanan kişi ülkesi için de kazanır. Kazanan kişi o parayı bir şekliyle harcayacaktır. Esnaf, sanayici kazanır. Zincire baktığınızda kişi kazandığı andan itibaren toplumun her kesimi kazanır.

O nedenle 'Köylü milletin efendisidir' demekle salt bir 'efendi' sözcüğüne vurgu yapılmamıştır. Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet'i kurduğu zaman tarımın ne kadar değerli olduğunu, yoksulluğun açlığın nasıl felaketlere yol açtığını dolayısıyla üretimin ne kadar değerli olduğunu, özellikle tarımın ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istemiştir. Çiftçinin yüzü gülüyorsa herkesin yüzü güler.

Tarım artık stratejik sektördür. Pandemi süreci bize gösterdi ki tarımı gelişmemiş bir ülke bir şekliyle açlığa mahkum olabilir. Toprağımız var. Güneşimiz, suyumuz, çalışkan insanlarımız var. Neden biz buğdayı, arpayı, mercimeği, pamuğu, canlı hayvanı, eti dışarda getiriyoruz? Neden bir açlık, yoksulluk kriziyle karşı karşıya kalıyoruz? Çözümü var. Sorunu nasıl çözersiniz? Sorunu çözmek istiyorsanız, samimiyseniz sorunu yaşayanı dinleyeceksiniz. Masa başında sorun çözülmez, alana ineceksiniz. Sorunu öğreneceksiniz ki neşter atasınız, çözesiniz. Sorunu çözmek için önce sorunun ne olduğunu bilmek gerekir.

Elbette sorun var. Zamları biliyorsunuz. Nasıl aşacağız biz bunları? Çözümün adresi siyaset kurumudur. Siyaset kurumu akılla, bilgiyle, birikimle çözecek. Sorunu yaşayanı dinleyecek ve çözecek. Zam yapıldı mı evet. Vatandaşın cebinde parası yoksa nasıl alacak? Sorun bir yumağa dönüşürse çözümü daha zordur. Bunun yolu da planlamadır. Kim hangi ürünü dikecek planlamanız lazım. Planlamamız yok. Devletin havza bazlı planlama yapması lazım. Planlama yapınca herkes üretir, kazanır. Biz dışardan mal almayız. Tam tersine mal almayız, ihracat ederiz. Türkiye'de sanki bütün araziler ekiliyor, hiç boş yer kalmadı. Çalışacak insan yok, gidiyoruz Afrika'da arazi kiralıyoruz. Bu ülkede eklemeyecek miyiz? Kazanmayacak mıyız? Maliyet+makul kar eşittir taban fiyat.

Domates üretiyorsunuz, bir hedefe kitleniyorsunuz. Kumluca'nın domatesini dünyada tanıtmak istiyorsunuz. Organik domates üretiyorsunuz bu konuda belediye başkanlarımızın yaptığı çalışmalar çok önemli. Organik domates dünyanın her tarafında büyük talep görür. İhracat yapıyorsunuz ama daha çok Rusya ve Ukrayna'ya diyelim. Şimdi orada savaş çıktı. Malınızı sattınız büyük kısmını gönderdiniz. İhracatçımız alacağını alamadı. Burada iktidarın devreye girmesi lazım. 80 milyon doları vereceksiniz. Bu sorunu çözmek zorundasınız. Eğer bu olmazsa sorun çıkıyor.

Dünya çapında domatesleriniz var ama eskiden paranızı dolar olarak alıyordunuz şimdi savaş nedeniyle 'ruble' vereceğiz diyorlar. Ruble, ABD Doları karşısında değer kaybediyor. Onun değer kaybetmesi üreticinin malının hakkını alamaması demektir. O zaman yapılması gereken makul bir parite üzerinden siyasal iktidarın devreye girmesidir. Makul bir parite üzerinden. Bunun için Ukrayna ve Rusya ile ilişkilerin sürdürülmesi gerekiyor. Bankaların devreye girip çiftçinin hakkının ödenmesi gerekiyor.

Sıkıntılar var biliyorum. Bunlar çözülür mü bilmiyorum. İhracatçı 80 milyon dolarını alamıyorsa çiftçiye bu parayı ödeyemeyecek nerden ödesin? Ziraat Bankası'nın veya kamu bankalarının devreye girerek üreticiye en az 2 yıl faizsiz kredi açması lazım. Savaş uzun sürerse üçüncü yıl devreye girebilir. Yani kendi çiftçisini, domatesçisini ezdirmemiş olur. Sosyal devlet dediğin zaten budur.

Bize hep derlerdi ki 'Şu CHP var ya' diyerek eleştirirler. Hepinizin huzurunda bu sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini üç ayrı öneri getirerek kamuoyu ile paylaştım. Söylediğim hiçbir şey havadan denilebilir. 'Paramız yok' diyebilirler hayır bu bir siyasi tercihtir. Elin oğluna gelince dünyanın parasını veriyorsun, çiftçiye gelince niye vermiyorsun? Elin oğluna gelince dolar bazında kredi verip bir de vergiye tabi tutmayacağım diyorsun e çiftçi hem üretiyor, hem vergi veriyor hem ülkeye dolar getiriyor daha ne istiyorsun? Kimi destekleyeceksin? Çiftçiyi, üreticiyi. Çiftçi gülüyorsa hepimiz sevineceğiz.

Tarım stratejik sektördür. Karnınızı üretici, çiftçi doyuracak. Çiftçinin hakkı var. Çiftçinin zor durumda olmasının sebebi Ukrayna-Rusya savaşı mı? Evet. O savaşta her ülke kendi halkını koruyor sen de koruyacaksın. 211 milyar lira bugüne kadar ödenmedi. Hesabını, kitabını yaparsın, sosyal devlet olarak gereğini yaparsın sorunu da çözersin.

Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Akılla, bilgiyle, birikimle, istişare ile çözülür.